Bölüm 15

115 37 0
                                    


''Bugüne kadar öğretmenIerim hep yanIış öğretmiş! Çünkü en uzun fiiI bekIemek'tir.''

2013 yılının başlarıydı.Zeynep'in dizlerinin dibinde oturup dünyayı akışına bırakmak isterdim.Dizlerinin dibinden ayrılmak öyle zorken orada öylece durmama izin vermedi.Onun kalbi bana duyarsız,bana tutarsız,beni duyamaz olmuştu.Onun kalbi beni yaralar olmuştu.Ben ölmüş bir kadına tutulmuştum ya da onun ölü kalbine.O kalp beni öyle yersiz yurtsuz kılmıştı ki...

Kendimi çölün ortasında bir yağmur bulutu hissetmiştim ama çoğu zaman kendimi hissedemez hala gelmişim.Neden bitmiştim böylesine, Zeynep'in beni öylece öldürmesine nasıl izin vermiştim?Gözlerine baktığımda cenazemi kaldırırlardı...

Herkesten alıp onda topladığım sevgim,güvenim,mutluluğum,onunla birlikte yok olmuştu.Bu ne demekti? bu bir insanın yerle yeksan olma hikayesiydi.

Yüzüme bakıp seni yoklamaları,nasıl acıydı bilir misin? Bilmezsin.En güzel acıtmayı ve bırakmayı bilirsin sen çünkü aşktan değil en iyi ayrılıktan anlarsın sen.Sevdada berbat,ayrılıkta ustasın.Seni böyle kılan ben,kendime kıydığımı hiç bilemedim.Ah ben nasıl da sıkıca tutundum sana!Adına yalnızca ''sevgili'' demedim, dost da dedim sana.Her şeyden önce en sevdiğim dostumu kaybetmiştim.Hayatımı kaybetmiştim...

Halbu ki,hayatımı öyle çok istemiştim ki!Zaten hiç yanımda olmamıştın artık varlığını bile hissetmiyorum.Yanıyordum...Yanıyorduk...Ben sana sen ise ona!

Günlüğümü karıştırırken Zeynep'e yazıp gönderemedim bir çok mektubu da arasında buldum:

2013 EKİM

Ah şu mektup!Seni iş için Newyork'a yollamışlardı ya hani.Ben de yollarını gözlemiştim o bir ay bitmek bilmemişti benim için.Özlemiştim seni hem de haddinden fazla!Ama çok fazla gidip görmek istemiştin.Heycanlıydın..Hevesini kırmamak için git ama hemen gel özlerim demiştim...Sen de evlenince beraber gideriz demiştin.Hasretine dayanamayıp bir mektup yollamıştım sana bu mektup sana yollayabildiğim ilk ve son mektup olmuştu. Daha sonra diğer mektupları yollayacak cesareti kendimde bulamayacaktım...

''Her şey çok uzaktı bugün. Sen gittin ya sevgilim, bu kalabalık şehir bile bomboş göründü bugün gözüme. Sabah gözümü açtığımda yatağında hissedemedim seni; Mışıl mışıl uyuduğunu, Söylenerek, mızmızlık yaparak uyanışını hayal edemedim. Oysa ki o kadar çok istedim ki seni uyandırmayı bu sabah... Saate baktım, Ben daha burada gözümü açmaya zorlanırken orada hava bile aydınlanmamıştır diye düşündüm. Sonra zorladım kendimi, hayal ettim seni...

Küçücük hayalimde nefesini duydum önce. başımı döndürüp baktım yüzüne, Loş bir ışık vuruyordu yüzüne. O kadar derin uyuyordun ki, öpsem de hissetmeyecektin sanki. Bir öpücük kondurdum yanağının kenarına. Boynumda dolaştın sanki bir an, Her zaman uyanmaya yakın yaptığın gibi derin bir nefes aldın ve daha çok sarıldın bana.

Doğruyu söylemek gerekirse tüm gün seni hayal ettim ben. Gözlerin geldi gözlerimin önüne; bakışlarımla sevdim. Daha dün sabah binlercesini verdiğin öpücüklerini, öpücüklerimi hatırladım. Isındı içim...

Sen uzaktayken sevgilim, hep seni düşündüm ben. Bir an olsun uzaktan baktım sanki hayatlarımıza; geçtiğimiz, eğlendiğimiz, dolaştığımız yerlere baktım... Seni yanımda hayal ettim, uzakta olduğunu hatırlayıp garip hissettim. Eksiktim sanki sensiz., Yarımdı sanki hayat...

