HİÇLİĞİN SINIRINDAKİ GEMİ

628 37 10
                                    

Cullen - Roslyn🎼

Hiçliğin Sınırındaki Gemi

Yelkenine esiyor, kuru toprağını mezarın
Ve yangınını bodur ağaçların
Uçuran rüzgar.
Unutuyorum yavaşça, neye güldüğünü
Uyuyakaldığın zamanları ve hırçın yağmuru
Nasıl beklediğini
Şimdi eskiden olduğu gibi
Kasımın en soğuk günü için bir mektup
Ve acı bir sigara yakıyorum.
Hâlâ aynı, beni sürüklediğin yerdeyim
Hiçliğin sınırındaki gemide

Düşüyorum, güneş beni tutacak sanırken
Yürüdüğümüz yollar ve şu köşedeki
Sarı telefon kulübesi
Bir zamanlar güzel sesini duymak için
Orada son kuruşumu harcadığım
Öylece bana bakıyor.
Sarsılıyorum.
Kasabanın en sonundaki barda
Giydiğin ceket
Hala taşıyor kokunu üstünde
Fakat zayıf bedenime artık büyük.
Hâlâ aynı, beni sürüklediğin yerdeyim
Hiçliğin sınırındaki gemide

Artık uçları kıvrık ve daha soluk
Güzel parmaklarınla yazdığın
O son mektup.
Aradan kaç yıl geçti bilmiyorum
Ben hâlâ geçemedim.
Sokağa bakma kızım, bakma
Diyor annem
Dudaklarının arasından çıkan
Son nefesin gittiği yer
Güzel kalbinin durduğu yer
Orası öldüğün yer
Orası öldüğüm yer
Ve hâlâ aynı, beni sürüklediğin yerdeyim
Hiçliğin sınırındaki gemide

Gülerken gözlerindeki çizgiler
Kalbime kazınsın istedim
İçimi asit gibi yakarken özlem
Dokunmak istedim yüzüne
Saçlarında gezinmek, sesinle sarhoş olmak...
Şimdi doğuyor güneş
Sarhoş adımlar, birkaç boşvermişlik
Parçalanıyor tüm evler, ağaçlar ve anılar
Yürüyorum
Toprak çatlıyor ve rüzgar bağırıyor
Senin yokluğunla bitiyorum.
Çürüyor
Beni öptüğün yerler.
Sevgilim, ben hep oradaydım.
Uyurken toprağında mezarın
Ve ölürken sonunda sokağın.
Hep aynı,
Hiçliğin sınırındaki gemide.
Yalnız şimdi, hiçliğe doğru büyük bir adım
Atıyorum.
Yanıyorum,
Geliyorum.

Sefa SİPAHİOĞLU

Sokağın SonuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin