1.4

4.6K 410 71
                                    

Minho alınlarını birleştirmişti. Şu an ikisininde kalbi deli gibi atıyordu.

"Yeniden deneyelim Jisung"

Jisung yavaşça geri çekilip Minho'ya bakmıştı.
"Minho ben buna hazır değilim"
"Ne?"

"Minho bak biz şu an sürekli kavga ediyoruz? Casia doğmadan önceki geceyi hatırlıyor musun? Nasıl doğuma gittiğimizi? Ben seni gerçekten seviyorum Minho ama şu an seninle birlikte olamam. Ben ayrıldığımız zamanki anları unutamıyorum Minho. Benden haksız yere ayrıldın? Hiç bir suçum yokken. Sen o kapıdan çıkıp gittiğinde kendimi hiç bir kadar kötü hissetmemiştim Minho. Üzgünüm ben bunları hemen unutamam ki bunları açıklığa kavuşturmadan hiç unutamam"

"Sana bunları yaşattığım için üzgünüm Jisung. Boşanırsak eğer mutlu olursun diye düşündüm. Sana yük olduğumu sandım, sürekli kavga ediyorduk biz"

"Minho biz evliydik? Bizim o kavgaları kestirip atmak yerine çözmemiz gerekiyordu? Gerçekten birbirini seven insanlar birbirine yük olur mu Minho? Niye çözüm bulmak yerine beni terk ettin? Seninle 1 saat küs kalınca ben yıkılıyordum ve sen beni terk ettin? Casia olmasaydı ne olacaktı Minho bunu düşündün mü hiç?"

"Benim senden başka kimsem yoktu Minho. Ben kendi meselelerimi asla birine söylemezken sana gelip her şeyimi anlatıyordum. Gözüm senden başkasını görmüyordu ve bunu sende biliyordun. Ve bunu bilmene rağmen başkasıyla beni görünce kıskanıyordun."

"Dayanamıyordum Jisung sana bakmalarına dayanamıyordum."

"Önemli olan onların bana bakması mıydı gerçekten? Ben senden başka kimseye bakmıyorken onların bakmasının hiç bir önemi yoktu Minho."

"Haklısın ama o an düşünemedim Jisung. Keşke o gece sana bağırmak yerine biraz düşünseydim."

"Hatanın farkına varman güzel bir şey Minho"

"Bana gelicek misin Jisung?"

"Ben her zaman seninleydim Minho. Sadece sen gözlerini açıp bir şeyleri fark edemedin. Ve ben hala seninleyim. Sadece bazı şeyleri düzeltmen gerekiyor. "

" O şeylerin düzelmesi için elimden geleni yapacağım Jisung"

Minho, Jisung'a sarılmaya yeltendiğinde telefonu çalmıştı. Annesi arıyordu..

Telefonu açıp dışarı çıkmıştı.

Jisung, Casia'nın yanına uzanıp ona bakmaya başlamıştı.

"Burası babanın odası bebeğim ama sanırım ileride babalarının tek odası olucak ve burası senin odan olucak"

Jisung uyuyan bebeğinin elini tutmuştu.

"Annemler geliyor. Onları almam gerekiyor."
"Kalıcaklar mı?"
"Evet. Ben onlara kendi odamı verip salonda kalırım."
Jisung kafasını salladığın da Minho kızını öpüp evden çıkmıştı.

Jisung Casiayı daha düzgün yatırıp tekrar yanına yatmıştı. Uykusu vardı. Geceleri 3 4 kere kalkmak zorundaydı.

Yorganı örtmüştü üstüne. Burnuna gelen kokuyla daha da mayışmıstı. Minho'nun kokusuydu...

Yavaşça kendini uykunun kollarına bırakmıştı.

Minho anneleriyle eve geldiğinde aşağıda kimsenin olmadığını fark etti.

"Casia uyuyordu yukarı da olabilirler. Onlara bakayım hem de valizlerinizi yerleştireyim."

Minho odasına girdiğinde uyuyan ikiliye bakmıştı. Gülmeden edememişti. Yavaşça dizlerinin üzerine çöküp yatağa yaklaştı. Sanırım bu anı sabaha kadar izleyebilirdi. Jisung gözlerini açtığında korkup geri çekilmişti.

"Sakin ol Minho! Annenler aşağı da mı?"
"Evet."
"O zaman niye duruyoruz hadi aşağı inelim."
Jisung yataktan kalkarken Minho Casiayı almıştı.

Aylar sonra Bayan Leeyi görecekti Jisung..

Bakalım Minho'nun annesi ile Jisung'un arası iyi mi??? Arkadaşlar tabiki pat diye barıştırmayacağım Minho ve Jisung'u. Bu arada her kitabımda bu soruyu sordum bunda da sorucam.

SMUT OLSUN MU? VE SEME KİM OLMALI (HERKES MİNHO DİYECEK HİSSEDİYORUM. TEACHERSTA Kİ GİBİ BİR ŞOK YAŞATAYIM MI SİZE :))))))) )

Bu masum kitabı nasıl edepsizleştiriyoruz oynat bakalım 🤡..

Pathetic°Minsung°Where stories live. Discover now