4.5

26.1K 2.2K 276
                                    

Yorum yapmayı unutmayın bebekler, bir de okumayanlar olarak Ahu ile Cengiz'e de bir göz atabilirsiniz. Daha çok yakınlaşırız bu sayede ♥️

Yolunu kaybedenlerin durağı, İdari İktisadi Bilimler Fakültesi'ydi.

En azından sakin bir köşede oturan oğlan için öyleydi. Nereye gitse, ne yapsa bilemediği bir anda kendini bu kantinde bulmuş, elinin altında soğumuş kahveyi bir süre ağır ağır yudumlamıştı. Duyduklarını sindirmeye çalışıyor ama bir türlü başaramıyor, yok artık, yapmaz deyip tekrar başa dönüyordu.

Gökçe onu görmek istemeyecek kadar kırılmış olamazdı, dedikodu kulağına gelirken birtakım değişimlere uğramış olmalıydı. Yoksa Gökçe, Leyla'nın gelip Fatih'e bir daha yanımıza Yağız ile birlikte gelme, diyeceği kadar kırılmış olamazdı.

Olamazdı, değil mi?

Ofladı kendi kendine, olur muydu olurdu da. Ama görmüştü, Gökçe'nin naif görünümünün altında bir inatçı yattığını biliyordu. Bu kadar kolay vazgeçmezdi, hatta sorsa, kara gözlüm biz bu yola dönmek için çıkmadık bile derdi.

Derdi, derdi de neden demiyordu öyleyse?

Yağız bildirimlerin arasında Gökçe Onan ismini görmeyeli iki hafta olmuştu. Yüzünü kısa bir an görse de selamını dahi alamamış, öylece ortada kalıvermişti. Bu iş gittikçe can sıkıcı oluyordu çünkü Yağız, ne yapsa, Gökçe buna ne tepki verirdi diye düşünürken buluyordu kendini.

Mesela bir hesap daha bela olmuştu başına, görse, dünyayı dar ederdi Yağız'a. Hatta belki engeli basar, çocuğu ınstagram özel mesajlarına mecbur bırakırdı. İlk bir kem küm eder, kızın burnundan getirirdi ama sonunda da yola gelirdi çocuk, şimdiye kadar hep öyle olmuştu.

Bundan sonra öyle olmayacak gibi duruyordu.

Bitmişsin sen, diyen bir ses vardı ama Yağız umursamadı. Zaten hayatında bir şeylerin dibini sıyırıyordu, bitip bitmemek mühim değildi. Tek mesela Gökçe'ydi, ondan gelen haber doğru mu, yalnızca bunu düşünüyordu.

Görmek istemeyecek kadar, sesini duyunca üzülecek kadar. Fatih'in dediğine göre Leyla, Yağız'ı asla Gökçe'nin yanında görmek istemiyordu çünkü arkadaşının üzüldüğüne şahit olmaktansa bir araya gelmemeyi daha doğru buluyordu.

Yağız ise böyle düşünmüyordu, bir problem çıkmıştı, belki de hata yapmıştı ama her şeyin bir geri dönüşü olurdu. Kimsenin kalbini kıracak değildi, kırdıysa toplamasını bilirdi de toplanmasını talep eden var mıydı?

Vardı, onun bildiği Gökçe talep ederdi.

Ama ortada bildiği birileri kalmış mıydı, orasından emin olamıyordu.

Dudaklarına götürdüğü kahve bardağından bir yudum almıştı ki kantine beklediği kız girdi, her zamanki telaşı üstünde, aceleci hareketleri ile sola doğru yöneldi. Yağız bir an kalbinden ufak bir sızının geçtiğini hissetti, adını koyamadı. Koyabilse eğer özlem denirdi buna, ayırt edemedi.

Kahve saçları her zamanki gibi omzumdan dökülüyordu, şalını kullanmayı bırakmış olacak ki elinde sadece kitabı vardı. Siparişini verdiğini gördü, sesini duyma içgüdüsü ile ayağa kalkıp o tarafa yöneldi.

Nil Gökçe eline aldığı kahve ile diğer elini cebine götürdü ama orada olduğuna emin olduğu para ortada yoktu, sıradaki insanları bekletmemek adına panikle çantasına yönelecekti ki tuttuğu kartonun sıcaklığı ile eli yanmış, önüne koymaya yeltendiği sırada da birazı eline dökülüvermişti.

