BÖLÜM -8- "ADALET"

2.8K 380 297
                                    

LORA MOLLİS

Bugün tekrar dalgalar kıyıya vuruyor göz kapaklarımın ardında. Amansızca esiyor rüzgâr göğsüme. Huzurlu, bir o kadarda rahatlatıcı. Bir bankın üzerinde oturuyorum. İskelede duran yatlar ve gemiler dalgalarla sallanıyor. İskelenin hemen yanında bembeyaz bir kedi oturmuş beni seyrediyor. Her zamanki olduğu gibi mırıldanmaya başlıyorum.

*Şimdi başlıyor fırtına*
*Alıp götürüyor tüm hissettiklerini*
*Huzurunla birlikte*
*Bir şarkı çalıyor*
*Senin bittiğin yerde*

*Artık zaman geldi, güzel*
*Pamuk tüylü kedi*
*Kokusunu al ya da hisset*
"Çünkü sana yardım edecek*
*Kimse yok senden başka*

*Yardım edecek bir adam,*
*Var yalnızca karanlıkta*
*Işıklar söndü küçük*
*Pamuk tüylü kedi*
*Gökyüzündesin şimdi*
*Tanrı'nın kollarında*

Birden bire koyu bir karanlık tüm her yeri esir alıyor. Her yer sisleniyor ve buğulanıyor. Korku ve endişeyle ayağa fırlıyorum. Sisler içerisinden bir yılan dilini gösterip tıslayarak geliyor ve kedinin üzerine atlıyor. Onu tüm vücuduyla sarmalıyor ve ısırarak derisini koparmaya başlıyor. Kedinin can çekişmesi ve çığlığı arasında gözlerimi açıyorum.

*****

Evet, ben Lora Mollis. Sıradan bir gün daha ve bu rüyayı milyon birinci kez görüşüm. Kendimden kısaca bahsetmem gerekirse en çok sevdiğim şey, arkadaşlarıma hediye almak. En nefret ettiğim şey ise kibirli insanlar ve yeni kayıt olduğum Rootrules lisesindeki Diondra Wouters ile grubu. Daha önce sadece bir kez erkek arkadaşım oldu ve yalnızca üç ay sürdü. Onun dışında pek fazla ilişkim olduğu söylenemez. Annemin adı Scarlett Mollis. Kendisi çikolatalı kek yapmayı çok sever, çok cana yakındır ve hayatımda en çok güvendiğim arkadaşım odur. Annem bana arkadaşlık, kardeşlik, annelik hatta babalık bile yapmıştır. Kendisine duyduğum sevgi kalbimdeki sevgi kapesitesinin yüzde doksan sekizlik kısmını kaplar. Yeşil gözlerini kıstığında tıpkı bana benzer. Öyleki insanların çoğu onun bana benzediğini söylerler. Boyu çok uzun olmamakla birlikte benden biraz kısadır. Saçları kestane rengindedir ve tahmin edemeyeceğiniz kadar titizdir. Genelde evde kimse yokken The Walking Dead gibi dizileri izler veya komşulara ziyarete gider. Hayatımda ondan daha iyi kalpli ve fedâkar bir tanıdığım yok. Kısacası... o benim herşeyimdir.

Babam Grevor Mollis. Gizemli kişiliği ve kışın giydiği siyah paltosu ile bir mafyayı andırdığı doğrudur. Yüzündeki güneş lekeleri ve kırışıklıklar onu biraz yaşlı göstersede aslında sanılandan daha dinçtir. Babamla aramızdaki diyalog yok denecek kadar azdır çünkü eve neredeyse hiç gelmez. 'İşinden'? doğan sebeplerden dolayı onunla ayrı bir şekilde yaşasakta annem onu sever. Fakat benim o kadarda sevdiğim söylenemez çünkü bir ailedeki 'babalık' görevini tam olarak yerine getirdiğini düşünmem. Birlikte olduğumuz zaman ailecek yemek yemeye gideriz ve benimle yapmayı en çok sevdiği şey basketbol oynamaktır...

Evet, doğru duydunuz. Basketbol hastasıyım. Diğer çoğu kızın aksine basketbol oynamaktan çok hoşlanırım. Şiir yazmayı ve kitap okumayıda severim fakat onun dışında çok fazla kızsal alışkanlığım yoktur. Makyajdan haz almam, elbiseler yerine rahat giyinmeyi tercih ederim. Şık olmayı sevsemde bunu abartıya kaçırmaktan hiçbir zaman hoşlanmam. Topuklu ayakkabılar bana göre değildir... Püsküllü ve ultra lüks taşlı çantalar miğdemin bulanması için yeterlidir. Genelde saçlarım salık gezerim, ara sırada ya topuz ya da at kuyruğu yapabilirim. Fakat benimde annemden gelmiş olan bir titiz hastalığım vardır...

Sokağın SonuWhere stories live. Discover now