-19-

2.5K 261 92
                                    

Min-Jung'un ağzından;

Gözlerimi açtığımda karanlıktı ve bir koltukta oturuyordum tabi bağlı olarak.Etrafıma bakmaya çalışmıştım ama boynumda ki ağrı ile sabit bir şekilde kalmıştım. Odaya göz gezdirmeye başladım boynumu oynatamadığım içi anladığım kadarıyla bir sinema salonundaydım. Jungkook neredeydi?

Gözlerim yavaş yavaş dolmuştu ve birden karşımda ki dev ekranda Jungkook'u görmem ile daha fazla dayanamayıp firar etmişti göz yaşlarım yavaş yavaş.

Onun durumu bende kötüydü. Yüzü hep morluklar ile doluydu, dudağı ise patlamıştı.

Sadece kısık sesle "Lütfen kurtar beni Min-Jung" demişti. Ama ben daha ona karşı bir hamlede bulunamadan. Silah sesi yankılandı ve Jungkook gözümün önünde ölmüştü.

Hayır! Hayır! JUNGKOOK!!!!!

Feryadım boşunaydı. Jungkook ölmüştü. Hem de benim yüzümden.

Ama öldürem kişi delice sevdiğim adamdı Min YoonGi'ydi.

Seni lanet pislik neredesin?! Onu nasıl öldürürsün? Senden nefret ediyorum YoonGi. Seni sevdiğim için kendime lanet ediyorum. Neredesin ha ?

Sesim sonlara doğru kısılmıştı.

Benim susmam ile sessizlik odada yeniden hüküm sürdürmeye başlamıştı.

Sessizce ağlamaya başladım tekrardan ve aniden odada yankılanan alkış sesi ile duraksadım.

" Yanılıyorsun Min-Jung her şey senin gördüğün gibi değil. Hmm şey ismi neydi? Jungkook ! Tamam tamam hatırladım Jeon Jungkook. Onu gerçeten çok seviyorsun. O ölmedi. Bil istedim. Ama onu öldüre bilirim."

Ölmedi mi? YoonGi gerçeten aklını kaçırmışsın sen onu gözümün önünde vurdun!!!

" Yanılıyorsun dedim ya sana ! O yaşıyor ve bu sefer yaşaması senin ellerinde. "

Sana inanmıyorum !

" Min-Jung gerçeten senin anlama sorunların var sana etrafına bir bak derim.  Dikkatli bakarsan onu göreceksin. "

Onun bu sözleri üzerine etrafıma bakındım. Boynumun ağrısına rağmen döndüp baktım arkama ve Jungkook orada baygın bir şekilde oturuyordu. Tam çıkışın olduğu yerde.

" Gördün mü bak yaşıyor. Biraz gözünü boyadım o kadar. Tabi görmen için çabaladın değil mi ? Şimdi onun yaşaması için seninle oyun oynamaya karar verdim. "

Oyun mu ? Saçmalama Yoo-

" Sus! Beni dinle ben konuşuyorum ! Sağır mısın? "

Sözlerimi ağzıma tıklayıp konuşmaya devam etti.

" Oyunumuzun ismi Beni bul. Tıpkı saklambaç gibi. Ben ve sevgili Jeon saklanacağız ve sende bizi bulacaksın ama bizim saklambaçımız biraz değişik. İki odadan birinde bir ip ucu var ve sen o ip uçları ile bizi bulacaksın. Oyunumuzun kuralına gelince tek bir kuralı var."

" Kural ; Bir hata bin acı "

Dedikten sonra benim konuşmama hiç vakit vermeden. Jungkook'u oturtmuş olduğu koltuktan kaldırıp görüş alanımdan yavaş yavaş uzaklaşmaya başladılar ben onların arkasından bakarken. Kapıyi kapatması ile önüme döndüm.

Neden onu hala deliler gibi seviyordum. Biliyorum her şey zamanla. Onu da unutacaktım. Unutmak zorundaydım.

Kısa süre sonra yeniden geldi ve beni yavaş yavaş çözdü. Daha sonra beni kendine çekip sarıldı.

Bu beklemediğim hareketi ile şok olmuştum. Beni bırakıp odadan ayrılmaya başladı. Odada ki sesliği bozan onun giderek uzaklaşan ayak sesleriydi.

Bul beni Min-Jung. Bizi bul ve unutma;
Bir hata bin acı. Zaman azalıyor..

微笑 ▶ Smile ▶ MYG ✔Where stories live. Discover now