• JURASSIC LOVE Π Kim Taehyung •

15 | Yaralı Yavru

3Klık upuzun bölüme hoş geldiniz efendim ehehe, beklediğinize değmesi dileği ile~

🎶 We Stand In Silence - Twelve Titans Music

***

Ertesi sabah Naya çok erken uyanmıştı. Saat daha tam 6 bile değildi.

Gözüne uyku girmiyordu ki! Abisi oralarda bir yerdeydi ve bunu bilmek onu hem heyecanlandırıyor hem de duygulandırıyordu. Bunca uğraşı boşuna vermediğini anlamak da içini rahatlatmıştı. Fakat bundan sonrasında ne yapacağından emin değildi. Abisiyle tekrar karşılaşırsa, kendisine saldırıp saldırmayacağını bilemezdi. Sonuçta adam dinozorların içinde büyümüştü, her türlü savaşa ve vahşete tanık olmuş olmalıydı.

Ona sormak istediği o kadar çok şey vardı ki! Eğer konuşmayı biliyor olsaydı Jungkook'un bitmek bilmez soruları gibi Naya da abisini darlayabilirdi.

Saat 9'a kadar binanın etrafında dolanıp nöbetçi askerlerle lafladı. Bir yandan da ağaçlara bakıyordu. Belki abisi tekrar ortaya çıkardı.

Naya dışarıda kurulmuş olan bir çardakta otururken, Soyoung ve Elanore yanına geldi.

"Hey, sabahtan beri ortalıkta fink atıyormuşsun." dedi Soyoung onun karşısına oturarak. "Her gün böyle yaparsan yandık biz."

Naya yanaklarını havayla doldurup sonra serbest bıraktı. "Ne yapayım? Heyecandan gözüme uyku girmiyor. Sanki her an bir yerden çıkacakmış gibi hissediyorum."

"Eh, yerinde olsam senden farklı olmazdım." dedi Ella da yanına otururken. "Yıllarca bekleyişin ardından abinin gerçekten yaşadığını bilmek, insanı delirtecek kadar heyecanlandırabilir."

"Öyle, ama uykusuna dikkat etmeli." dedi Soyoung.

"Uyku mu kalmış be Soyie? Abim burada, hayatta! Aynı ormanda nefes alıyor olduğumuzu bilmek bile beni heyecanlandırıyor. Onu bulup sımsıkı sarılmak istiyorum."

"Seni yemezse tabii." dedi Ella alayla.

Soyoung ve Naya ona ciddi bir ifadeyle baktıklarında Ella kaşlarını kaldırdı. "Ne? Şaka yapmıştım."

"Gerçek olma ihtimali olan bir şaka..." dedi Soyoung bayık bakışlarla.

"Bu konuyu kapatabilir miyiz lütfen? Çok rahatsız edici." dedi Naya elini sağa sola hızlıca sallayarak.

"Pekala, o zaman anlat bakalım Ella." dedi Soyoung kollarını masaya yaslayarak. "Taehyung'u ilk gören sen oldun. Nasıl hissettiriyor?"

Naya da merakla ona bakınca, Ella rahatsızca yerinde kıpırdandı.

"Yani... Şok ediciydi," dedi omuz silkerek. "Asla beklemediğim bir şeydi, doğal olarak. Bazen hâlâ hayal mi gördüm diye kendimi sorguluyorum ama öyle olmadığını biliyorum. O şaşkın yüzü ve hızlıca kaçışı aklımdan gitmiyor."

"Seni izliyordu." dedi Naya dalgınca masaya bakarak. "Oraya bizi görmeye, burada neler döndüğüne bakmaya gelmiş olmalı. Belki de burası daha önce aşina olduğu boş bir bölgeydi, şimdi ise içinde kendisine benzeyen varlıklar ve daha önce duymadığı sesler var. En az bizim kadar şaşırmış olmalı."

"Abin, tahmin ettiğimizden çok daha zeki olabilir." dedi Ella çenesini eline dayayarak. "Bakışları... Yani, şapşal bir hayvan gibi bakmıyordu. İnceleyici bir tavrı vardı, ta ki benimle göz göze gelip şaşırana ve fırlayıp gidene kadar."

"Acaba hangi dinozor türünün arasında yaşıyor? Bunu bilsek işimiz bir nebze daha kolaylaşırdı belki." dedi Soyoung.

Naya başını salladı. "Umarım bir gün öğreneceğiz."