12. bölüm

579 19 1
                                    


08.08.2022 okuduğumuz tarihi not alalım:)

3 ay tam üç aydır tolgayla aynı evi
paylaşıyordum. Çok mutluydum kararımda ve yapmış olduğum hareketlerin hiçbirinde beni pişman etmemişti.

Konuşmaları, bakışları beni iyi hissettiriyordu. Onunla mutluydum.

Giydiğim kırmızı elbisemle son halime baktım. Çok güzel görünüyordum. Birazdan odaya gelip bana övgü dolu sözleri söyleyecek adamı'mı bekliyordum.

Elime aldıgım pembemsi ruju dudaklarımın üzerine sürdüm. Tamamen hazırdım. Tıklatılan kapıya "gir sevdigim." Diyerek seslendim. Açılan kapıdan beliren suretiyle gülümsedi. Islık çalarak yanıma yaklaştı "çok güzel olmuşsun "benim kadın'ım" diyerek etrafımda bir tur döndürdü. İçten gelen mutluluk dağıtan gülümsemem'le uzanıp yanaklarına birer öpücük bıraktım

An'ın etkisiyle gözlerini yumup açtı "bidaha öper misin?" Olumsuz anlamda kafamı salladım. "Bu cevabı hiç sevmedim" diyerek beni hızla kendisine çekip dudaklarıma öpücük bıraktı.

Arabadaki yolculuğun ardından güzel bir mekana gelmiştik. Arabadan çıktıktan sonra yanıma yaklaşarak elimi tuttu. Aynı esnda'da üzerime doğru eğilip saçlarımı koklayarak üzerini öptü" herşeyine bayılıyorum "

"Bende senin" dememle dudaklarının üzerinde dilini gezdirdi. Bende her hareketine bayılıyordum.

"Güzelim şimdi bu denirmi ne haldeyim bir bilsen" büyüyen gözlerimle kıkırdadım.

" Hadi gidelim" birden bulanan midemle kahvaltıda yediklerimi bir çırpıda çıkarıcaktım. Şimdilik güzel şeyler düşünüp tolgayı endişelendirmek istemedim.

Masaya geçtiğimizde denize bakan tarafta oturduk denizin maviliği gözleri âdeta büyülüyordu. Derin nefesi alıp içime çektim. "şimdi senden gözlerini kapatmanı istiyorum" şaşkınlığımla dediğini sorgulamadan gözlerimi yumdum. Etrafta sadece ufak tefek tıkırtılar geliyordu. Yüzümde kendiliginden oluşan gülümsememle kaldım. Yavaştan heyecanlanmaya başlıyordum. "Hadii" şimdi gözlerimi açıcaktım süpriz falan kalmıyicaktı. Sabırsız bir insandım ben

"Aç" açtığımda önümde diz çökmüş bir tolga beklemiyordum. Şimdi gözlerim sular seller olucaktı. " bundan sonraki hayatımızda seni her daim sevicek bu önünde diz çökmüş senin için deli olan adamla evlenirmisin?" Gözlerimden firar eden yaşlara engel olamadım.

"Eveettt" diye yüksek sesle söyledim parmaklarımdan geçirdiği alyans'ın üzerinden parmaklarıma öpücük kondurup ayağa kalktı bende aynı şekilde sandalyemden kalkarak sıkıca sarıldım. Artık anladımki benim sonum tolgaydı.

Beni hiç yalnız bırakmamıstı. Bizim aşkımıza değer veriyordu. Kaza'dan sonra unutkanlığıma rağmen benden hiç vazgeçmedi.

Ona iyikide tekrardan bir şans vermiştim. Pişman olmadım bundan sonrada olmayacaktım bundan sonrada hep mutluluk vardı.

Etrafta bulunan insanlardan kopan alkışlar eşliğinde biraz utanmıştım.

Yemeğimizi yiyip dolaşmaya çıktık deniz görmek istiyordum mavi suyun dalgayla esintisini izlemek temiz havayı solumak istedim.

Geldiğimiz bir bankta oturduk sahile gelmiştik tamda istediğim gibi dalgalanan suyu izledim. " kendini nasıl hissediyorsun." Faslasıyla mutlu sevdiğim adamlaydım. " güzel hissediyorum." Kollarına sarması soğuk rüzgarın esintisinden korumuştu.

