-7-

3.5K 317 113
                                    

Hana'nın ağzından;

Ben neden bu adamın kucağındaydım? Neden buradaydım? Beni nereden biliyordu?
Ben bu bilmediğim ormanda bir oraya bir buraya koşarken yağmur başlamıştı.

Yağmurdan nefret ederdim. Yağmur bardaktan boşalırcasına yağarken koşmak zorlaşmıştı.

Her adımımda batıyordum. Berbat bir durumdu,ayağımda ayakkabıda olmadığı için en ufak bir darbe canımı yakıyordu.

Yağmur eşliğinde aniden ayağıma oturan küçük bir ağaç parçası yüzünden çığlık atmıştım.

Elimden geldiğince sol ayağımın üzerine basmamaya çalışıyordum. Ama biraz ilerledikten sonra artık dayanamayıp olduğum yere oturdum. Yakınımda ki büyük gövdeli olan bir ağacın arkasına saklanmak için hızlı bir şekilde hareket ederek arkasına geçtim.

Hayatım boyunca hiç bir şey yolunda gitmemişti. Ya da hiç bir konuda şansım yaver gitmemişti. Sadece deli gibi ağlamaya başlamıştım.

Birde bu pisikopat çıkmıştı başıma. Derin derin nefis alıp verirken ormanda sesi yankılanmaya başlamıştı.

Tanrıya dua etmeye başlamıştım. Onun elinden beni kurtarması için.

Kafamı hafif eğip ağacın arkasından sesin geldiği yöne doğru baktım.

Giderek yaklaşıyordu. Sesi kulağım da yankı yaparken oyun oynamaya başladığını fark ettim.

- Hadi ama bebeğim sence de saklanbaç oynamak için fazla büyümedik mi?

Bebeğim mi? Ben ona hiç bir yanıt vermezken o konuşmaya devam etti ;

- Pekâlâ Hana seni söbelediğim de istediklerimi yapacak mısın?

Ona dikkatlice baktığımda pek emin olmasam da elinde bir bıçak vardı.

Onun her adımı ile kalbimin atışı daha da hızlanıyordu. Kafamı çekip ağacın geniş gövdesine daha fazla sindim.

Nefes alış verişlerim zorlaşırken gözlerimi kapadım. Nasıl bir gündü bu böyle. Tanrı'nın artık beni lanetlediğini düşmeye başlamıştım ve orada Tanrı'ya " artık hiç bir pazar atlatmadan kiliseye gideceğime İncil'i daha fazla okuyup hayatımı ona göre şekillendireceğim" gibi sözler söylerken aniden ayak bileğimi saran parmaklar ile gözlerimi açmıştım.

Ben daha olanı biteni anlamdan beni yerde sürüklemeye başlamıştı. Ve buradan şunu anlıyordum " Tanrı dualarımı kabul etmemişti" içimden küfür saydırırken o konuşmaya başladı;

Söbeledi ebe
Yağmurlu bir gece
Ölüm meleği peşimizde
Gerçek olmak istedik
Hiç olmadığı kadar

Tebessümün ile çağırdın beni
Sahte gerçeklere
İnanmak istedim
Bu sensin diye

Sana her inanışım
Sürükledi çıkmaza beni
Ölümün fısıltısı
Yakaladı bizi

Söbeledi ebe
Yağmurlu bir gece
Ölümü tadacaktı
Saat ikiyi gösterdiğinde

Şiirleri seviyordum​ taki bugüne kadar tabi artık bir şey fark etmeyecekti. Kendi kendime bağırmaya başladım sesim yankı yaparken ,

Seni diğerlerinden farklı sanmıştım Hana ...

微笑 ▶ Smile ▶ MYG ✔Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon