Doğru Olan

3.8K 131 16
                                    

Oy veren yorumlarını esirgemeyen kitabı okuma listelerine ekleyen ve beni takip eden herkese bol bol kalp gönderiyorum ❤️






Doğru Olan


"Hayatta en önemli şey, doğru olanı yapmak ve inandığınız yolda yürümektir."












Ben, küreyi bırakarak Markus'a seslendim. "Markus, buraya gel!" Sesimde hala şaşkınlık vardı, ama bir o kadar da kararlılık. Markus'un da bu gelişmeyi bilmesi gerekiyordu. Gözlerimdeki şaşkınlığı gizleyemiyordum, ancak içimdeki kararlılık ve hızlı düşünme yeteneği, hala kontrol altında olduğumu gösteriyordu.

Küredeki görüntüler kaybolduğunda, Markus hızla yanıma geldi. Adımları hızlıydı, endişe dolu bakışlarını üzerime dikti. "Ne oldu, Eva? İyi misin?" diye sordu, sesindeki endişe belli belirsiz bir titremeyle doluydu. Markus'un endişesini hissedebiliyordum, ona yaşadıklarımı anlatmak zorunda olduğumu biliyordum.

"Olanlara inanamayacaksın," diye mırıldandım, Markus'un dikkatini çekmek için sesimi biraz yükselttim. Küreyi işaret ederek heyecanla gördüklerimi anlattım

Heyecan ve biraz da panikle, gördüklerimi hızla Markus'a anlattım. Sözlerim telaşlı bir şekilde dökülüyordu dudaklarımdan, çünkü yaşadıklarımın etkisi hala üzerimdeydi. Markus'un yüzünde endişe dolu bir ifade belirmişti, gözlerindeki merak ve korku belirginleşiyordu.

Kont'un Daria'ya olan kızgınlığını ve mektubun içeriğini detaylıca aktardım, her bir detayı titizlikle açıkladım. Markus, sözlerimi dikkatle dinliyordu, her bir kelimeye odaklanıyordu, çünkü bu durumun ciddiyetinin farkındaydı. 

Markus, düşünceli bir şekilde çenesini ovuşturdu, gözlerinde bir kararlılık parıldıyordu. "Olanlar ilginç," dedi, sesindeki derin düşünceyi yansıtan bir tonla. "Prens Settus buraya mı geliyor? Peki ne zaman?" Sorularıyla, durumun ciddiyetini anlamaya çalışıyordu, geleceğe dair belirsizliklerle başa çıkmak için zihinsel bir harita çiziyordu.

"Bilmiyorum. Mektubun sonunda bir tarih yazmıyordu," diye yanıtladım, gözlerimde hala bir endişe vardı. "Ama Daria'nın hayatı tehlikede. Hemen harekete geçmeliyiz." Kararlılığımı hissettirmeye çalışıyordum, çünkü vakit kaybetme lüksümüz yoktu.

Markus, alnını çattı, düşüncelerini toplamak için bir an duraksadı. "Daria'ya yardım mı edeceksin?" diye sordu, sesindeki endişe belli belirsiz bir şekilde hissediliyordu. 

Bu itiraf, içimde bir fırtına yarattı, sanki derinlerime inip karanlık suları karıştırıyordu. Markus'un sözleri, beni kendi iç hesaplaşmalarıma sürükledi, geçmişteki karanlık köşelerime doğru yolculuk etmeme neden oldu. 

Daha düne kadar küvette onu hançerlemek üzereydim. O an, geçmişteki karanlık anılarımın bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti, her detay net ve keskin bir şekilde canlandı gözlerimin önünde. Yaptıklarımın yükü, artık omuzlarımda ağırlaşıyordu, her adımımda, her nefesimde hissediyordum bu ağırlığı. Vicdanım sızlıyordu, içimdeki çaresizlik ve pişmanlık duygusu beni esir almıştı, bir türlü kurtulamıyordum bu duygulardan.

Düşüncelerim, geçmişte yaptığım hatalar ve işlediğim günahlarla dolup taşıyordu, her hatıra beni daha da derinlere çekiyordu. Bir zamanlar o hizmetçiyi öldürmeme sebep olan nefret, şimdi içimde bir utanç kaynağı olmuştu. Geçmişteki eylemlerimin ağırlığı omuzlarıma binmiş gibiydi.

Geçen gün gördüğüm rüya, bir uyarı gibiydi, sanki geçmişte yaptıklarımın bir yansımasıydı. Vicdanımın derinliklerinden yükselen bir ses, beni doğru yola çağırıyordu, ama ben hala orada duruyordum, adım atmaya cesaret edemiyordum. O hizmetçiye yazık etmiştim ve artık ne olursa olsun, düşmanım olsa bile bu vicdan yükünü yüklenmek istemiyordum, artık yeterdi, bu yükü taşımak istemiyordum, içimdeki bu ağırlıktan kurtulmalıydım. Bu, benim içsel bir dönüşümün başlangıcıydı, ama hala yolun başındaydım, hala kararlı adımlar atmaya hazır değildim.

Kontesin Laneti +18Where stories live. Discover now