22 | Vahşi Bir Dahi

1.8K 275 812
                                    

Katy Perry - Harleys In Hawaii (Violin cover)

Moment patlaması bölümüne hoş geldiniz ehehe:3 kalp krizi geçirmemenizi umarak keyifli okumalar dilerim~

***

Aradan geçen saatler içinde hava hâlâ düzelmemişken, Hoseok uyku ve uyanıklık arasında gidip geliyordu. Uyumamak için direniyor, ama gözleri kapanıyor ve başı öne doğru düşüyordu.

Ella'yı bulmadan önce kesinlikle uyumak istemiyordu ama bedeni onunla aynı fikirde değildi. Tam başı öne düşecekken kendine gelip başını kaldırıyor, sonra gözleri tekrar kapanıyor ve bu döngü böyle devam ediyordu. Sırtını kapıya yaslamıştı, bacaklarıyla bağdaş kurmuştu ve kollarını göğsünde birleştirmişti.

Naya yavaşça kendi omzunda duran Soyeong'un başını Yoongi'nin omzuna doğru yatırdı -ikisi de uyuyordu- ve sessizce kalkıp Hoseok'un yanına oturdu. Hoseok o kadar uykuluydu ki onun hareket ettiğini bile fark etmemişti. Karşıda ise Jin, Jungkook ve askerler duvarlara yaslanmış halde uyukluyorlardı, Melo ise Yoongi'nin kucağına çıkmış sessizce camdan dışarıyı seyrediyordu.

Naya kolunu Hoseok'un omzuna sarıp genç adamı kendine doğru çekti ve başını omzuna yaslattı. Hoseok bir an için kendine gelse de- ne kendine gelmesi canım? Hoseok hâlâ tamamen uykuluydu. Kesinlikle uykusu kaçmamıştı ve şu an Naya kendisini rahat ettirmeye çalışıyor diye kalbi hızla çarpmaya başlamamıştı (!)

"Dinlen, Onbaşı." diye fısıldadı Naya hafifçe eliyle onun omzuna vururken. "Biscolata Erkeklerinin bile dinlenmesi gerekir."

"Naya..." diye mırıldandı Hoseok, bir süre sonra uyku yeniden kendisini ele geçirirken.

"Hm?"

"Senin suçun değil..." dedi Hoseok ve göz kapakları ağır ağır kapandı.

Naya hafifçe gülümseyerek burnunu Hoseok'un saçları arasına daldırdı. "Teşekkür ederim, Vanilya Çiçeği."

🦕🦕🦕

Sonunda sabaha karşı hava düzeldiğinde ve sis ortadan kalktığında, Yoongi yüzünde hissettiği ıslaklıkla uyandı.

İrkilerek yüzünü yalayan Melo'ya baktı, bir an için başka bir dinozor tarafından yenmek üzere olduğunu sanmıştı. Melo'nun başını okşayıp rahat bir nefes verirken, sol omzunda hissettiği ağırlık yüzünden dönüp yana baktı. Soyeong omzunda uyuyordu ve huzursuz bir rüya görüyormuş gibi yüzü buruşmuştu.

Parmağını kaldırıp hafifçe kızın çenesinde gezdirdi. Soyeong'un huzursuz ifadesi bir süre sonra ortadan kaynolmuştu.

Yoongi iç geçirerek ona, sonra etrafına bakındı. Hoseok ve Naya'nın neredeyse sarmaş dolaş bir halde uyuyor olduklarını görünce istemsizce gülümsedi.

O sırada Melo dışarıdan duyduğu bazı seslere dikkat kesilerek hızlıca başını kaldırdı ve camdan dışarıya baktı.

"Bir şey mi duydun? Ben hiçbir şey duymuyorum." dedi Yoongi kısık bir sesle, bacaklarını uzatıp esnetirken.

Sonra, Yoongi zeminin ritmik bir şekilde sarıldığını hissetti. Bir, iki. Bir, iki...

Melo tiz ve titrek bir ses çıkardı. Bir tür uyarı gibiydi.

"T-Rex hâlâ burada deme lütfen." dedi Yoongi bayık bir bakışla. Ardından Melo'yu yere indirip Soyeong'un başını duvara yasladı ve arkasını dönüp pencereden dışarıya baktı.

"Pekâlâ... Burada kaldığımız sürece güvende sayılırız, değil mi?" dedi Yoongi dönüp yavru Raptor'a bakarak.

Melo başını yana eğerek ona baktı ve Raptorca bir şeyler homurdandı.

• JURASSIC LOVE Π Kim Taehyung •Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin