Geri dönüş

1.1K 36 5
                                    


Medyada bulunan şarkıyı hikaye ile okumayın ayrı dinleyin. Muhteşem Lay tarafından okuna. Sheep türküsü. Sjsksjsjsjsjs

————————————

Sabah erken kalkarak toparlanamaya başladım.  Odamın kapısına gelen tıklatma sesiyle eşyaları katlamayı bırakıp kapıma yöneldim. Gelen Rümeysa idi.

Rümeysa: Kanka hazırsan diğer kızları da alıp kahvaltıya inelim.
D: Olur kuzum az bir işim kaldı sen diğer kızları topla. Ben senin odanın önünde beklerim.
Rümeysa: Tamam bekliyorum.

Tamam anlamında başımı aşağı yukarı salladım. Odamdan çıktı ben de eşyaları katlamaya devam ettim. İşim bitince odadan çıkıp Rümeysa' nın odasına gittim. Kapıyı çaldım tüm kızlar oradaydı ordan sohpet ede ede aşağı, kahvaltıya indik. Nerdeyse herkes oradaydı biri hariç. Xiumin. O yoktu.

D: Lay, Xiumin'i gördün mü?
Lay: Hayır, gelmedi daha. Uyuya kalmıştır. Bekleyelim biraz.
D: Tamam.

~

Kahvaltı bitmişti ama hala yoktu. Çok endişelendim. Saat 12 de çıkmamız gerekiyordu. Ve saat şu an 11 di bir saat vardı. Çok beklemeden odasına çıktım. Kapıyı çaldım ama açan olmadı. Daha da endişelendim. Biraz düşündüm ve aklıma bir şey geldi. Hemen resepsiyona gidip odasının yedek anahtarını aldım. Anahtarı çevirerek açtım ve yatakta sırılsıklam bir biçimde Xiumin'i gördüm. Teni kağıt kadar beyazlaşmış ama yüzü kızarmıştı. Aynı zamanda titriyor ve üşüyordu. Hızlı adımlarla yanına geldim ve ona yakın olan kısma oturdum yatakta. Elimi anlına koydum. Ateşler içinde yanıyordu. Hafifçe gözlerini açtı.

Xiumin: D Defne...

Söyleye bildiği sadece buydu. Aşırı çıkan ateşi yüzünden bayılmıştı. Hızla Lay'i aradım.

D: Y-Yixing ç-çabu-çabuk gel.
Lay: Defen sakin ol. Ne oldu?
D: M-minseok b-bayıldı.
Lay: Tamam sen sakin ol ben hemen geliyorum.

İki dakika sonra kapı çalındı. Hızlı adımlarda açtım ve gözlerimden dökülen yaşları fark etmem o zaman oldu.

Lay: Defne tamam ağlama sakin ol.

Yanımdan geçerek Xiumin'in yanına gitti. Oda baktı.

D: Hastaneye gitmeli.

Dedim senim kesik kesik çıkarak.

Lay: Hastaneye gidemez şirket öğrenir. Siz de gazete ve haberlere baş manşet olursunuz. Bu olmaz. Acilen eve dönmemiz lazım.
D: O zaman benim eve gidelim. Ben bakarım.
Lay: Aslında en mantıklı çözüm bu.
D: O zaman ben eşyalarını toplayım sen diğerlerine haber ver.
Lay: Tamam geliyorum hemen.

Tamam anlamında başımı salladım. Biraz daha sakinlemiştim. İlk önce Xiumin üzerindeki pijamaları çıkardım. Ben çıkarırken elimi tuttu. Sanki çıkarmamı istemiyordu. Ama zordaydım. Bedenine dokundum ve yandığını bir kez daha gördüm hızlıca eşyaları katladım ve banyoya girip suyu ayarladım. Soğuk su tarafını iyice açtım. Çıplak ve büzülmüş bir şekilde yatan Xiumin'i yataktan kaldırdım ve kolunun altına girdim yürümeyecek kadar çok hastaydı. Banyoya kadar taşıdım. Suya girmesini istedim ama o bunu yapmadı. Belli belirsiz,

Xiumin: S-soğ uk.
D: Hayır değil bak.

Onu ikna etmek için ben de suya girdim. Aslında su acayip soğuktu. Girdiğimi görünce yavaşça o da suya girdi. Ben sudan çıktım. Üstümdeki kıyafetler sırılsıklam olmuştu. Islak olmalarına aldırmadan biricik sevgilimi yıkadım. Her su tutuşumda gözlerini sımsıkı kapatıyordu. Bu benim içimi parçalıyordu ama başka türlü iyileşmezdi. Duştan çıkardığımda biraz daha iyi gibiydi en azından yürüye biliyordu. Havluyu alıp güzelce kuruladım. Saçlarını bilerek havluyla kuruttum. Kurutma makinesi tekrarda ateşini çıkarabilirdi. Valizinden ona yolculuk boyunca rahat hissettiricek kıyafetleri çıkardım. Yavaşça giysiydim. Kafamı kaldırdığımda bana minnet dolu gözlerle bakıyordu. Bana öğle bakınca sıkıca sarıldım. O da bana sarıldı ve saçlarımı okşamaya başladı teşekkür etti yarım yamalak. Hala iyi değildi.

Exo'da Bir Öğretmen Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum