Aşk, nefret ve intikam hırsıyla dolu kalplerde yer edebilir miydi?
İskoçya ve İngiltere arasında yaşanan en kanlı savaşın ardından bir anlaşma yapıldı. Genç bir kadın kurban seçildi ve zalim düşmanın ellerine bırakıldı.
***
Kollarından sıkıca tuttuğ...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
AŞKTA VE SAVAŞTA 4. BÖLÜM
"Öldür beni o zaman!"
Cesur çıkan sesiyle gözlerinin içine bakarak konuşmuştu. Lachlan kadının kim olduğunu ve buraya kimin gönderdiğini merak ediyordu. Düşmanları vardı elbette ama daha önce hiçkimse böyle bir şey yapmaya cesaret edememişti.
"Kimin gönderdiğini söylersen zarar görmemiş bir şekilde gitmene izin vereceğim." Derin bir nefes aldı. Güçlü göğsü şişmiş, kadının göğsünü gücü altında ezmişti. "Ama bir daha karşıma çıkarsan işte o zaman aklına bile gelmeyecek şeyler yaparım sana!" dedi tehditkar bir sesle. Son cümlesinde gözleri istemsizce bedeninde ve güzel yüzünde dolaşmıştı. Aklından geçenlere lanet okudu. Kendisini öldürmeye çalışan bir kadına sahip olmak istediğine inanamıyordu.
"Hiçkimse göndermedi beni. Seninle bir hesabımız var! O yüzden buradayım." dediğinde yine hareket etmeye, bedeninin kıskacından kurtulmaya çalıştı. Lachlan nabzının hızlandığını hissetti. Lanet olası kadın hareket ettikçe içindeki vahşi hayvanı uyandırıyordu.
"Rahat dur kadın!"
Öfkeli çıkan boğuk sesi kadını durdurmaya yetmedi. Elinden kurtulmak için debelendikçe erkekliğinin kabardığını hissediyordu. İçgüdüsel bir şekilde kendini kadına bastırdığında dudaklarından kopan hırlamaya mani olamadı. Gözleri kadının mavi gözlerine tutunduğunda hareketleri kesilmiş, öylece gözlerine bakıyordu. Nefes alıp verdikçe inip kalkan göğüslerine baktı sonra. İyice açılan yakasından görünen bembeyaz dolgunluk aklını başından almıştı adeta. Sertçe yutkundu. Gözlerini yeniden mavi gözlerine çıkardıktan sonra aralık duran dolgun dudaklarına baktı. Aklını toparlamaya, altında yatan kadının güzelliğine değil de onu öldürmeye çalıştığına odaklanmalıydı yoksa hiç iyi şeyler olmayacaktı.
"Yalan söylüyorsun. Seninle bir hesabımız olamaz, daha önce hiç görmedim seni." dediğinde bilinçsizce çıktı kelimeler dudaklarından. "Görseydim unutmazdım." Üstelik böylesi bir güzellikle tek hesabı yatakta olabilirdi ama onu da asla geciktirmezdi.
Kadın, sözlerini umursamadan ellerini kurtarmaya çalıştı. Başının yanlarına mıh gibi çakılmış ellerini oynatamamıştı bile. Gözlerini neredeyse moraran ellerinden çekip adamın yüzüne çıkardığında bir şekilde kurtulması gerektiğini düşündü. Dikkatini dağıtması gerekiyordu ama nasıl yapacağını bilmiyordu.
"Konuş!"
Lachlan aklını altında yatan güzellikten uzak tutmaya çalışsa da başaramıyordu. Neden böyle hissettiğine bir anlam veremiyor, aylardır hiçbir kadınla yatmamış olmasına bağlıyordu. Çingene güzelini odadan kovmamış gibi...
