''Eski Anılar'' Bölüm 5

717 81 14
                                    

     Vefa dolu biriydi. Aslında futbolcu olmak istiyordu. Bu konuya fazla takardı. Takımın kaptanı ve en iyi oyuncusu olmak kolay değildi. Benden biraz uzun ve yapılıydı. Futbol hayallerini nasıl baltaladığını hatırlıyorum. Takım maçlarında, birlikte çok iyiydik. Birbirimizi tamamlıyorduk. Bir gün antrenmana geç kaldığım için koç beni takımdan kesti. İki maç oynatmadı, hatta kadroya bile almadı. Koç, disiplini severdi. üçüncü maçın günü geldiğinde, Har kendinden çok emindi, bu kez affedilip kadroya alınacağımı söylüyordu. Üzüldüğüm tek nokta Harley ile oynayamamaktı. Kadro açıklandığında ben yine yoktum. Harley bu duruma karşı çıktı.

''Koç. Bu üçüncü maç, Si hala cezalı olamaz. Si yoksa ben de yokum.''

     Büyük dost Harley Dunn. O gün koç kararının arkasında durdu ve beni yine kadroya almadı. Maç saati geldiğin de ise, Harley'i ikna etmeye çalışıyordum çıkıp oynaması için. İnatçı Harley, İlk defa inat etmedi ve maça çıktı. Maç oynanırken varlığıyla yokluğu birdi resmen. Koç ona çok güveniyordu ve bu yüzden oyundan almıyordu. Son dakikalara 1-1 eşitlikle girilmişti. Rakip takımın atakları hız kesmeden devam ediyordu. Harley bile defansa yardım ediyordu. Sözde yardım...

     Son dakikaya girdiğimizde rakibin ataklarından birisi aut olarak sonuçlanmıştı. Aut vuruşunu kullanmak için Harley, orta sahadan kaleye kadar koştu. İşte o an, olanlar oldu. Yedek kulübesine doğru dönüp şu şekilde bağırdı.

''Bu gol senin için Si...''

     Harley topa vurmak için koşmaya başladı, tam vuracağı sırada birden durdu ve yön değiştirip var gücüyle kendi kalesine doğru şutunu kullandı. Şaşkın bakışların arasında gol olmuştu, dediğini yaptı ve benim için gol attı. Maç rakip takımın üstünlüğüyle sonuçlandı ve o gün Harley ile birlikte takımı bıraktık. Doğru bildiği bir iş için her şeyden vazgeçebilirdi. Hayalini benim için bitirmişti...

     Kapı, çok nazik bir şekilde tıklatılmıştı, muhtemelen bu gelen Harley olmalı. Çünkü Harley kapı zilini kullanmaz.

''Ben bakıyorum...''

     Kapıyı açtığımda, Harley'in hangi yüzü ile karşılaşacağımı kestiremiyorum. Nasıl açmalıydım acaba? Üzgün mü, pişman mı, mutlu mu? Ben bunları düşünürken diğer taraftan Harley seslendi.

''Aç artık şu kapıyı Silikon.''

     Güldürmüştü yine beni. Hiçbir zaman vazgeçmeyecekti.

''Beni sinirlendirmeyi çok seviyorsun ve çok iyi biliyorsun en iyi dostum ama açamam, üzgünüm.''

''Evet, çünkü açmamak için iyi bir nedenin var, ya da yüzün yok.''

''Önce bana kızgın olmadığını ve affettiğini söylemen lazım.''

''Silikon kafa eğer bu kapıyı açmazsan, çok az olan şansını da kaybedeceksin.''

     Bu tür tehditlerine alışkınım ama bu sefer gerçekten özledim ve uzatmaya niyetim yok.

''Tamam, tamam açıyorum.''

     Kapıyı açtığımda gözlerinde özlemden başka bir şey yoktu.

''Gel buraya silikon kafa.'' diyerek sağ elini yumruk yapıp, kafamı sol kolunun arasına sıkıştırarak üstünden sertçe ovaladı. Bu hareketini de hiç sevmezdim. Bunu bildiği için yapmaktan kendini alamadı. Olsun, ne yaparsa yapsın bugün ona serbestti. Bugün onunla ilgili çok planım var. Sormak istediğim bir sürü soru, belki de yetişemeyeceği kadar fazla soru. Ondaki tarih bilgisine ihtiyacım var. Hem belki Sohren'e giderim, şimdiden orası ile ilgili bilgiler öğrenmek iyi olur. Eminim ki bu konuda da bilgisi vardır.

Sonsuz Barış - SOHREN (KİTAP OLDU)(Wattys 2018 Gizli Cevherler Kazananı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin