Pathetic°Minsung°

1.7

Minho olduğu yerde kalmıştı. Ne demek kızı kaçırılmıştı. Bağırmaya başlayacağı sırada duraksamıştı.

Jisung'a ne diyecekti?

Yavaşça yanında ona bakan Jisung'a döndü.

"Geliyoruz". Telefonu kapatıp masaya koymuştu.

"Bir şey mi oldu?"
Minho yutkunup Jisung'a bakmıştı.

Pat diye söyleyemezdi böyle bir şeyi.

"Jisung gitmemiz gerek"
"Nereye?"
"Gitmeliyiz işte hadi gel."
"Minho nereye diyorum?"

"Söyleyeceğim."
"Casiaya mı bir şey oldu Minho söylesene?"
"Anlatacağım gel benimle"

"Minho söyler misin artık söylemezsen gelmeyeceğim?!!"

"Casiayı kaçırmışlar!"
"Ne?"

Jisung olduğu yerde kalmıştı. Minhonun söylediği şey kafasında tekrarlanıyordu adeta.

Nefes alamıyordu. Dengesini kaybettiğinde yanındaki Changbin onu tutmuştu.

Hepsi şok olmuştu.

Jisung bir süre sonra kendine gelmişti.

"Ne demek kaçırmışlar! Ne diyorsun sen?! Nasıl kaçırabilirler onu?! Ne istediler ondan o.. O daha küçücük Minho! ONUN KİME NE ZARARI OLABİLİR"

Jisung, Minhonun üstüne yürüdüğünde Minho Jisungu bileklerinden tutmuştu.

"Sakin ol. Şu an bağırıp çağırmanın hiç bir faydası yok Jisung. Gitmemiz gerekiyor şu an"

Minho etrafında hala şokta olan çocuklara baktı.

"Sadece 2 kişi bizimle gelebilir mi?"

Tabiki de gelebilirdi. İstese hepsi koşa koşa giderdi.

Aralarında en sakin olan çift gidiceklerdi onunla. Chan ve Seungmin.

Minho Jisungun elini tutup arabaya sürüklemişti. Jisung şu an düşünemiyordu.

Bebeği neden kaçırılmıştı?

Bebeğinin ne zararı vardı?

Düşüncelerine engel olamadan gözyaşlarını bırakmıştı.

Seungmin onun ağladığını görünce arabanın arka koltuğuna onunla beraber oturmuştu.

Jisung, Seungminin sarılmasıyla dahada ağlamaya başlamıştı.

Seungmin ne diyeceğini bilmiyordu.

Minho arka taraftaki Jisung'a baktı. İçini çeke çeke ağlıyordu Jisung.

Şu an Minho ağlayamazdı.

Birinin olayı anlaması, sakin kalması gerekiyordu.

Eğer oda kendini kaybederse Jisung'u kim toparlayacaktı?

Bayan Lee'nin yanına geldiklerinde polisler ve ambulans vardı.

Hepsi arabadan inip koşarak oraya gitmişlerdi.

Bayan Lee'nin başı kanıyordu. Minho onun yanına gitmişti. Jisung ise bebek arabasının yanına gitmişti.

İçine baktığında boştu..

Bir tek battaniyesi vardı onun.

Battaniyeyi alıp dizlerinin üstüne çökmüştü.

Gözyaşları daha fazla akmıştı.