Bölüm 13

130 39 1
                                    


Gece yarısı Bay K'nın telefonuyla sıçradım yataktan.Adamlar Bay K'yı parayı ödeme günü geciktiği için sıkıştırmışlar.Ne olacaktı şimdi?Okadar parayı ben nasıl ödeyebilirdim ki? Tek bir can borcum vardı.Onu da verirdim de ya Belinda? Onu bırakıp nasıl gidebilirdim ki?Sol yerimdeki en güzel yeri ona vermişken..

Ertesi gün Belinda ile her zamanki mekanımızda buluştuk.Neden böylesin?diye sordu Belinda.''Sende birşeyler var.Seni hiç böyle tedirgin görmemiştim.Neler oluyor anlat! Her şeyi bilmek istiyorum..Birbirimize söz vermiştik hani hiçbir şey gizlemeyecektik...''

-Belinda ben sadece sana zarar vermekten korkuyorum.Biliyorsun bana verilen süre doldu.Adamlar parasının peşine düştü.Onları oyaladığımızı düşündükleri için Bay K'yı tehdit bile etmişler.Benim verebileceğim tek canım kaldı.Benim de ''canım'' sensin. Seni benden alırlarsa ben ne yaparım??

Adam inat,kadın çok inat...

Sakın Korkma!Sakın... Ben her zaman senin kararlarının arkasındayın.Seninleyim.Bu şehirde sen ya da ben diye bir şey yok anla bunu artık.''Biz'' varız be adam...Biz birlik olduk mu bu şehrin altından girer üstünden çıkarız.Bu aşkın gücü..Bizim inancımızın gücü...

Sadece hayallerimizi ve kitaplarımızı alıp gidelim bu şehirden;bu ülkeden.Kimse bulamasın bizi.Kimse Ulaşamasın izimize.Kimse rahatsız etmesin bizi.Bizim bizden başka kimseye ihtiyacımız yok! Söylesene bize her mevsim aşk değil mi?

Her şeyi geride bırakıp gitme fikri ikimizin de aklına girmişti birkere.Doğup büyüdüğüm bu şehri terketmek bu kadar kolay mıydı? O kadar mı canımı yakmıştı bu şehir?Çok mu şey almıştı benden?Önce hayatımı,hayallerimi,ruhumu sonrada ''kadınımı'' benden alan şu koca İstanbul! Ne hayatlar ne insanlar barındırmıştı içinde belki ama bi beni kabullenememişti belli ki.Bi bana açamamıştı kapılarını...

Yaşanması gereken hayatlar,yarım kalan hikayeler,kocaman kalp kırıklıkları,sonsuz bir hüsran,acı bir son işte.Geride kalanlar sadece bunlar....

''Bayım,sizden tek ricam; solan papatyalarımı geri verin bana...''

Aldığımız bu ''gitme'' kararını Bay K'ya bildirmeliydik.Bu yüzden Belinda'yı evine uğurladıktan sonra Bay K ile görüşmeye gitmiştim ama Kaptan çok kötü görünüyordu.Soğuk rüzgarlar esiyordu,gerginlik havası vardı.Ne oldu sana Kaptan böyle?Neden böylesin sen?

Kaptan uzun bir süre sessiz kaldı düşünceli bir şekilde.

-Sen yıllarca hayalini kur,yaşanabilecekleri düşle ama o bir kabusa dönüşsün olacak iş mi?

-Nasıl anlamadım Kaptan oturalım bişeyler içelim hem de sen ne olduğunu anlatırsın.

Bay K ile bir mekana oturduk.Eee anlat Kaptan... Hiç iyi görünmüyorsun.

-Birkaç gündür beni bir kişinin takip ettiğinden şüpheleniyordum.Şüphemde yanılmamışım.

-Yoksa parayı aldığımız adamlar mı?

-Hayır...hayır.Yüzüne baktığımda bana hem çok yakın bi o kadar da uzak geldi ki.Düşündüm kimdi bu kişi ve beni neden takip ediyordu?Kolundan tuttum ve genç beni birine benzettin sanırım deyiverdim işte.

-Şaşırdı yirmili yaşlardaki genç.Hayır dedi benzetmedim.Tam da aradığım kişisiniz.Uzun zamandır sizi takip ediyordum ve siz olduğunuzdan emin olmak istedim.

-Anlamadım.Siz beni tam olarak kime benzettiniz?

-Siz benim babamsınız!

Nasıl yani?Hiç böyle bir cevap beklemiyordum.Bir insan çocuğunu nasıl tanıyamazdı!

BANA ÖYLE BAKMA! #Wattys2016Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon