''Zarfın Sırrı'' Bölüm 8

545 73 5
                                    

''Bay Sillcat Cock, bu serüvenden geri dönmeniz için son bir şansınız kaldı. Doğru karar, hayat kurtarır.''

     Sessizce zarfın üstünde yazan yazıyı okudum fakat suratımdaki ifade merak uyandırmış olacaktı ki, annemin sesiyle kendime geldim.

''Kimden gelmiş kurabiyem?''

''Bilmiyorum anne. Zarfı açmadım henüz, üstünde de kimden geldiği yazmıyor.''

     Zarfı açtığımda, içinden adıma kesilmiş bir uçak bileti ve bir de not çıktı.

''Tebrik ederiz, Sohren'in gizemli yolculuğuna katılmak için hak kazandınız.''

''Kazanmışım Har, çekilişi kazanmışım! Sohren'e gidiyorum.'' diyerek heyecanla Har'a baktığımda, tedirgin olduğunu fark ettim. Düşünceli ve heyecansız bir şekilde ''Senin adına çok sevindim dostum'' demişti.

     Har neden benim kadar sevinmemişti? Tedirginliğinin sebebini merak ediyordum. Çünkü o surat ifadesini tanıyorum ve hangi zamanlarda oluştuğunu da biliyorum. Beni de düşündürmüştü. Üstünde yazan notu Har ile paylaşmasam iyi olur sanırım. Onu daha fazla tedirgin etmek istemem.

     Bilet, iki gün sonrası için kesilmişti. Çok erken. Hiçbir hazırlık yapmadım. Şimdi önümde iki günlük zaman vardı ve yapmam gereken birçok işse cabasıydı. Frankfurt Hahn Havaalanı. Sohren'in 5 km uzağında bulunan bir havaalanıydı. Sohren heyecanı bedenimi sarmışken aklıma Given geldi... Doktor Given'ı arayıp haber vermeliyim diye düşündüm. Acaba dönmüş müydü? Given'ı aradığımda telefonu sinyal vermeye başlamıştı.

''Alo. Efendim Si.''

''Döndünüz mü Bay Given?''

''Evet döndüm ama hastanede değilim, yarın geçeceğim.''

''Size bir haber vermek istiyorum Bay Given. Önerdiğiniz çekilişe başvurmuştum ve kazanmışım. Sohren'e gidiyorum.''

     Çok enerjik bir ses tonuyla ''Harika, seni tebrik ederim Si, senin için çok iyi olacak bu yolculuk.'' dedi.

''Teşekkür ederim Bay Given, bu arada ilaçlardan bir tanesini kullanmak zorunda kaldım. Bu ilacı daha önce neden kullandırmadığınızı merak ediyorum. Kendimi çok iyi hissediyorum.''

''Bu konuyu yarın hastanede konuşuruz.''

''Tabii, Bay Given. Hastanede konuşuruz. Teşekkür ederim destekleriniz için.''

''Ne teşekküründen bahsediyorsun Si, senin iyileşmen için ne gerekiyorsa yapmaya hazırım.''

''Biliyorum Bay Given. Görüşmek üzere.''

''Görüşürüz Si.''

     Bay Given'ın ses tonu bile bana güven ve enerji veriyordu. Karşıma çıktığı günden beri çabalıyor. Gördüğüm ilk gün bile yabancılık hissetmemiştim, sanki yıllardır birlikteydik. Belki hayal ettiğimiz gibi her şey düzelmeyecekti, ama umut işte...

     Etrafımda toplanan bir kalabalık olmadı. Etrafımdaki insanlar az sayıdaydı. Ama hepsi gerçekti, bu yüzden çok huzurluyum.

''Sonunda ulaşabildin mi, Doktor Given'a?''

''Evet dostum, yarın hastanede görüşeceğiz.''

''Tamam ama yine de dikkat et.''

     Har hala tedirgindi ve korumacı kimliği ortaya çıkmıştı. Har'ı bir şekilde sakinleştirip, her şeyin normal olduğuna ikna etmeliydim.

''Sakin ol dostum, yarın birlikte gideriz hastaneye. Yanımda olursun.''

''Bilmiyorum Si, yoğun olmazsam sana eşlik ederim.''

Sonsuz Barış - SOHREN (KİTAP OLDU)(Wattys 2018 Gizli Cevherler Kazananı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin