Defne adına Bir Türk kızının Exo'ya İngilizce öğretmesi ve yaşanan bazı olaylar. (ama sadece bu dille sınırlı kalmıyor Japonca ve Türkçe de öğretiyor.)
Kitap kapağı #secrettkeyy33 tarafından yapıldı
@secrettkeyy33
Akşam canım sıkıldığı için spora gitmeye karar verdim. Spor çantama eşyalarımı ve suyumu koyup çıktım. Beş dakikalık yürüyüşten sonra spor merkezine vardım. Bana verdikleri kartla içeri girdim. Soyunma odasına geçtim. Üstümü değiştirip aynı kartla dolabımı açıp kıyafetlerimi ve çantamı koyup kapattım.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Giydiklerim bunlardı. Omuz ve bel kısmı açık olduğu için lavanta ve küçük balinam vücudumda belli oluyordu. Lens kullandığım için ve sporda kullanamayacağım için çok net göremiyorum ortalığı. Ama miyopluğum düşüktü bu yüzden pekte sorun değildi. İnsanların yüzlerini az çok seçebiliyordum.
Spor salonuna girdim ve karşımdan birinin geldiğini gördüm biraz daha yakınlaşınca yüzünü çıkarttım bu benim yakışıklı spor hocam Park Yuri idi.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Spor hocam olduğu için deniyorum ama gerçekten çok yakışıklıydı.
Yuri: Siz Aşkın hanım olmalısınız. D: Evet ama bana Defne demeniz yerli. Yuri: Ahhh tabi ki.
Diyip elimi sıktı.
Yuri: İlk önce bir az ısınama hareketi yapalım. D: Tabi.
Isıma hareketleriyle başladık. Gerçekten mükemmeldi. Isınma hareketlerini bitirdikten sonra bana koşu bandına çıkmamı söyledi. "Yavaş yürümeden koşuya kadar çıkacaksın." dedi. Ben de kafamı sallayıp koşu bandına çıktım ve yürümeye başladım. Bir kaç dakika sonra hızımı arttırdım. Bu sırada karşımda tanıdık bir yüz gördüm. Ama tam olarak çıkartamadım lenslerim olmadığı için. Hızımı biraz daha arttırıp koşmaya başladım ve odaklanmıştım. Birden yanımda Chen'in belirmesiyle olduğum yerde koşarken korkudan sıçradım. Koşu bandını durdurup havlumu aldım. Yüzümü silerken Chen ile konuşmaya başladım. ( İngilizce)
D: Korkuttun beni. Ne işin var burda?
Chen konuşa bildiği kadar.
Chen: İlk korkuttuğum için özür dilerim. İkincisi spor yapmaya geldik. D: Geldiniz mi? Chen: Ahh evet çocuklarla.
Bu sırada arkadan diğerleri geliyordu. Şaşkınlıktan ölebilirdim. Kai boşuna bana buraya gel dememişti. O anda anlamalıydım.
Hepsi beni süzüyordu ve hepsinin ağırında bir gülümseme ve havalı bakışlar vardı, ama en çok Xiumin'in bakışları beni öldürüyordu.
