0.5

6.7K 580 256
                                    

Şöyle bir açıklama yapmam gerekiyor. Arkadaşlar ayrılalı 2-3 ay olduğu için bebek 5 aylık falan burda.. Ileride herkes demiş işte nasıl oluyor daha küçük falan. Hikaye biraz atlamalı ilerliyor öyle düşünün..

İyi okumalar <3

Eve geldiğimde kapıyı kitlemiştim. Karnım açtı fakat gram halim yoktu yemek yapmaya. Hızlıca odama çıkıp uyumak istiyordum. Saat gece 2ydi. Bu saatte kadar toplantı olur muydu hiç?!

Yavaş adımlarla odama geldiğimde yan odadan ağlama sesi geliyordu.

Bir dakika?

Jisung ağlıyor muydu?

Hemde gece saat 2ydi.

Uyumuş olması gerekiyordu onun. Hızlıca odasına girdiğimde yatağının üstünde hıçkıra hıçkıra ağlayan Jisung'u görmüştüm.

"Jisung ne oldu?!"
"M-minho b-bebek"
"Noldu bebeğe? Jisung sakin olur musun lütfen? Bir şey mi oldu?"
"B-bebek ölüyordu Minho. O ölüyordu. B-ben çok korktum Minho"

"Kabus mu gördün?"
"E-evet"

"Sakin ol Jisung. O sadece bir kabus bebeğimiz hala bizimle"
Jisung konuşmaya başlayacağı sırada iç çekmeden dolayı konuşamamıştı.

Normalde ona temas etmemi istemezdi fakat umrumda değildi şu an.

"Jisung sakin ol tamam mı? O şu an bizimle. Sadece bir rüyaydı. Kabustu. Geçti gitti. Lütfen sakin ol. Hem bu bebek için daha kötü"

Kafasını omzuma koymuştu. Ellerimi saçlarına götürmüştüm.

Aylar sonra ona bu kadar yakın olmak.. O kadar güzeldi ki.

Ama keşke yakınlaşma sebebimiz böyle olmasaydı.

"İyi misin?"
Kafasını kaldırıp konuşmaya başlamıştı.

"Daha iyiyim."
"Su getirmemi ister misin?"
"Minho"

"Su an sadece yanımda kal"
Oh bir dakika ne?

Birbirimizin yüzüne bile bu kadar zor bakabiliyorken şimdi bunu demesi.

Sanırım bu gece kalp krizinden öleceğim.

"Ama eğer istersen gidebilirsin"
"Nasıl iyi olacaksan öyle yaparım Jisung eğer gitmemi istersen giderim"

"Kal sana ihtiyacım var. Hem gitsen nereye gidebilirsin ki yan odaya fidiceksin en son. Sürekli benim çevremdesin"

İkimizde gülmüştük. Gerçi o ağlamalı bir gülücük bırakmıştı.

"Jisung"
"Senden bir şey isteyebilir miyim?"
Merakla gözlerime bakmıştı.

"Karnını sevebilir miyim?"
Sorduğum soruyla şaşırmıştı. Bunu daha önce hiç yapmamıştım.

Yapamamıştım.

Eşimin karnında ki çocuğumu hiç sevememiştim.

Rahatsız olacağını düşünüp bunu hiç teklif etmemiştim.

Jisung sırtını yatağın başlığına dayayıp oturduğunda beni yanına çağırmıştı.

Yavaşça yanına gidip elimle karnına dokunmuştum.

Bu çok garipti.

Bazı kişilere saçma gelebilirdi.

Fakat bu çok güzel bir histi.

Yavaşça kafamı karnına koyduğumda kafamda bir darbe gelmişti. Darbeden kastım küçüktü fakat

Bir dakika

O tekme atmıştı.

"Tekme mi attı?"
"Tekme attı değil mi?"
Aynı anda sorduğumuz sorular karşısında sadece şişkin karna bakıyorduk. Elimi hızlıca kafamı koyduğum yere koymuştum ve kısa bir süre sonra bir tekme daha gelmişti.

"Tekme atıyor!!!!"
Jisung elini karnında gezdirirken elini tutup oraya götürdüm. Ve onada atmıştı.
"Minho o ilk defa tekme atıyor. Daha önce hiç yapmadı bunu"

"Herhalde babasının onu sevdiğini hissetti."
Babası..

Jisung'tan aldığım en ufak söz bile bana güzel gelebilirdi. Çünkü biz Jisung ile uzun zamandır konuşmuyorduk.

Ayrıca en sevdiğiniz kişi ve sürekli yanınızda olan kişinin bir anda gitmesi..

İnsana ayrı koyuyordu.

O tuttuğunuz el, öptüğünüz dudak, saatlerce okşadığınız saç ve sarıldığınız beden artık yoktu.

Bırak ona dokunmayı, artık ona bakamıyorsun bile.

Jisung'la 3 yıl evli kalmıştık fakat biz onunla 11 yıldır tanışıyorduk.

11 yıl..

Jisung'un bana seslenmesiyle ona dönmüştüm.
"İyi misin bir şey mi oldu?"

"Hayır sadece onu ilk defa sevmek garip hissettirdi."
"Onu istediğin zaman sevebilirsin Minho. Hem senin sevgini hissetmek ona da iyi gelir"

Kafamı salladıktan sonra etrafı incelemeye başlamıştı.

Burası ikimizin odasıydı.

Eskiden..

Su an Jisung kalıyordu burda.

Hiç bir şey değişmemişti. Sadece benim eşyalarımın olduğu yerler artık boştu.

Bu aslında hem iyi hem kötüydü.

Jisung oraya yeni şeyler koymamıştı. Yani bu demektir ki ben oraları hala doldurabilirim.

Biraz daha kafamı çevirdiğimde boş duvara baktım.

Orası eskiden sadece ikimizin fotoğrafları ile doluydu ama şimdi sanki o fotoğraflarda ki anılar gitmişti.

Sanki üstüne beyaz bir sayfa açılmış, tüm anılar unutulmuştu. Pencere kenarında ki koltuğa baktığımda aklıma Jisung'un söylediği şey gelmişti.

"Hamile olduğum zaman bu manzarayı karnımı severken izleyeceğiz."

Gözümden yaş düşmesiyle kendime gelmiştim.
"Sanırım ben gitsem iyi olur Jisung"

Yerimden kalkıp kapıyı açmıştım. Kapıyı kapadığım sırada arkadan Jisung bana seslenmişti.

Fakat şu an yanlız kalmaya daha çok ihtiyacım vardı.

Hamile sözünü söylemesinin sebebi bunlar evlilikte deniyor ya ondan.

Hala içime sinmiyor.. bölümler

Yazarken ağladım..

Pathetic°Minsung°Where stories live. Discover now