Pathetic°Minsung°

1.8

"Bu kim Minho? Bu kim?!"

"Jisung.."

"Sen biliyor muydun? Kızımı kaçıran kişiyi biliyor muydun? Neden bana söylemedin?!"

"Jisung söyleyemedim ben-".

"Ne demek söylemedim ne demek ya?! Söz konusu bizim kızımız! Sana güvenmiştim Minho. Güvenmiştim onu bulup getireceğine güvenmiştim ama sen en başında bana yalan söyledin."

Diğer herkes bahçeye gelmişti.

"Noluyor?"
"Noluyor biliyor musunuz? Minho bana Casiayı kaçıran kişiyi bildiğini söylemedi."

Herkes Jisung'a üzgün bir şekilde bakmıştı.
"Hepiniz biliyor muydunuz?"

"Jisung bak-"
"Gidin! Hepiniz siktir olup gidin bu evden yüzünüzü dahil görmek istemiyorum."

"Jisung dinle bir bizi"
"SANA EVİMDEN ÇIK GİT DEDİM!"

Jisung eve doğru ilerlediği sırada başı dönmüştü.

Tüm gün yemek yememiş ve ağlamıştı. Bünyesi dayanmıyordu artık.

Yavaş adımlarla eve girmişti.

Minho onun yanına gideceği sırada Seungmin onu durdurmuştu.

"Sana Min Seo'dan bahsedelim ona demiştim. Git Minho daha çok sinir olucak yoksa sana. Git biraz kafasını dinlesin. Hem sende dinle ben burada kalacağım Jeonginle Mina da kalır hem Jisung Minayı alır yanına".

"Geri kalan herkes eve gitsin!"

Minhonun onaylamaktan başka bir şansı yoktu. Chan ile beraber onun evine gitmişti.

Zorla da olsa Seungmin ile konuşmuştu Jisung. Zorla yemek yemesi için ikna etmişti onu. Jisung až da olsa yemişti.

Ve geri kalan tüm gece sabaha kadar ağlamıştı.

Minho da aynı şekilde tüm gece tavan izleyip gözyaşlarına engel olamamıştı.

"Seungmin k-kızım ned-en o ne istedi ondan? Kimdi o ayrıca? Minhoyla ne ilgisi var?"

"Anlatacağız sakin ol önce Casiayı bulalım"

"Nasıl sakin olabilirim? K-kızımın f-fotoğrafını atmış. Bebeğim uyuyordu Seung.. Çok masumdu onun ne zararı olabilir. Ona bir şey yapsalar sesini bile çıkaramaz.."

"Ona bir şey olmayacak Jisung. Düşünme böyle"

"Mesajda öyle demiyordu. Hiç bir şey düzelmiyor hiç bir şey. Herşey git gide bozuluyor. Yaşamak için kendime sebep buluyorum fakat onu elimden alıyorlar. Minho ve O benim tek ailem Seungmin. Ona bir şey olursa ne yapacağım ben?"

"Hiç bir şey olmayacak Jisung inan bana. Minho onu sana getirmek için elinden geleni yapıyor. Üzülme artık. Bebeğinize kavuşacaksınız."

"Sadece Minhonun üstüne çok gitme Jisung. Hem onu arıyor hem de seni düşünüyor. Haklısın sana söylemeliydi fakat şu an o da kötü durumda"

Jisung kafasını sallayıp arkadaşının göğüsüne yatıp artık ağlamaktan kıpkırmızı olmuş gözlerini kapatmıştı.

Sabah olduğunda Minho, Changbin ve Hyunjin karakola gitmişti.

Minho karakola gittiğinde bir şey bulduklarını öğrenmişti.

Beraber polisler ile oraya gitmişlerdi.

Jisung'a söylememişti çünkü heveslenmesini istemiyordu.

Eğer kızını bulursa ilk işi ona götürmek olacaktı.

Polis ile beraber Busan'a yola çıkmışlardı.

Min Seo en son orada görülmüştü.

....

Hyunjin
Busan'a gidiyoruz

Orada Min Seo'yu görmüşler.

Jeongin
Ne

Hyunjin
Jisung'a sakın söylemeyin

Minho
O nasıl?

Seungmin
Tüm gece ağladı Minho

Daha sonra ise biraz sakinleşip uyudu

Şu an hala uyuyor

Changbin
Casiayı getireceğiz

Ve hepimiz mutlu olacağız

Alacağız o orospunun elinden meleğimizi

Minho
Tek istediğim Jisung'u sakin tutun

Seungmin
Bizim de tek isteğimiz Casiayı getirmen Minho

Minho hissediyordu.

Kızını bulacaktı..

Busana geldiklerinde polis merkezine gidip onlarla konuşmuşlar.

En son bir alışveriş marketinde görülmüş ve polisler onu takip etmiştiler.

Şu an Minho'lar oraya gidiyordu.

Ve gerçekten kızını bulmuştu sanırım bu sefer..

Minho, Changbin ve Hyunjin arabada bekliyorlardı.

O psikopatın ne yapacağı belli olmaz diyip onları zorla arabada bekletmiştiler.

Polisler eve girdiklerinde Min Seo ve bir adam evden çıkmıştı fakat bebek yoktu.

Casia neredeydi?

Hızlıca Minho arabadan inip polislere doğru gitmişti.

"Üzgünüm Minho. Bebeğine pek güzel şeyler yapmadık"

Seo'nun dediği şeyle Minho olduğu yerde kalmıştı.

Ne yapmıştı kızına?

Geçiş bölümü bu arkadaşlar:)

Bundan sonrası ne olacak işte bende bilmiyorum..
O yüzden size sormuştum..