Pathetic°Minsung°

3.1

"Bu nereye gidicek?!"
Elinde koca koliyle bağıran Hyunjin'e döndü Jisung.
"Yatak odasına"

Jisung yerde gördüğü diğer koliyi almaya kalkışmıştı.

"Jisung?! Dur durduğun yerde "
"Ama yard-"
"Hayır saçmalama. Doğuracaksın neredeyse. Otur bebeğe bir zarar gelmesin"

Jisung oflayıp koltuğa oturmuştu. Diğerleri evi taşıyordu.

Casia artık ayakta durabiliyordu.
Jisung onu ayakta tutup dengesini sağlamasına yardım ediyordu.

"Minho?!"

Kendisine 2 adım atan Casia ile Minho'ya seslenmişti.
Casia yürüyordu.

"Noldu?!"
"Bak"

Jisung, Casia'yı tekrar uzağa koymuştu ve o yine Jisung'a gitmişti.

Gelen şaşırma seslerinden korkup yere düşmüş ve ağlamaya başlamıştı.

Jisung kızını kucağına alıp sakinleştirdikten sonra koltuğa bırakmış çizgi film açmıştı.

Kardeşi yüzünden Casia'yı taşıyamıyordu.

Her an her saniye doğurabilirdi şuan..

Casia 11.5aylıktı bebek ise 8 aylıktı.
Yakında 1 yaşına girecekti Casia.

Jisung salona eşyaların gelmesiyle nereye neyin konacağını söylemeye başlamıştı.

"Hyunjin o oraya değil şuraya?!"
"Seungmin o da köşeye"
"YA YETER AMA"

Changbin yorgunluğun verdiği şeyle bağırmıştı.

Ve Jisung ağlamaya başlamıştı.
"Hey ben sana bağırmadım"
"Noluyor"
"Changbin, Jisung'u ağlattı"

"Gerizekalı herif"
Minho, Casia'nın peluşunu Changbin'i kafasına fırlatmıştı.

"Gerçekten ona bağırmadım. Ona niye bağırayım."
"Bebeğim bak sana bağırmamış. Neden ağlıyorsun"

"B-bilmiyorum"

Hepsi biliyordu ki hamileliği onu duygusal yapıyordu ve çıt kırıldım bir kişiliğe bürünmüştü.

Minho, Jisung'u kendine çekip sarılmıştı. Artık karnı büyük olduğu için daha çok karnına sarılıyor gibiydi.

"Hadi siz Casia ile dışarıda durun biraz. Biz burayı toparlayalım"

Minho kızını kucağına alıp Jisung'la dışarı çıkarmıştı.

Geri kalanlar evin eşyalarını topluyordu. Bahçe kapısı açıldığında kapıya baktı Jisung.

Jeongin ve Mina gelmişti. Jisung ve Casia'yı görünce içeri girmeden yanlarına gitmişlerdi.

Jisung yardım etmesine izin vermediklerini söyleyip söylenmişti.
Jeongin ise onun burda oturup Mina ve Casia'yla kalmasını onun yerine yardım edeceğini söylemişti.

Jisung iki çocukla oturmuştu. 3 saat geçtikten sonra acıkmıştı. Diğerleri ise daha çok yorulmuştu.

Telefonunu alıp yemek söylemişti. Yapmaya kalksa ya da söyleseydi. Onlar yapacaktı. Jisung'a yaptırmazlardı.

Eşyalar bitmişti sadece ufak tefek şeyler kalmıştı. Jisung yemekler geldiğinde içeri alıp masayı hazırlamıştı.

Hepsini toparlayıp sofraya oturtturmuştu.