Tehdit

9.7K 204 17
                                    

Oy veren, yorumlarını esirgemeyen, kitabı okuma listelerine ekleyen herkese bol bol kalp gönderiyorum ❤️







Tehdit

"Tehditler, korkuların gölgesinde saklı hançerlerdir."





Gabriel, cesedi dikkatlice inceledi, her detayı titizlikle gözden geçirdi. Ardından, yere fırlatılmış hançere göz attı, karanlık gözleri derin bir düşüncenin içinde kaybolmuş gibiydi, sanki geçmişin izlerini arıyordu o keskin bakışlarında. Daria ve Kont'un adı anıldığında, zihnimde bir fırtına koptu, geçmişteki olayların yankısı duyuldu. Bakışlarım hızla kahyaya çarptı, içsel çatışma ve karar verme sürecim başladı.

Kont'un, geçen gün beni takip etmesini engellediğini hatırladım; ilişkileri hakkında bilgi sahibi olduğunu ve belki de beni aldatıldığımı anladığını düşündüm. Ancak, onları yanına gönderirsem, durumu daha da karmaşık hale getirmeyecek tek kişi kahya olurdu. "Kahya," dedim, sesimde kararlılık ve biraz da endişe vardı. Hemen önümde eğildi, saygıyla bekledi, her bir kelimeyi dikkatle dinleyerek. "Buyurun, Sayın Kontes," diye yanıtladı, görevine olan bağlılığı belliydi.

"Daria ve Kont salonda. Onları terasa davet etmelerini söyleyin," dedim, planımı netleştirerek. "Gabriel buradaki incelemeyi tamamladığında, hizmetçileri sorgulayacak. Kont'un ve Kontes Daria'nın bu süreci izlemesi önemli. Lütfen böyle iletebilir misiniz?"

"Peki, Sayın Kontes," diye cevapladı, sessizce bana karşı bir adım geri çekilerek. Görevini yerine getirmek için hızla banyodan uzaklaştı, görevini titizlikle yerine getireceğinden emindim.

Gabriel'in yanına yaklaştım, sessizce adımlarımı atan bir hayalet gibi. Gözlerinden bir damla yaş süzüldüğünü fark edip nazikçe sildim, derin bir duygusallıkla bakışlarımız birbirine kilitlendi, sanki o an, zaman durmuş gibiydi. Elimi tuttu, parmak uçlarımı nazikçe öptü, sıcaklığı hissedilir derecede samimiydi. "Teşekkür ederim," diye fısıldadı, sesindeki içtenlik beni derinden etkiledi, hiç böyle bir yakınlık beklememiştim ondan. Hayretle ona baktım, şu anki hislerimi ve düşüncelerimi kontrol edemiyordum.

Dudakları tenime değdiğinde, bir alevin içimde yükseldiğini hissettim, bedenim bu dokunuşun verdiği şehvetle titredi. Gözlerimiz birbirine kilitlendiği gibi, ruhlarımız da birbiriyle dans ediyordu, bu anın içinde kaybolmuş gibiydik.

"Senin ilk kez ağladığını görmek beni şaşırttı," dedim, sesimde hafif bir endişe ve anlayış vardı. Gabriel'in o anki duygusal durumunu anlamak için ona dikkatlice baktım. Gözlerindeki derinlik, geçmişin acı hatıralarını yansıtıyordu. Gülümsedi, ancak bu gülümseme altında bir hüzün gizliydi. "Birinin sizi gerçekten sevdiğine inanıp sonra ihanetle yüzleşmek ve güven duyamanın ne kadar zor olduğunu anlamak gerçekten zor," dedi, sesindeki hüzünü hissedebiliyordum. Bu sözlerle geçmişin izleri canlandı zihnimde. Gabriel'in yaşadığı acıyı derinden hissediyordum çünkü onun bu acıyı çekmesinin sebebi bendim.

İçim sızladı, keşke o hizmetçi beni görmemiş olsaydı. Gözlerim aniden uzaklara daldı, bir an için geçmişin acı hatıralarıyla dolup taştı. Hizmetçinin yerine Daria'yı öldürmüş olsaydım düşündüm, belki de her şey farklı olurdu. Gabriel yine acı çekecekti, bu kez sevgilisi değil, ama kardeşinin acısını çekecekti. Sevgilisi veya kardeşi, onun acısının sebebi olmaya mahkûmdum. Bu düşünce beni derin bir hüzne sürükledi, içimde bir boşluk hissettim.

Peki ya ben ölseydim, kimse acı çekecek miydi?

Kocamın umurunda bile olmazdı, Gabriel'in üzüleceği varsa bile kardeşine saldırdığım için vazgeçerdi. Düşüncelerim bir labirent gibi karmaşıklaşıyordu, içimde bir çıkmazın ortasında sıkışıp kalmış gibiydim. Hizmetçilerim ve yardım ettiğim köylüler dışında kimsenin aklına gelmezdim, onlar öldüklerinde de unutulup giderdim. Bu düşüncelerle baş etmek zor oluyordu, geçmişin hayaletleriyle savaşmak hiç kolay değildi.

Kontesin Laneti +18Where stories live. Discover now