6. Bölüm | Günün En Güzel Saatleri Bunlar Yanımda Kal

383 23 10
                                    

      Öncelikle merhaba (= Yazar notundan nefret ettiğim için elimden geldiğince kısa tutacağım ve bir daha yazacağımı da pek sanmıyorum (= Hayal dünyamı benimle paylaştığınız için hepinize teşekkür ederim ve gerçekten sayıdan da çok memnunum; sadece vote ve yorum eksikliği motivemi düşürüyor o kadar (= Hikayenin çok hızlı geliştiğini düşünüyor olabilir bazılarınız ama bunlar word ile 53 sayfa şimdiye kadar ve hak verin ki gayet de normal; hatta aklımdaki kurgu için yavaş bile (= Konumuza gelirsek bölümlere şarkı koymayacağım son bölüm dışında, daha yolumuz uzun ama o zamana geldiğimizde mutlaka ki o şarkıyı belirttiğim zamanda bir şekilde dinlemelisiniz, o zaman emin olun daha çok etkileyecektir sizi fakat arada açı geçen parçalar gerçekten güzeldir, tavsiye ederim (= Birde bu bölümden itibaren her bölümün medyasında Deniz ve Umay'ın resimleri dışında o bölümle ilgili ip uçları olacak; isterseniz öncelikle onlara göz atın (= Votenizi ve yorumunuzu esirgemeyin, yapıcı eleştirilere de her zaman açığım, aklınıza takılan mantığınıza ters düşen yerleri size seve seve açıklarım. Çok konuşmamın özrü olarak uzun bir bölüm bırakıyorum size (= Keyifli okumalar...^^ 

                                                                                      ***

      Bütün bir hafta rüyamın ne kadar saçma olduğunu düşünüp asla öyle bir şey olmayacağını anlatıp durdum kendime. Deniz ve ben! Kulağa bu kadar beyhude gelen başka bir öbek olamazdı! Bu yüzden rüyamı ne Alparslan Amcaya ne de Ayşegül’e anlattım. Cuma günü akşam ATM’ye gidip yüklü bir miktar para çektikten sonra Ayşegül’ün vaaz sırası gelmişti. Salona geçip beni karşısına oturttu ve anneliğe başladı.

      “Gideceğiniz yeri arayıp sor. İçim pek rahat değil söyleyeyim. Nezih bir yere gidin, gevşek tipler var mı diye bir kolaçan et ortamı girer girmez, varsa yer değiştirin. İki bardaktan fazla içmek yok Elif! Kafan biraz bile oynamasın yerinden. Deniz nasıl biri bilmiyorum, hafta içi bir şekilde tanıştır beni ona göre bir tavır takınacağım. Deniz de çok içmesin. Anlattığına göre dayanıklı, en fazla üç bardak ısmarla, kendisinin almasına izin verme. Eğer bir sorun olursa direkt beni arayacaksın, tamam mı?”

      “Tamam anne!”

      “Senin iyiliğin için konuşuyorum burada!”

      Kalkıp Ayşegül’ün yanına oturdum. Kollarımı boynuna dolayıp defalarca öptüm yanaklarını.

      “Beni çok seviyorsun sen sanırım!”

      “Şöyle açıklayayım sana; Burcu fazla tanımadığı bir erkekle içecek olsa nasıl davranırsın?”

      “En az senin kadar despot olacağımı biliyorsun.”

      “İşte, Burcu senin için neyse sende benim için osun Elif. Benim kardeşim yoktu, sen çıktın karşıma. O yüzden böyleyim.”

      “Biliyorum Ayşe’m, biliyorum.”

      “Kalk hadi, sana giysi bulalım,” deyip elimden tuttuğu gibi odama götürdü. Yatağa oturup Ayşegül’ün dolabımı nasıl dağıttığını izledim. En sonunda siyah bir pantolon ve kolsuz bir gömlek seçti. Ardından ayakkabı kutularımı tek tek deşip dolgu topuklu bir sandalet çıkardı ve hepsini önüme serdi.

      “İşte, hem gideceğin ortama uyar hem de fazla davetkar durmaz. O tip ortamlara girmenden hoşlanmıyorum ama yapabileceğim bir şey de yok. Gömleğin sadece ilk düğmesi açık kalsın, çok sıcak olsa bile ikincisini açma. Saçlarını da yapma, ıslakken şekillendirici sürüp kurutsan yeter. Makyajda da aşırıya kaçmayacaksın.”

Son ÖpücükWhere stories live. Discover now