Nil Gökçe artık emindi, elini nereye atsa kurutuyor, neye niyet etse sonunda kendi canını yakıyordu. "Off," dediği sırada elinden alındı kahve bardağı. Yağız "İyi misin?" diye sorarken, aynı zamanda cebinden hızlıca para çıkarıp "Buradan al abi," diyerek kantinciye uzatmıştı.

Nil Gökçe bir an yutkundu, o kalbindeki sızıya doğru adı koydu, Yağız'ı çok özlemişti.

Ama eski Yağız'ı, ondan rahatsız olmadığını sandığı, bir sınavda kalbini fetheden çocuğu. Bu Yağız'ı değil. Bu yüzden rahatlıkla elini uzattı, yanmamış eliyle kahveyi alıp "Sağ ol," dedi onu çok muhatap almadığını belli ederek.

İkisi de adımlamış, diğerlerine izin vermişlerdi. Yağız bir an şaşırdı, tanıdığı Gökçe parayı vermesine izin vermez, verse bile şimdi ödemeye kalkardı. Gördüğü kız ise umursamamış, elini çıkardığı mendille silmekle meşguldü. Sıcak kahveyi tutarken eli bile titremiyordu, oysa Yağız onun gözlerine bakmak için birbirine kenetlenen parmaklarını dahi dün gibi hatırlıyordu.

"Eline soğuk su tutalım?" diye sordu Yağız, ilgisi bir anda kızaran eline tekrar yönelmişti. Nil Gökçe kafasını kaldırmadı "Tutarım," dedi, birliktelik eklerine başvurmadan. Seni istemiyorum yanımda dedi alttan alta, çocuk ise kolayca aldı bu mesajı.

Demek doğruydu Fatih'in söyledikleri, Yağız'ın yüzüne tokat misali çarpıvermişti.

"Derse geç kaldım," diye söylendi Nil Gökçe. Yanındaki çocuğun yüzüne bakma isteğini bastırıyordu, bakarsa yumuşaktan korkuyordu çünkü. Ama bazı şeylerin affı olmaması lazımdı, onun yüzüne vurulanlar affedilir miydi? Nil Gökçe hiç sanmıyordu.

Elinden geleni yapmıştı zaten, düşmek bir yana dursun ona doğru sendelememiş gibi duruyor Yağız. Ne yapacaktı, çelme bile takmıştı, çocuğun yakasına yapışıp ayaklarına kapandıramazdı. Evet, ondan bu kadardı, bir kez daha emin oldu.

"Görüşemedik bayadır-" diye girecekti Yağız, eğer Nil Gökçe arkasını dönüp "Daha fazla geç kalmamayım, sağ ol tekrar," diyerek uzaklaşmamış olsaydı.

Bir şeyleri çözmek istemiyor olmalıydı.

Yutkundu çocuk, başına bela olduğu zamanlar en azından yanında kalıyordu, şimdi dönüp gidiyordu işte. İki seferdir çocuğun göğsündeki boşluğa ağırlığınca bir taş bırakıp, ezilmesini istiyor gibi gidiyordu hem de.

Yok, diye düşündü Yağız. Bu kız üçüncüye de arkasına dönüp giderse kalbi kaldıramayacak, koluna yapışıp, durduracaktı. Ama buna gerek kalmadan çözmek istiyordu, adını koyamadığı sızı yapması için dürtüyordu en azından.

Kararını verdi, kırdıysa tamir edecek, üzdüyse mutlu edecekti. Her zaman ona doğru ışıl ışıl gelen kızı geri istiyordu, ona arkasını dönen kasvetli ruh hali hoşuna gitmemişti.

Bundan da öte, Gökçe'ye gülümseyerek konuşmalar yakışıyordu, suskun iç çekişler değil. O gülümsemeyi tekrar görecekti, ne olursa olsun.

...
Okunma sayısı bir anda yükseldiği için çok takip edemedik. Güncel okuyucu 200-300 kişi mi acaba? Oy vererek ben de buradayım diyebilir misiniz? 🫶🏻

Göğe Ait | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin