Bölüm 10

127 36 0
                                    


Gece yarısı bir telefon ile yatağımdan fırladım.Telefonda ki ses Zeynep'e aitti ve ağlıyordu.

-Sana ihtiyacım var Salih lütfen görüşebilir miyiz.Lütfen hayır deme evin önünde bekliyorum!N'olur aşağı gelir misin?

-Sesi oldukça kötü geliyordu.Uzun yıllar beni aramayan kadın şimdi neden arıyordu.Şaşkındım ve oldukça meraklanmıştım.Kötü bir şeyler olduğu belliydi.Yoksa Zeynep beni bu kadar zaman sonra aramazdı.Sonuçta o benim geçmişimdi ve onu bu halde,gecenin bir yarısı sokakta bir başına bırakamazdım.Aşağı indim ve yanına gittim.

Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.Beni görünce ilk işi bana sımsıkı sarılmak oldu.Neye uğradığımı şaşırmıştım.İlk defa bir kadını ağlarken görüyordum ve bir şeylerin ters gittiği belliydi.Uzun bir süre öylece kalakaldık sokak ortasında.Sakinleşmesini bekledikten sonra göz yaşlarını silerek;biri bir şey mi yaptı? diye sordum.

Zeynep'te canınının daha önce hiç bu kadar acımadığını söyledi.

Soğukta ve sokak ortasında bunları konuşmak doğru olmazdı.Zeynep'e eve girmeyi önerdim.Onu alarak yukarı çıktım.Bir süre ikimizde konuşmadık ama zeynep hala ağlıyordu.Ona çok kızgındım yine de gözyaşlarına dayanamayarak onu bir kez daha evime-evimize- almıştım.Bana yaşattığı onca acıya rağmen bir kez daha almıştım onu eve işte!

''Adam kadının karşısında çaresizdi,kendini oldukça yorgun hissediyordu.Onca zaman sonra kadın nereden çıkıp gelmişti.Birden çıkmıştı ortaya.En sevdiği sokağın en sevdiği yerinde en sevdiği insanı görmek neydi?Kader miydi?Adını koyamadığı o şey neyse adamı paramparça etmişti.Gri gökyüzünden düşen damlalar karşılıyordu kadını.Adam,düşmüş omuzları ile kaldı kadının karşısında öylece.Kesinlikle bu anı hayal etmiyordu.''Bitti'' demişti kadın.Adam ağlamıştı ama gururundan gidememişti kadının yanınaDokunamamıştı yüreğine bir kez daha.Yalvarmak şurada dursun, ''dur'' bile diyememişti.İçine ağlamıştı.İçine günlerce ağlamıştı...Öyle kaç saniye geçmişti?

Bilmiyordu adam.Elinin tersiyle gelen birkaç damlayı kovaladı.Kadın da yaptı aynı hareketi.Neden ağlıyoruz dedi adam kendi kendine.Geç kalmıştık.Pişmanlık?Özlem? hangisiydi bizi utanmaz hale getiren dedi.

Kadın bir adım attı adama doğru...Güneş ütopyada yeniden açmıştı şimdi.Ama yağmurla karışan o gözyaşları yaz yağmuru gibiydi.Öyleydi işte!Kadın gelmeden o bilindik koku geldi adamın burnuna.Gözleri istemsiz bir huzur ile kapandı.Adam ağzını açacaktı ki kadın ona sıkıca sarıldı.Sus! dercesine sımsıkı sarıldı.Ben geldim ve artık gitmeyeceğim der gibi,artık kırılmayacaksın der gibi...

Adam kadının boynundaki tüm kokuyu beynine hapsetmek istercesine içine çekti ve sonra korkarak öptü boynundan.Kadının elleri saçlarındaydı.Özlemişti...Özlenmişti...Birdaha ne böyle sevecek ne de sevilecekti''

BANA ÖYLE BAKMA! #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin