Merhaba

15.2K 467 8
                                    


Bilenleriz vardır, yeni bir kurguya başladık ama bu sefer texting mantığından farklı, biraz daha ağır bir kurgu deniyoruz. Kaleminizi sevdik yorumlarını çok görmüştük, bir de daha dramlı ve aksiyonlu bir kitapta okumak isteyenleriniz için tanıtımı aşağı bırakıyoruz ve kitaba da hepinizi bekliyoruz ♥️♥️

...

-İlerleyen bölümlerden bir kesit

"Korkmuyorsun ama ya bir sonraki sefer bu kadar şanslı olmazsan?" Hafifçe sağa eğdi başını. "Sana bir şans veriyorum, açık bir kart."

Kaşlarım kalktı, anlam veremediğim için öylece gözlerine baktım. Tepkisizliğim bir süre onu duraksattı, ben ise bir pazarlık masasında hissetmeye başlamıştım bir anda. Neyin pazarlığını yapıyorduk, benim canımın mı? Bu pazarlığın tarafı Tuğrul olamazdı, bir kere o tüm riskleri alamazdı.

Yine de bir an bana uzatılan o açık karta elimin uzandığını hissettim, cennetten bir yasak elma ile kovulan soydan değil miydim, parmaklarım karıncalanıyor; merak ettiğim tadı almak için dişim kamaşırken, parmaklarım ihtimali sarmak istiyordu.

Çünkü hayatta kalmak demek birçok şey anlamına gelirdi, benim için, diğerlerinden çok daha büyük şeyler anlamına gelirdi hatta.

"Güvenilmezsin," dedi ama sesi suçlar gibi çıkmamıştı. Dümdüz konuşuyordu sanki. "Ya sen?" derken tepkisel hareket ediyordum, pek de bir şey düşünmüyordum. Başını belaya sokmuş küçük bir kıza sahip mi çıkmaya çalışıyordu? Eğer öyle yapıyorsa niye pençelerini avına geçirmeye hazırlanan bir hayvanın sinsi hareketleriyle bakıyordu gözlerime?

"Ben de öyleyim,"

Tereddüt etmedi, tek bir kası bile oynamadı. Güvenme dedi açık açık, ben de inat eder gibi ona doğru akan bir şeyler hissettim. "Ne tarafta kalıyorsun Aylin?" diye sordu tekrar. "Kaçan mı, savaşan mı?" Yaslandığı yerden doğruldu. "Neye karşı savaştığını biliyor musun, yoksa doğruyu mu söylüyorsun?"

Kaçan da değildim, savaşan da. Neye karşı olduğumu bilmiyordum, yalnızca bir sima vardı zihnimde, şeytanın suretiyle bir halde. Bir ona karşı biliyordum tüm nefretimi, kül olan her şeyin ciğerime doldurduğu kokuyla, ben de onu yakmak için bekliyordum.

Ama çok daha fazlası vardı, tek bir gölge gibi duruyordu ama değildi. Işık vurunca dağılacaktı ama kaça? Kimleri saklıyordu karanlık, tek bir gölgede kimler birleşmişti?

Bilmiyordum ama doğruyu da söylemiyordum.

Belki beni bugün kurtarmıştı ama ne ben bir daha bu kadar şanslı olurdum, ne de o bir daha kahraman. Benim hayatım anti kahramanların cirit attığı bir düzlemdi, bir kere beni o karanlıktan çekip almıştı ama gerisi yoktu.

Olmasına izin mi vermezdim, olacağına inanmıyor muydum, yoksa onun gücü mü yetmezdi, bilmiyordum. Yalnızca birini daha çamura çekmedim, elimden geldiğince ellerine su tuttum.

...

Çoktan beş bölüm olduk, koşun gelin

Göğe Ait | TextingOù les histoires vivent. Découvrez maintenant