13. Bölüm "Yeni Üye"

41.3K 2.7K 1.8K
                                    

Yazarın Notu: Geri sayım  yapıyorduk ya, son dört bölüm kaldı. Umarım bu uzun bölümü beğenirsiniz. Kafanızı karıştırmamasını umuyorum ama itiraf etmeliyim ki biraz karışık bir bölüm. Gerçi dikkatli okursanız hiçbir şeyi kaçırmazsınız. İyi okumalar!

13. Bölüm “Yeni Üye"

Emily gün boyunca havanın kararıp Felix’in gelmesini ve dün öğrendikleri hakkında onun ağzını aramayı iple çekmişti. Her ne kadar Eduardo’ya hiçbir şey söylemeyeceğine dair söz vermiş olsa da, daha öncesinde Felix’e ninniyle ilgili verdiği sözü bozduğunu hatırlayarak bu defa da aynısını yaparsa ancak Felix’le ödeşmiş olabileceğini düşündü. Gerçi Emily tüm bunları anlatacak olsa Felix’in vereceği tepkiyi az çok kestirebiliyordu. Felix Emily’nin bunları bilmesini istemediği için, Emily bunun nedenini hâlâ bilmiyordu, büyük ihtimalle çok sinirlenecekti. Emily bu noktada Felix’i kendisine hiçbir şey anlatmamakla suçlayarak haklı çıkabileceğini düşündü. Sonuçta bunca şeyden sonra sinirlenecek tek kişi Felix değildi, Emily’nin de sinirlenmeye en az onun kadar hakkı vardı. Emily kurguladığı bu Felix’le tartışma senaryosunu kafasında bilmem kaçıncı kez canlandırıyorken ona seslenen annesi düşüncelerini böldü.

“Emily!”

“Hı?” diye sordu Emily, dalgın bir tavırla.

“Sizinle bir şey konuşacağım diyordum.” dedi Bayan Farrow. Oturma odasının kapısında gergin bir şekilde dikilmişti. İçeri girmeden önce sırasıyla Emily ve Michael’a baktı. Michael transa girmiş gibi televizyon seyrettiğinden annesini duymamıştı. Emily yan koltukta oturan kardeşini ayağıyla dürtükledi. Michael ona dönüp asabi bir şekilde “Ne?” diye sordu. 

“Annem bizimle konuşacakmış.” dedi Emily. Michael kapıda duran annesine kısa bir bakış attıktan sonra oflayarak kumandayı eline aldı ve televizyonu kapattı. Yarışma programının sesi kesildiğinde Bayan Farrow temkinli adımlarla odanın içerisine girdi. Michael’ın yanındaki boşluğa geçip otururken biraz gergin görünüyordu.

Oturduktan sonra sırasıyla çocuklarına bakarak “Biliyorsunuz, çok iyi bir konuşmacı değilimdir,” dedi Bayan Farrow. Ardından tedirgin bir şekilde gülümsedi. Emily annesinin hal ve hareketlerinden bu konuşmanın hayra alamet olmayacağının farkındaydı.

“ama elimden geldiğince açıklamaya çalışacağım.” diye devam etti Bayan Farrow. Ardından boğazını küçük bir öksürükle temizledi ve konuşmaya başladı, “İki insan birbirini sevince-”

“Neden direkt sadede gelmiyorsun?” diyerek lafını kesti Emily. Sesinin soğukluğu kimsenin dikkatinden kaçmamış gibi görünüyordu. Bayan Farrow derin bir nefes alarak “Pekâlâ, bakın.” dedi. “Ben bir karar verdim ve…”

“Evleniyorsun.” dedi Emily boğuk bir sesle. Bayan Farrow önce afallamış gibi göründü, fakat sonra gözlerini kaçırarak cevapladı, “Biliyorum, bu hoşunuza gitmiyor ama-“

Emily hışımla ayaklarının üzerine zıpladı, annesini dinlemeye daha fazla tahammül edemeyeceğinin farkındaydı. Odasına doğru giderken annesinin arkasından seslenip onu durdurmasını beklemişti, ancak Bayan Farrow böyle bir şeye kalkışmadı.

Emily odasına girip kapıyı arkasından çarparak kapattığında hayatındaki herkese karşı öfkeliydi. Evleneceği için annesine, onları en başta terk ettiği için nefret ettiği babasına, aptalın teki olduğu için erkek kardeşine, başka bir şehre taşınıp onu yalnız bıraktığı için en yakın arkadaşı Lila’ya, sayamadığı birçok nedenden dolayı Yıldızlar’a ve herşeyi bilmesine rağmen ona hiçbir şey anlatmamış olan Felix’e… Emily zihni bu düşüncelerle çalkalanırken kendini odasındaki küçük koltuğa bıraktı.

Rüya BekçisiWo Geschichten leben. Entdecke jetzt