0.3

7.4K 614 278
                                    

"Sakin ol"

"Nasıl olabilirim Hyunjin nasıl?!"
"Jisung duyucak!"
"3 yıllık kocam benden çekiniyor! Her ne kadar boşansakta en güvendiği ben olmalıyım bu hayatta ama o benden iş rica etmeye, canının istediği şeyi söylemeye çekiniyor"

"Minho, Jisung'u biliyorsun. O utangaç biri ve şu an eski kocasıyla aynı evde yaşıyor. Sence de normal değil mi?"
"Ben ona eskisi gibi olmak istediğimi söyledim."

"Yaşadıklarınız kolay değil Minho. Ayrılma aşamanız kolay olmadı. 1 hafta boyunca kavga ettiniz ve emin ol bu barışma kısmını zora sokacak tek şey söylediğiniz sözler olucak."

"Jisung ile Jeongin konuşurken duydum geçen hafta"
"Ne duydun?"
"Jisung sana yük olduğunu düşünüyormuş."

"Ne?"
"Öyle dedi Jeongin'e. Sanki zorla onunla kalıyormuşsun gibi hissediyormuş."
"Ona beraber yaşamayı ben teklif ettim"

"Biliyorum evet fakat böyle düşünmesinin nedeni ne olabilir Minho? Mesela gün içinde hiç konuşmamanız ya da konuştuğunuz tek şeyin bebeğinizin olması olabilir mi?"

"Senden çekinmesinin sebebide bu. Sen ona haksız olduğun halde bağırdın? Şimdi ise yüzüne bakmıyorsun."

"Bakamıyorum. Korkuyorum. Şu an tek konuşmamızın sebebi bebeğimiz ve ben onu kaybetmek istemiyorum. Jisung'u kırıp bebeği etkilemek istemiyorum. Bu demek değil ki bebeği Jisung'a yakın olmak için kullanıyorum. Babalık duygusunu benden daha iyi biliyorsun Hyunjin? Düşünsene senin ve sevdiğin adamın ortak bir parçası o."

"Ben Jisung ve bebeğimi kaybedemem. Jisung'u bir kere kaybettim ve ölüden farkım yoktu. Şimdi ise ikisini kaybedersem ben ölürüm. Anlıyor musun beni?"

Gözümden düşün yaşı silerek karşımda ki Hyunjin'e baktım.

"Jisung'un sana olan bakışlarını görebiliyorum. Eskisi gibi. Hiç bir duygusu değişmemiş Minho. Sadece bunları sana göstermiyor. Seninde duyguların aynı, bakışların aynı"

"Konuşmanız gerekiyor. Problemlerinizi çözmeniz gerekiyor. Sakin bir şekilde."

"Deneyeceğim fakat önce az da olsa normal konuşmamız gerekiyor."

"Babaa!"

Mutfağa giren Mina ile ikisi oraya dönmüştü.

"Ne zaman yemek yiyeceğiz karnım acıktı."
"Tamam güzelim geliyoruz şimdi."

Sofraya oturduklarında Hyunjin bir muhabbet açmıştı onu konuşuyorlardı. Jisung konuşan Jeongin'e dönerken Minho'nun ona baktığını fark edip ona bakmıştı.

Göz göze geldiklerinde Jisung istemsizce küçük bir gülümseme bırakmıştı.

Hemen kafasını çevirip Jeongin ile konuşmaya başladı.

O küçük sırıtışı Minho'nun gözünden kaçmadı ve onunda gülümsemesine sebep olmuştu ama Jisung bunu görmemişti.

İşte onlar böyleydi. Duygularını göstermemeye çalışıyordu.

Sofraya gelen Soonie Jisung'un kucağına çıkmıştı. Kendini sevdirdikten sonra Jisung'un karnına kafasını koymuştu.

Bu görüntü Minho'nun içini kıpır kıpır etmişti. Minho ikisini izlerken Hyunjin'in ona seslendiğini duymamıştı.

"Minho!"

Hyunjin'in bağırmasıyla affallamıştı.
"Dalmışım. Bir daha söyle"

Yemekleri bittiğinde oturma odasında konuşuyorlardı.

"Bence kız olucak oppa"
"Kız mı olsun istiyorsun?"
"Hıhı"

"Erkek olursa sevmeyecek misin onu?"
"Tabiki seveceğim oppa. Sadece kız olsun istiyorum sen ne istiyorsun?"

"Bencede kız olsun hem senin arkadaşın olur."
"Oleyyy! Baba sence ne olsun?"
"Tatlı bir bebek olsun yeter erkekte olur kız da"
"Minho sence?"

"Hey cüce ben senin oppanım!"
"Yoo sen Minhosun."
"Minho oppayım ben"
"Oppa sevgili demek sana demeyeceğim."

"Ama Jisung'a diyorsun?"
"Sana demek istemiyorum! Hem Jisung benim oppam olabilir."

"Ama sen çok gıcıksın. Çok sertsin."
Minho'nun suratı düşmüştü.

"Mina deme öyle bebeğim."
"Ama doğru Jisung oppa"
"Değil bebeğim"

Minho yerinden kalkıp lavaboya gittiğimde Hyunjin, Mina uyarmıştı.

Minho sert biriydi doğru fakat bunu sadece dışa yansıtıyordu. Görünüşü sertti onun.

Hyunjin yerinden kalkıp Minho'nun yanına gideceği sırada onu durdurmuştum.

"Ben bakarım ona."

Yavaş adımlarla lavaboya ilerlemiştim.

"Minho iyi misin?"

"İyiyim Jisung"
"Bak Mina öyle demek istemedi-"
"Tam olarak doğruyu söyledi Jisung! Ben sert biriyim. Hiç bir zaman adam akıllı davranışlarım olmadı. O doğruyu söylüyor."

"Minho o 4 yaşında bir çocuk."
"4 yaşında olması doğruyu söylediğini değiştirmiyor."
"Minho."

"Sen öyle biri değilsin. Sandığın gibi biri değilsin. Sadece duygularını dışarı vurmuyorsun. Yani belirli duygularını. Birini sevdiğini tam olarak gösteremiyorsun-

"Bu yüzden mi boşandın benimle?"
"Hayır Minho. Biz sadece bazı sorunlar yüzünden ayrıldık. Mesela kıskançlık ya da dertlerimi sana anlatmamam yüzünden boşandık. Sürekli kavga ettiğimiz için boşandık biz anlıyor musun?"

"Senin sert olmandan değil yani kavga esnasında çok serttin evet normalde asla sert biri değildin. Aksine çok tatlıydın. Duyguları yumoş yumoş olan bir insandın."

Minho gülümsemesine engel olamamıştı. Aylar sonra sevdiği adamdan bunları duymak onu mutlu etmişti. Şu an ona deli gibi sarılmak istiyordu ama yapamazdı.

Bu sözler bile ona su anlık yeterdi.

Doğum günüme gün sayıyorum. Minho ile 2 gün var aramda🥳🥳🥳🥳🥳🥳

Bbami hoşgeldin 🐿️

Bbami Jisung'un köpeği arkadaşlar.

Pathetic°Minsung°Where stories live. Discover now