22.bölüm

181 7 0
                                    

Yüzümde böyle hem kaşındırıcı hemde gıdıklandırıcı bir his geçiyordu.

Neydi beni uyutmayan bu şey sinirlenerek hala uykusuz kalan gözlerimi zorda olsa güne açmaya çalıştım.

Yanı başımda bulunan kayraya takıldı gözlerim. Henüz küçük olduğundan uyandığında bizden birini görmeyince ağlayabiliyordu bizde bu süreçte alışana kadar yanımızda uyutuyorduk.

Yüzüme tüy değdiriyordu.

"Birtanem ne yapıyorsun kim verdi bunu senin eline."

Kendisini yanıma doğru çekip sabah sabah tatlı yanaklarından öpmek istiyordum.

Oda bana doğru birazdaha yaklaşarak yüzünü yüzüme getirdi. Kendisini bebek şampuanlarıyla yıkadıgımdan mis gibi dalin kokuyordu.

Yanaklarını acıtmayacak derecede sıktım.
Bu çocuğun yanağı bir gün kopacak diye korkuyordum. Tolgada bende ısırarak seviyorduk.

Yatağın üzerinde duran balona gözüm takıldı. Bugün neler oluyordu böyle
İçimde heyecanlı kıpırtılar vardı.

Henüz halim olmadığından birazdaha uzansam hiçbir sorun olmaz dedim. Yumuşak yastığıma kafamı koydum.

Tavana doğru baktığımda şaşkınlıktan ağzım açık kalmıştı tavanda rengarenk birsürü balonlar vardı. 

Hepsi tavanda yapışıktı. Kimisinde kurdeleler vardı. Birtane kurdeleli olanda keagıt vardı. Heyecandan yatağın üzerinde doğrulup ayağa kalktım. Notu elime aldım.

"Bebeğim bebeğimizle uyandığın ve benim günümü aydınlattıgın için günaydın. Gün ışığım ❤☀️"

Bugün ayrı bir romantik olmuştu sanki. Ama nedendi acaba?

Bugünki enerjimi bu sözlerle çoktan toplamıştım bile.

Üzerimdeki geceliği değiştirmek için banyoya girdim. Elimi yüzümü yıkayıp kendime geldim

Odaya girdiğimde ellerinin arasındaki balonla oynayan kayrama baktım.

Ne güzeldi benim bebeğim. Dolaptan günlük çokta abartılı olmayacak giysileri çıkartıp giyindim.

Üzerimi giyinir giyinmez bir yorgunluk baş gösterdi daha yeni uyanmıştım oysaki neden böyle olduki şimdi

Yatağa sırt üstü uzandım esneyerek kayraya doğru döndüm.

"Yoruldum." Diyerek elimi vücuduna tutundurdum.  Yumuşacıktı bakımını elimden geldiğince aksatmamaya çalışıyordum.

Kendisini mis kokulu dalinlerle yıkıyordum.

Gülümseyerek bana gülüyordu yüzünde gülücükleri eksik olmasın. Onu böyle mutlu görmek benide mutlu ediyordu.

Elimi yumuşacık saçlarında gezdirdim. Yanaklarını okşadım biraz yanıma doğru çekerek yanaklarına yumuşakça öpücük kondurdum.

"Bebeğim." Dedim dediklerimi Pertek diliyle tekrar ediyordu arada şuanki hali çok tatlı tam ısırmalık duruyordu. Gün boyu yatakta onunla uğraşabilirdim. Ama artık yeni güne başlamamız gerekiyordu.

Çoktan sabah olmuştu tolganın içimi kıpır kıpır eden süprizine karşılık vermeden olmazdı. Beni çok güzel bir sabaha uyandırmıştı.

Tavandaki balonlara ve yatağın üzerinde duran not kağıdına bir kez daha takıldı gözlerim. Gülümsedim.

Elleriyle beni al bakışı atan kayrayı kucagıma alarak odadan çıktım.

Merdivenlerden inerken odayı sarmış patates kokusuna nefesimi çektim patates kızartmasını sabah kahvaltısında yemeyi çok severdim. Özelikle yanında olmazsa olmazı ketçap ve mayonez ikilisiyle tadı güzel oluyordu.

Sen bana AitsinWhere stories live. Discover now