''Sohren Çekilişi'' Bölüm 3

1K 98 23
                                    

     Jelly paketi masaya koyduktan sonra hızlıca odadan çıktı. Given, ben daha odadan çıkmadan paketi açmaya koyuldu. Aceleci ve heyecanlı bir şekilde ama bir o kadar da dikkatlice paketi açtı.

''Ah! Evet beklediğim paket. Sen hala burdayken bu paketin gelmesi büyük şans Si. Sana vermek istediğim ilaçlar var. Yorgun hissettiğin zamanlarda kullan. Bir nebze de olsa sana kalkan olacaktır.''

     Bay Given'ın bana vermek için hazırladığı şey, ilaçtan çok farklı görünüyordu. Kapaklı bir tüp içinde muhafaza edilen ilaç, iştah açıcı görünmüyordu açıkçası. Açık yeşil rengi ve yoğun yapısı, iğrenç bir şekilde balgamı çağrıştırıyordu. Umarım tadı, görüntüsü gibi değildir. İlaçları hazırlarken Bay Given aceleci bir şekilde paketten başka malzemeler de çıkartıyordu. Görmemem için uğraş verdiği şey sanırım iri bir kemikti. Kemiğin üstünde anlamsız işaretler var gibiydi.

''Teşekkür ederim Bay Given, bu tüplerde duran ilacı nasıl kullanacağımı bilmiyorum.''

''Of, en zor olan kısım orası Si. Öncelikle çok dikkatli kullanmalısın. Kapağı yavaşça açacaksın, sonra 21 derece sıcaklıkta bir bardak suyun içine hafifçe dökeceksin... Şaka yapıyorum Si, ciddiye alma. Kapağını aç ve iç.'' diyerek güldü.

''Siz benim için değerlisiniz Bay Given, bu yüzden söylediğiniz her lafı ciddiye alırım.''

''Sen de benim için değerlisin Si.''

     Odadan çıkmak üzereyken Given'ın telefonu çaldı ve ayak üstü vedalaşmak zorunda kaldık.

''Si, sen gitmeden son bir kez görüşürüz meraklanma.'' diyerek vedalaşamamamızın burukluğunu hissetmişti sanırım.

Telefon Görüşmesi...

''Elimizde kalan son 5 parça tüpü neden bu kadar acele ile istedin Given?''

''Negert, formülü tekrardan ortaya çıkarmak için inceleme yapmam lazım. Sen de farkındasın ki elimizde bulunan tüpler bitmek üzere.''

''Bu sefer, o paketi yollamak kolay olmadı. Umarım başarırsın Given, umarım başarırsın...''

''Merak etme, yersiz kaygılanıyorsun.''

Hastanenin kapısından çıkmak üzereydim, birkaç metrelik mesafe kalmıştı çıkmam için fakat

Jelly'nin sesiyle duraksadım.

''Bay Si! Bay Si! Affedersiniz, Doktor Given size seslenmemi istedi, vermeyi unuttuğu bir şey var.''

''Tamam Jelly. Şimdi dönüyorum yanına.''

     Ne unutmuş olabilirdi acaba... Ah evet, veda edemedik. Ama unuttuğu şey öpücük olamazdı sanırım. Odasına doğru yürümeye devam ederken, birkaç metre kala Jelly yanımdan ayrıldı. Kapıyı tıklatıp içeriye girdim.

''Bay Given...''

''Gel, Si. Telefonla konuşmadan önce görüşürüz demiştim ama görüşememe ihtimalimiz de olabilir, bu yüzden sana vermek istediğim bir eşya var. Seni koruyacağına emin olabilirsin Si.''

Bay Given önce küçük bir anahtar çıkardı cebinden ve anahtarı masaya koydu. Sonra, kişisel eşyaları muhafaza etmek için kullandığı mini bir çelik kasa çıkardı. Çelik kasayı açtıktan sonra içindeki gizli bölmeden bir kutu daha çıkardı. Çelik kasa ile matruşka yapmıştı resmen. Aslında ahşap kutudan, bir kutu daha çıkmasını beklemiştim ama neyse ki beklentilerimde yanıldım. Ahşap kutu, gayet zanaat isteyen işçiliklerle bezenmişti. Çok hoş görünüyordu.

''Kutu çok sanatsal görünüyor Bay Given.''

''Evet Si, özel birinin hediyesi, hem de çok özel.''

Sonsuz Barış - SOHREN (KİTAP OLDU)(Wattys 2018 Gizli Cevherler Kazananı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin