Rüya Bekçisi

3. Bölüm "Yıldız Tozu Çeşmesi"

3. Bölüm "Yıldız Tozu Çeşmesi"

Emily şimdi tekrar karanlığa gömülmüş olan odasında yapayalnız kalmıştı. Yarı saydam vücudunu gördükçe dehşete kapılıyordu, durumun vahimliği yüreğine ağır bir yük gibi oturmuştu. Ya bir daha düzelmezsem? Acaba diğer insanlar da beni saydam olarak mı görecek? Bu yaşadıklarım gerçek olabilir mi?

O bunları düşündüğü sırada uğultuya benzeyen ve gittikçe artan bir ses duydu. Sesin geldiği yere, pencereye doğru baktığında git gide yaklaşmakta olan bir bulutun ve üzerinde oturmuş parıldayan bir insanın ona doğru geldiğini fark etti. Hemen ayaklanıp pencerenin yanına gitti, bulut da aynı anda pencerenin önünde durmuştu. Emily “Sen,”dedi gözlerini kısarak bulutun üzerinde oturmakta olana. Bunca şeyden sonra korulukta ona yardım eden çocuğu gördüğüne pek de şaşırmış gibi görünmüyordu. Çocuk Emily gibi saydam değildi ve neredeyse az önceki yıldız kız kadar parıldıyordu. Gri gözleri yine ışıl ışıldı ve hâlâ üzerinde o aptal pelerin vardı. “Rüya bekçisi sensin öyle mi?”

“Baksana,” dedi çocuk, her zamanki o bıkkın ses tonuyla. “Seninle sohbet edecek vaktim yok. Şimdi atla.”

Emily şaşırmış bir şekilde ona baktı. “Bana bir buluta öylece atlamamı mı söylüyorsun?” diye sordu, inanamayan bir tavırla.

“Ne oldu, yoksa tanımadığın kişilerin bulutlarına binmiyor musun?”diye sordu çocuk iğneleyici bir ses tonuyla.

“Ha ha, çok komik.”diye cevapladı Emily de, küçümseyen bakışlarla. Ellerini göğsünde kavuşturdu ve devam etti.

“Biliyor musun, bu çok saçma.  Şu anda yarı saydam olsam bile o aptal buluta binecek değilim.  Sence de her şey fazla şans üzerine değil mi? Gecenin bir yarısı odama yıldız olduğunu söyleyen bir kız geliyor, adı her neyse-“

“Asteria” dedi çocuk hemencecik.

“Her –ney-se,” dedi Emily üstüne basa basa. “Bana bir rüya olduğumu söylüyor. Ve tesadüfe bak ki birkaç gün öncesinde tanıştığım kendini beğenmiş çocuk da bana aynı şeyleri söylemişti!”

“Rüya olduğuna ben de seviniyor değilim.” dedi çocuk, canı sıkılmış bir hali vardı. “Ama Gece seni rüya olarak seçti ve yapabileceğimiz hiçbir şey yok. O yüzden bu durumu çabucak kabullenmeye bak.”

“Ama o bir kedi, öyle değil mi? “diye diretti Emily. “Bir kedi nasıl seçebilir ki?”

“O sıradan bir kedi değil, o bir yıldız kedi. ” diye açıkladı çocuk ve bir an için duraksadı. “Asteria’nın kedisi.”

“Yani bu ‘yıldız kediler’,” dedi Emily, sesinde bunu aptalca bulduğunu belli eden bir ton vardı. “Rüyaları seçme yetkisine sahipler, öyle mi?”

“Öyleler.” diyerek onayladı çocuk. “Onları bir nevi vekil olarak düşün. Yıldızların yerine bu seçimi yapıyorlar. Ama ne yalan söyleyeyim bu seçimlerden hoşnut olmayan tek bir yıldız dahi tanımadım henüz.”

“Peki ya yapmak istemiyorsam?” dedi Emily hemen ardından. “Şu rüya olma işini yani.”

“Aklı başında olan hiç kimse böyle bir şeyi reddetmez.”dedi çocuk, bıkkınlıkla. “Yani, bir buluta binme imkânı eline kaç kere geçer ki?” diye sordu sonra da sırıtarak. Emily cevap olarak kaşlarını çatınca da devam etti.

“Yapmak istemezsen başka bir rüya seçilecektir.” dedi tekrar ciddiyete bürünerek.

“Öyleyse seçilsin.”dedi Emily. Aslında o buluta atlayıp etrafta dolaşmak için içi gidiyordu ama yine de durumu zorlaştırmayı tercih etmişti.