''Harley'' Bölüm 4

841 91 4
                                    

''Nedir bu mutluluğun sırrı Bayan Cock. Bizimle de paylaşacak mısınız? Yoksa, beni yormayacak bir iş mi buldunuz, benim için?''

''Hayır, kurabiyem.'' diyerek ufak bir kahkaha attı. Mutlu olması beni de mutlu ediyordu ama bu konuyu bilmemekten rahatsızlık duyuyordum.

''Teyzen aradı, bilet almış. Tam 2 hafta sonra seni görmeye gelecekmiş. Çok özlediğini söyledi.''

''Teyzem mi?'' diyerek şaşkın bir ifadeyle sormuş bulundum.

''Pek memnun olmuş gibi görünmüyorsun Si.''

     Annem bir terslik olduğunu hemen anlamıştı. Kesin olmaması ile birlikte, burada olmayacağımı söylememiştim henüz.

''Ah, yok hayır, çok sevindim ama seninle konuşamadık bugün olanlar hakkında. Söylemem gereken bazı şeyler var. Burda olamayabilirim, şaşkınlığım bu yüzden.''

''Bugün neler olduğunu anlatmaya başla o zaman.''

     Annem otoriter duşunu sergilediyse eğer tehlike çanları çalmaya başlamıştır. Çünkü bir sonraki aşama ''Diktatör'' aşaması. Neyse ki arkamda Doktor Given'ın desteği vardı. 

''Aslında bugün tedavi olmadım, Given'ın tavsiyesi üzerine biraz gezmeliymişim. Özel bir çekilişe katıldım. Seçilirsem bir davete hak kazanacağım. Sohren'e gideceğim, ama kesin değil. Sesim bu yüzden enerjik geliyor. Doktor Given tedaviler olumlu sonuçlanmadıkça boş yere direnç kaybettiğimi fark etmiş. Tedavi yöntemini ve şartlarını bir süreliğine değiştirmemizin, lehimize olabileceğini düşünüyor.''

     Tedaviler beni çok yıpratıyordu ve bunu hissettirmemeye özen gösteriyordum. Annem'e güçsüz görünüp onu üzmek istemiyordum.

''Anladım. Given'a güvenirim...'' diyerek biraz daha yumuşak bir tonla cevap verdi.

''Hem daha burdayım, ne zaman olacağı belli değil.''

     Annemi hem ikna etmek için, hem de rahatlatmak için elimden geleni yapıyordum. Güçlü de görünse içinde kopan fırtınaları bir tek o bilir. Fırtınalar önüne her şeyi alamaz, sadece güçsüz olanlar sürüklenir. Annem kaybolan umutlarının yerini biraz biraz doldurmaktaydı. Bense umutlarımı kaybetmekten değil, unutmaktan çekiniyordum. İnsan, doğduğunda muhtaçtır ve bu düzen zamanla değişir. 

     Muhtaçlığım doğduğumdan beri değişmemişti. Değişmeye niyeti var mıydı bilmiyorum ama değişmesine ihtiyacım var. Bilmediğim bir düşmanla savaşıyorum. Ne dokunabiliyorum, ne konuşabiliyorum. Bazı zamanlar hayallerimi ele geçiriyor, ve koruyamıyorum. Ben hayallerimi bile koruyamazken, bu değişimi nasıl sağlayabilirim. Bitmeyecek olan hiçbir şey başlamaz bu hayatta, en azından bunu biliyorum. Belki bir gülücükle biter, belki de ihanetle. Belki bir hediye ile biter, belki de tebessümle. Belki bir hayalle biter, belki de ölümle. Bittiği zaman nasıl başladığının bir önemi kalmaz. Bitmesini bekliyorum, sadece bitmesini.

     Bu çekiliş, belki bitirecek olandır ya da başlatacak... Umutlarımı unutmak istemiyorum. Sohren için bir umudum var. Given'a çok güveniyorum. Doktor Given, maddi değerlerin manevi değerleri ele geçirdiği şu dönemde benim gözümde bir kahraman. Maddi gücünü çıkarlarına harcadığına şahit olmadım. Tatillerde bile, o hastanenin sınırları dışına çıkmayan birisi. İhtiyacı kadar olandan fazlasına tenezzül ettiğini de görmedim. Given'a güveniyorum. En azından benimle birlikte olup, benden fazla savaşmıştı.

     Aklımın ücraları hep bir yalnızlık tiyatrosuna ev sahipliği yapıyor. Yalnız olmadığımı hissettirmeye çalışan insanlar içinse, ben duvar örüyorum. Birlikte büyüdüğüm, zamanlarımın çoğunu birlikte geçirdiğim, en zor anlarımda yanımda olan dostum ''Harley''. ''Harley'de çok severdi annemin tatlısını. Uzun zamandır aramıyorum onu. Ben bu şekilde davrandığım için o da aramaktan vazgeçti sanırım. Haklı olduğu bir konu...

Sonsuz Barış - SOHREN (KİTAP OLDU)(Wattys 2018 Gizli Cevherler Kazananı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin