Defne adına Bir Türk kızının Exo'ya İngilizce öğretmesi ve yaşanan bazı olaylar. (ama sadece bu dille sınırlı kalmıyor Japonca ve Türkçe de öğretiyor.)
Kitap kapağı #secrettkeyy33 tarafından yapıldı
@secrettkeyy33
Kızlarla derslere gidip gelmeye devam ediyorduk. Bu hafta gideceğimiz yerler Gannam ve Jeju adası idi. Ada gezisi için oldukça heyecanlıydım. Hatta valizimi akşam gelince toplayamam diye şimdiden toplamaya başladım. Her şeyi almıştım. Güzelce yerleştirdim ve valizi kapatıp bir kenara koydum. Şimdi sırada akşam için hazırlanmak vardı. Gangnam'a içmeye gideceğimiz için rahat ama şık giyinmeliydim. Yaklaşık bi yarım saati dolap karşısında geçirdim ama sonunda karar vermiştim.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Bunları dolabımdan çıkardım ve yatağımın üstüne koydum. Anlaşılan kızlarda benim kadar heyecanlıydı bu ada işinde onlarda benim gibi erkenden çantaları hazırlamıştı.
D: Kızlar her şeyinizi koydunuz deme. Fahriye: Evet kuzum. Keşke sen başka şeyler de alsaydın. Malum otel. D: Almadığımı kim söyledi? Hani bence sizde alsanız iyi olur hiç bilemezsiniz. Gözde: Biz senin kadar sapığız sanki. D: Ehhh bilemem artık.
Dedim imalı imalı bakarak kızlara. Sonuçta çocuklarla onların arasındakini sezemeyecek kadar mal değildik.
Akşam olunca kızlar üstünü giymeye gitti ben de giyindim. Herkes hazırlandıktan sonra çocukların aramasını bekledik. İki üç dakika sonra çaldırdılar biz de aşağı indik.
————————
Yol boyunca pek konuşan olmamıştı. Çünkü çocuklar bizi süzmekle meşguldü. Arabadan indikten sonra muhteşem bir bara girdik. Bir sürü içki söyledik ama bu gün pek içesim yoktu, ben ki ayyaş insan içmiyordu. Ayda yılda bir görülen bir olay.
Deniz: Defne bir sorun mu var? D: Yok kuzum ne sorunu. Deniz: Hiiiçç az içtin de. Senden bu düşük performansı beklemezdim. D: Aslında hiç içesim gelmedi. Hadi yine iyisiniz arabayı ben kullanırım gece. Kai: Olur mu öğle şey? Benim de pek içesin yok hem ben kullanırım sen merak etme rahatına bak. D: Tamam teşekkür ederim Kai.
Kai'nin bana böyle demesi beni şaşırtmıştı. Bende biramı yudumlamaya başladım. Tuvalete gitmek için kalktım. İşimi hallettikten sonra tuvaletten çıkarken biri kolumdan tutarak beni duvara çarptı. O şokla gözümü kapadım ve açtığımda Xiumin'in beni duvar ile kendi arasına aldığını gördüm.
Xiumin: Defne artık dayanamıyorum.
Diyerek dudaklarıma ardındasın boynuma gömüldü. Onu kendimden hafifçe iterek boynumdan çektim ve bana bakmasını sağladım.
D: Xiumin bana bak. Gözlerime bak.
Gözlerime bakmasıyla sarhoş olduğunu anladım.
D: Şu an çok sarhoşsun. Bu yüzden şimdi olmaz hem ortalık çok kalabalık. Xiumin: Hadi ama yapma bunu bana. D: Sadece bir gün daha bekle yarın istediğin kadar seninim. Xiumin: Söz mü? D: Söz. Hadi bizimkilerin yanına dönelim.
