Aşk, nefret ve intikam hırsıyla dolu kalplerde yer edebilir miydi?
İskoçya ve İngiltere arasında yaşanan en kanlı savaşın ardından bir anlaşma yapıldı. Genç bir kadın kurban seçildi ve zalim düşmanın ellerine bırakıldı.
***
Kollarından sıkıca tuttuğ...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
AŞKTA VE SAVAŞTA 16. BÖLÜM
Lachlan'ın adımları duyduğu sözlerle bıçak gibi kesildi. Bir anlık yaşadığı şaşkınlık çabucak kayboldu, içini kemiren deli bir öfkeye dönüştü. Kendine zorlukla hakim oluyordu. Kadına öfkeyle döndü. Konuşmak, bir şey söylemek, kadını söylediği sözler yüzünden pişman etmek istedi ama yapamadı. İçinde daha önce hissetmediği, varlığını bile bilmediği iğrenç hislerin uyanmasına izin vermeden hızlıca bir karar verdi. Yaşadığı kısa tereddütten sonra kadını yeniden peşinden sürüklediğinde canını sıkan sözleri hala kulaklarında çınlıyordu.
"Ne yapıyorsun?"
Elini çekip kurtulmaya çalıştı ama başarılı olamadı. Güçlü tutuşu bileklerini sıkıca sarmıştı. Roxana balonun olduğu tarafa gireceklerini anladığında direnmeyi bıraktı. Doğal davranmaya çalıştı. Kalabalığın arasından geçerken üzerine dönen bakışları umursamıyormuş gibi davransa da fazlasıyla gerilmişti.
Hiçbir şey olmamış gibi davranıyor, neredeyse gülümsüyordu ama herkesin ters giden bir şeyler olduğunu fark ettiğinden emindi.
İnsanların şaşkın bakışları altında masaların arasından hızla geçerken elinden geldiğince doğal davranmaya çalıştı ama kolundan sürükleyen adama zorlukla ayak uydurabiliyordu.
"Lachlan!"
Roxana peşlerinden gelen balo sahibine kısa bir bakış attı. Konuşmak, en azından hiçbir sorun olmadığını söylemek istedi ama Lachlan'ın "Daha sora konuşacağız," demesi üzerine peşinden gelmeyi bırakan adama mahcup bir gülümsemeyle baktı. Gözlerinde gördüğü şaşkınlığın diğer tüm konuklarda olduğunu düşününce kolundan sürükleyen adama öfkelendi.
Nihayet kalabalığı aşıp dışarı çıktıklarında Roxana sessiz kalsa da elinden kurtulmaya çalıştı tekrar. Defalarca kez tökezlemiş, düşmekten son anda kurtulmuştu ama Lachlan'ın umrunda bile değildi. Daha fazla dayanamadı.
"Bırak beni!"
Umursamadan arabalardan birine yöneldiğini gördüğünde gözleri etrafına kaydı. Yardım çığlığını zar zor bastırdı. Telaşlı bakışları malikanenin önüne dizilen arabaların üzerinde gezindi. Uzakta arabacıyla konuşan Denise'i gördüğünde konuşmak, ona seslenmek istedi.
"Sakın," dedi Lachlan düşüncelerini okumuş gibi net bir sesle. Arabalardan birine yöneldi. "Ormandaki kulübeye sür!" dedi arabacıya.
Roxana korkuyla yüzüne baktığında Lachlan umursamaz bir tavırla onu arabanın içine zorla soktu. "Orman mı?" diye sordu korkmuş bir sesle. Lachlan sorusunu umursamadı. Hemen ardından kendisi de bindiğinde araba yola koyuldu hızla.
"Beni kaçırıyorsun!"
Umursamaz bir tavırla arkasına yaslanan adama hayretle baktı. Böylesine pervasızca davranacağını asla düşünmezdi. Onlarca insanın içinde kolundan tutup zorla kaçırmıştı. Öfkeli gözleri bedeninde geziniyordu ve Roxana bu bakışlara dayanamayıp gözlerini pencereye çevirdi.
