2.0

4.1K 383 194
                                    

Sınır 60 vote 30 yorum...

Jisung kalktığında etrafa bakmıştı. Akşam olmuştu.

Yerinden kalktığında Minho'nun olmadığını görmüştü. Yavaşça yataktan kalkıp aşağıya indiğinde Minho'nun Casia ile oynadığını görmüştü.

Bayan Lee ise yemek hazırlıyordu. Jisung yavaşça ikilinin yanına gitmişti.

"Günaydın"
"Günaydın Sung"

Kızını öptükten sonra Bayan Lee'nin yanına gitmişti.

"Ah yardım gerekiyor mu Bayan Lee?"
"Bayan Lee mi?"
"Pardon anne. Yardım lazım mı?"
"Sadece sofrayı hazırlamanız gerekiyor Jisung"

Jisung onayladıktan sonra tabakları alıp masayı kurmaya başlamıştı.

Minho, Casiayı Jisungun yanına koyup yemek yemeye başlamışlardı.

"Tanrıya şükür hepimiz iyiyiz"
"Minho sen ne zaman işe başlıyorsun"
"3 gün sonra başlayacağım. Şu an online hallediyorum."

"Şirketiniz olduğu için işe gitmesenizde oluyor değil mi?".
"Evet. Biz ilgilenmesekte müdür ilgileniyor"

"Sen Jisung? Sen ne zaman gideceksin?"
"Ben bir süre evdeyim sanırım"
"Anladım."

Bir şeyler daha konuştuktan sonra yemeklerini yiyip salona oturmuşlardı.

Pek fazla yapacak bir şeyleri yoktu daha yeni kendilerine gelmişlerdi.

Dizi açıp dizi izlemeye başladıklarında Minho Casiayı göğüsüne yatırmıştı.

Filmin bitmesine yarım saat kala Bayan Lee yatağına çıkmıştı. Jisung ve Minho filme devam ediyordu.

Jisung Casia'ya yeni yemek yedirdiği için gazını çıkarmaya çalışıyordu. Casia ise hala Minhonun göğüsünde yatıyordu.

Casia'nın kusmasıyla Jisungun gözleri açılmıştı.

Minhonun üstüne kusmuştu..

Minho hissettiği sıcaklıkla Jisung'a dönmüştü.

"Kustu mu?!"

Jisung gülerek kafasını sallamıştı.

Yavaşça Casiayı ona vererek üstünü çıkardığında Jisung yutkunmadan edememişti.

Aylar sonra onu üstsüz görüyordu.

Minho pis tişörtü attıktan sonra içeri gelmişti. Jisung ta Casiayı temizliyordu.

"Tişört giysene üstüne"
"Hayır bir daha kusar falan istemiyorum. Hem zaten ev sıcak"
"Sen bilirsin"

Minho tekrar Casiayı alıp göğüsüne yatırıp uzanmıştı.

Jisung'ta ikisinin yanına oturup
kafasını koltuğun köşesine dayamıştı.

Minho ona bakıp rahat edemeyeceğini düşünüp kafasını omzuna çekmişti.

Jisung bu hareketine gülüp iyice ona sokulmuştu.

Şu an barışmışlar mıydı, hala barışmamışlar mıydı onlar bile anlamıyordu.

Jisung en sevdiği kokuyu alınca mayışmış ve orada uyumuştu.

Minho film bitince uyuyan ikiliye baktı.

Hayır yani nasıl bu kadar çok uyuyabiliyordular baba kız?

Hadi Casia bebekti. Jisung? Jisung ta bebekti aslında.

Minho gülerek düşüncelerinden çıktı.

Yavaşça Jisung'u kaldırıp Casia'yı almıştı ve yataklarına çıkmıştılar.

Sabah kalkıp kahvaltılarını etmişlerdi ve Casia için alışverişe çıkmışlardı.