"Seni çok seviyorum. Sevmekten hiçbir zaman vazgeçmeyeceğim" "teşekkür ederim sevgilim" elimi yanağında gezdirdim yaşadığım huzurun tarifi yoktu.

Midem bulanmaya başladı. Bi gariplik vardı bende ama anlayamıyordum yemekmi dokunmuştu acaba "tolga eve gidelim mi?" Endişeli duran haliyle yüzümü taradı " hastaneye gidiyoruz" eve gidince yatağa girer sıcak bişeyler içer kendime gelirdim ben şuan hastaneye hiç ihtiyaç yoktu. Hastanelerden nefret ediyordum.

"İstemiyorum eve gidelim" bu surat ifadesini anlamıştım kabul etmemişti "peki tamam" dediğimde ellerimizi birleştirip arabaya doğru yöneldi.

Yakınlardaki hastanenin konumunu bulmak için novigasyonu açtı "yarım saate varırdık. ilk kez midemin böylesine değişik bulandığını görüyordum. Elimi ağzıma koydum gelen kusmayı engellemek amacıyla

Tolga arabayı hızlıca durdurdu. Arabadan inip benim tarafımdaki kapıyı açarak inmeme yardım etti. "Dayan güzelim biraz temiz hava al iyi gelir az kaldı birazdan en yakın hastanede olucaz" "tamam" diyerek cevabımı kısa tuttum kendimi hiç iyi hissetmiyordum.

Bitakım sesler geliyordu ama uğultu gibiydi biri beni yüksekte tutulduğumu hissediyordum.

Yavaş yavaş gözlerimi açtığımda hastane kapısından içeriye girdiğimizi gördüm. Tolga beni kucaklamıştı.

Koridarda bize doğru bakan bikaç insanı görünce utanmıştım. Kafamı yaslandığım gögüse daha çok bastırdım "utanma güzelim seni taşımam en doğal şey" "tolgaaa" sırıtmıştı. Bu adamı seviyordum hem de deli gibi

Muayane olduğum doktor tolganın sorularıyla sakinleştirmek için tüm soruları cevaplamıştı.

"Bennur hanım iki haftalık hamile siniz?" Gözlerimden akan yaşlar firar etti. "Ben baba oluyorum yani " beni olduğumuz yerde hızla kendisine doğru çekip dudaklarımı öptü. "Kurban olurum ikinize " yüzüm domatese dönmüştü beni ortamda hep utandırıyordu. Tabi güzel utangaçlık anlamındaydı ama yüzümün kızarıklığı durumu fazla belli ediyordu yaşadığım tuhaf duygularla ağlamaya başladım.

"Eşim neden sürekli ağlıyor" "bu duygular çok normal hamilelikten kaynaklı hormon bozukluğu nedeniyle oluyor." Anladım dercesine kafasını salladı.

Bana eşim demesi gözümden kaçmamıştı. Gözlerindeki mutluluk ışıltılarını anlamamak için kör olmak gerekti.

Çok iyi bir baba olacağından emindim.

Eve geldiğimizden beri  artık ilgiden boğulmuştum.  Bugün sadece hamile olduğumu öğrenmiştik kocaman bir karına sahip değildim sadece arada bir baş dönmelerim ve hafif mide bulantılarım oluyordu o kadar Aynadaki açık tenimden göbegime baktım şimdi ben annemi olucaktım aman Allahım bu çok garip bir duyguydu.

İçerideki  L koltuğa uzandım. Saçımı hafif toplamak için taktığım tokayı çıkarttıp masanın üzerine gelişigüzel bişekilde hafifçe attım

Mutfaktan elinde kocaman meyve tabağıyla çıkan tolgayı görünce gözlerim kocaman açıldı. Ben şimdiden bu adamla nasıl baş edicektim. "Meyve vakti" genişçe gülümsedim acaba daha ne vakitleri bizi bekliyordu zamanla görücektik.

Sırıtarak yanıma vardı. "Üzerindekiler çok yakışmış" gözlerimle kendimi hafif bi süzdüm yeni aldıgı sıradan pijama takımını giymiştim. "Teşekkür ederim ve afiyet olsun."  Tek kaşı havada sorgularcasına yüzüme doğru yaklaştı

"Bunlar sizin için "

Sen bana AitsinDove le storie prendono vita. Scoprilo ora