Öyle garip hissettim ki, sen olmasan ben de olmazmışım sanki. Sanki yarım kalırmış hep bir şeyler... Kahkahalarım bu kadar içten olmazmış sanki...

Ben bugün her gülüşümde seni andım, Her sevincimi uzaktan da olsa seninle paylaştım. İçimden o kadar çok teşekkür ettim ki hayata... Seni bana verdiği için, Bizi karşılaştırdığı için...

Ama sanki günler olmuş sen gideli, Sanki daha bir günde yoruldum yalnızlıktan, Uzaklardan... Hadi geçsin şu üç beş gün, gel kollarıma yine.. Kollarında uyanmadığımda dahi sıcağını yakınımda hissedebileyim.. Aynı şehirde soluk alıyoruz diye düşüneyim...

Ben buralardayım, Şehrin sokaklarında dolanıyorum, Yaptıklarımızı, paylaştıklarımızı hatırlıyorum... Sandığımdan o kadar fazlaymışsın ki bende. O kadar canım, içim, parçam olmuşsun ki... Susuyorum,.. Kendi kendime gülüyorum, gökyüzüne bakıyorum, seni çağırıyorum... Geçsin şu günler; ben burada seni bekliyorum... Özleyerek, hem de çok...''

2014 Mart

''Biliyorsun,gayem sana zarar vermek,seni incitmek,kırıp dökmek değildi.Yılar yılı acı çekmiştim, istemediğin bir ortamdaydın ve sana ters düştüğü halde yanlış şeyler yapmıştın.Acına,yaşam mücadelene ortak olup yüreğimi yüreğine,ömrümü ömrüne katip seni mutlu edecektim

Ben senden sadece sana verdiğim sevgiyi kabullenip ,bu sevgiyi yaşamanı istemiştim. Yüreğim tahtı da tacı da sana vermişti. Yalnız seni istiyordu.Yüreğimde kalıp saltanat sürmek varken beni sıradan bir şeymişim gibi elinin tersiyle ittin. Çok sevilmek bu kadar kötü müydü?Gerçekten böylesine ağır mıydı ki?

Sevgiye hasretim dediğini düşünüyorum da,kocaman bir iğrenç oyu oynamışsın. Hayatıma bilmediğim anlamlar getirmişsin .Gözüm kapalı hayatımı ortaya koyduğum bir kumar oynamıştım.Ya seni kazanacaktım,ya da kendimden ya geçecektim .

Hem seni kaybettim ,hem de kendimden vazgeçecektim. Var mıydı böyle kimsesiz darmadağın olmak biçare kalmak ,var mıydı?

Keşke beni böyle ödüllendireceğine,hiç ödül vermeseydin. Onca yüreği senin yüreğine feda ettiğim halde yüreğin kocaman sevdamı alabilecek kadar büyümedi.

Ben de sana büyük bir sevgiyi vermekte diretiyordum. Bu kadar direttiğim için beni bağışla... sevmek ölümüne cesaret, buzdan değil ateşten yürek ister. Adı üzerinde sevdaydı bendeki, zorda sevdayı büyütmek kolay değildi elbet. Bütün güzellikleri bütün kainatı seni sevmesi için birine verseydin, yine de bu kadar sevilemezdin. Hiç kimsenin yüreği benim ki kadar büyük ve deli olamaz.

Beni kırgınlıklarla çelişkilerle, cevabı sende olan bir sürü soruyla ve bitmek tükenmek bilmeyen '' keşke'' lerle bıraktın. Bana onca acı verdin ama yüreğim düşman olamıyor. Her gün alabildiğine yanıyor, istesem de istemesem de seni özlüyor seni istiyor.

Yüreğimi koparıp atmak mümkün olsaydı hiç düşünmeden koparıp atardım. Sevdan beni divane etti, beni asileştirdi, kendime sözüm geçmiyor artık. Başımı ellerimin arasına ne ilk ne de son alışım. İlk açım değil ama en büyük açımsın. Bir limandayım ve senin bindiğin gemi çoktan uzaklaşıp gitti. Bunu kabullenemiyorum, zoruma gidiyor canımı acıtıyor. Sen yüreğimde bir hasret en büyük ve hiç kapanmayacak bir yara olarak kalacaksın. Yarım kalmışlığım, unutulmazımsın. Yüreğimin sarayından seni kovmuyor, tacı da tahtı da sensiz bırakmıyor.'

BANA ÖYLE BAKMA! #Wattys2016Where stories live. Discover now