"Bebekler için ayakkabı mı varmış?"
"Varmış. Baksana küçücükler"
"Jisung boyu benim parmağım kadar"

"Hangisini alalım?"
"Hepsi çok güzel, bence hepsini alalım"
"Hayır 2,3 tane yeterli Minho sapıtma"

"Tamam şu krem rengini ve beyazı alalım bence"
"Siyah da güzel"
"O zaman siyahı da al güzelim"

"Başka ne alacağız?"
"Bez almamız gerek sonra of bir sürü şey yazıyor burda. Ben kararsız bir insanım nasıl seçeceğiz?!"

"Alırız bebeğim korkma altı üstü kıyafet"
"Yürü Minho yürü"

4 saat boyunca alışveriş yapmışlardı ve daha yeni bir yere oturabilmişlerdi.

"Bebeği yaparken bana bu işin bu kadar zor olduğunu söylemedin Minho?!"

"Ha bebeği yapmak kolaydı yani?"
Jisung'un içtiği su boğazına kaçmıştı.

"Sakin sakin"
"Ne diyorsun ya?"
"Yalan mı bebeği yapmakta zordu zaten"
"Kimin için senin mi benim mi?"

"Senin için zordu tabi altımds kıv-"
"Yeter tamam. Sus! Yemek yiyelim acıktım. Hem Casiaya mamasını verelim"

Menüden bir şeyler baktıktan sonra Jisung sırt çantasında ki termostan suyu çıkarıp Casianın mamasını yapmıştı.

"Güzel şeyler aldık ama dimi"
"Evet çok güzeller keşke hepsini alabilsek"
"Jisung zaten çabuk büyüyecek küçük kalacak hepsi en fazla 1 2 kere giyecek ne gerek var hepsine?"

"Olsun güzellerdi."
"Minho"
"Efendim"

"Casia'ya oda alsak mı?"
"İstiyor musun almak?"
"Evet"
"E benim odam ne olacak?"

"İkimiz aynı odada kalabiliriz bence"
Minho şaşırmıştı.
"Tanrı aşkına 1 haftadır beraber uyuyoruz niye şaşırıyorsun?!"

"Jisung biz seninle barışıyoruz farkında mısın?"
"Yoo barışmıyoruz"

"Ah evet eski kocalar zaten birbiriyle uyur, aynı odada kalırlar hatta sarılarak uyurlar dimi Jisung?"
"Evet bak bize"

"Of ciddiyim Jisung! Barışıyor muyuz şimdi biz seninle"
"Hala evlenme teklifi almadım yani barışmıyoruz."

"Ya bebeğim benimi sınıyorsun? ÖNCE BİR ARAMIZ DÜZELSİN EVLİLİK TEKLİFİ SENİN KÖPEĞİN OLSUN!"

Jisung gülmeye başlamıştı.

Yemeklerini bitirip eve gitmişlerdi. Bayan Lee arkadaşına gittiği için yalnızlardı ve Casia uyuyordu.

İkisi oturup telefonları ile oynarken Jisung Minho'nun yanına gitmişti.

"Minho"
"Efendim?"
Yüzünü Minho'ya yaklaştırır burnunu burnuna sürtmüştü.

"Seninle barışmak istiyorum"

Minho hafif gülümseme ile gözlerini kapatıp dudaklarını birleştirmişti.

Minho, Jisung'u kucağına çekip kendine daha çok yaklaştırdı.

Ellerini beline koymuştu. Jisung Minhonun ensesinde ki saçlarla oynuyordu ve nefes nefese kalınca ayrılmışlardı.

"Seni seviyorum Min"
"Bende seni seviyorum Sung"

Düzenliyorlar yavaş yavaş.
Aklımda 2 kitap var yazmalı mıyım sizce? Ship adı da söyleyin bari.
Birini başrolü kesinlikle Seungmin olucak ve onunla kim olsun +Diğer kitaba Ship söyleyin..

Pathetic°Minsung°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin