Özlem

772 38 6
                                    

Kızların gitmesinin üstünden 3 hafta geçmişti. Kızlar gittikten sonra ortam gerçekten çok sesiz ve boş gelmişti. Çocuklarla ise derslere devam ediyorduk. Artık konuşma derslerini bırakıp grammar ve vocublery derslerine yoğunlaşmaya başlamıştık. Çoğunlukla derslerim tahta karşısında geçiyordu.

Xiumin ile ise kızların gittiği o hafta çok güzel geçmişti ancak geri kalan 2 haftadır anlamadığım bir biçimde benden uzak durmaya çalışıyordu. Bu işte bir bit yeniği vardı ama kokusu yakın zamanda çıkardı.

Aynı zamanda ülkemi ve ailemi özlemimle boğuşuyordum. Sanki yanlış iş yapmışım gibi geliyordu bazen. Ama direnmem gerekiyordu. Özlemime dayanmam gerekiyordu. Bazen buna dayanamıyordum. Her ailemle görüntülü konuştuğumda onları daha çok özlüyordum. Sarılmak istiyordum. Ve genellikle her konuşmanın sonunda ağlıyordum. Ama bundan hiç kimseye hiç bir şekilde bahsetmiyordum. Xiumin'e bile.

Şimdi ise hazırlandım tekrardan derse gidiyordum. Neyse ki yaptığım işi ve insanlar öğretmeyi seviyordum. Bu beni asıl hayata bağlayan şey olmuştu.

Üzerimi gitmiş hazır bir biçimde dışarı çıkıp motoruma bindim. 15 dakika sonra SM'deydim. Motoru park edip sınıfa çıktım. Her zamanki gibi çocuklar daha gelmemişti. Hazırlanıp kalemlerimi çıkardım ve çocukları beklemeye başladım.

Yaklaşık 10 dakika sonra çocuklar gelmişti ve yerlerini alıp oturdular ve defterlerini çıkardılar. Ben de lise sonda sınava hazırlanırken aldığım notları elime aldım aynı zamanda o zamandan kalma kitapları. Ve derse başladım.

—————————

Yaklaşık bir buçuk saat güzel ders yaptık. Sonra bir mola verdik. Yaklaşık yirmi dakika. Tabi bu mola da kalkıp çayımı koyup yudumlamaya başladım. Üyelerde ister diye onlarada koyuyordum. Artık sınıfta bulunan dolabın içine bardak ve kızların aldığı Ketılı koymuştuk. Aynı zamanda çay ve kahvede. Böylesi çok daha güzeldi. Ben sandalyeye oturmuş bir biçimde kahvemi içerken Chanyeol Kai'ye bir şeyler öğretmeye çalışıyordu.

D: Chan. Ne oldu? Ne yapıyorsunuz?
Chanyeol: Ahh Defen. Kai'ye İnstagram'ı kullanmayı öğretmeye çalışıyorum ama galiba pek başarılı olmadım.
Kai: Anlamıyorum hyung yaaa. Bü üstte bulunan şeyler ne ve ne işe yarıyo.
D: Chan sen çekil bakalım. Ben halelerim.
Chanyeol: Gerçekten mi ? Bir tanesin.
D: Ne demek.

Tekrardan öğretmen moduna geçerek Kai'ye İnstagram'ı öğretmeye başladım. Yaklaşık 5 dakikam öğretmekle geçti. Ama başarılı olmuştum. Anlamıştı.

Chanyeol: Kesinlikle öğretmenlerle ilgili bir şey var. Ben de Defne'nin dediği gibi anlattım anlamdın. Defne geldi anlattı hemen anladın.
Kai: Sen nereye anlattın be.
D: İşte o da benim süper gücüm.

Dedim ve güldüm. Bu arada Xiumin bana duygularını anlamadığım bir biçimde bakıyordu. Gerçekten nesi vardı acaba. Normalde her arada yanıma gelir benle konuşurdu. Konu ne olursa olsun konuşurdu ama şimdi çok uzak benden.

Herkes geldikten sonra derse tekrardan başladım. Yarım saat sonra sıkıldıklarını anlayıp oyun oynamaya karar verdim.

D: Şimdi oyun oynayalım. Olur mu?
Suho: Aslında çok iyi olur.

Diğerleri de kafa salladı. Biri hariç Xiumin.

D: Tamam o zaman. Şimdi hem bu gün öğrendiklerimizin tekrarını yapalım. Hem de sıkılmayalım. Kim en çok soru cevaplarsa ona benden bir hediye. Ama el kaldırın yoksa çok ses olur.
Sehun: Tamam, ama hediye ne?
D: Söylemem.

Dedim ve güldüm.

Çocuklar sorularımı büyük bir heyecanla cevaplamaya başladı. Anlaşılan hediyeyi merak ediyorlardı.

Sehun: YAA YAA Jongdae kopya çekme kardeşim.
Chen: Tamam bee.

Gülerek onları izlerken birden kapı çaldı. Elime telefonumu alıp saate bakmak için kilit ekranını açtım. Kızlar ve annem beni 10 kere aramıştı. Bir sonun mu vardı acaba.

D: Bir dakika çocuklar.

Kapıyı açtım gelen Bay Kim idi.

D: Merhaba Bay Kim. Bir sorun mu vardı?
Bay Kim: Defne hanım bunu nasıl söylerim bilmiyorum ama...

Kaşlarımı çattım ve o gülümsemeden eser kalmadı.

Bay Kim: ...Babanız... Babanız kalp krizi geçirdi.

Gözlerim dolmaya başlamıştı. Sınıfa doğru geri geri yürümeye başladım. Bacaklarım daha fazla dayanamayıp yere düşmemi sağladı.

( Korece)
D: Babam. Hayır. Olamaz.

( Türkçe)
D: BABAAA...HAYIR. BABAAA

Son hatırladığım şey kalkarken bayılmamdı.

Exo'da Bir Öğretmen Where stories live. Discover now