24.bölüm

138 9 0
                                    

Gelmeyen uykumla tolgayıda birtürlü uyutmamıştım.

Kendi tarafımdaki yastığımı yatak başlıgına yaslayıp kalktım.

"Senin uykun neden gelmiyor bakalım."

O sırada her hareketimi izleyen tolga yandaki gece lambasının ışıklarını yakıp benim gibi doğrularak bana eşlik etti.

Bilmem dercesine omuz silkmiştim.
"Gel bakıyım buraya" diyerek bacaklarını göstermişti. Üzerine çıkarak bacaklarımı her iki yana açtım. Ellerimizi birleştirip parmaklarımla oynamaya başladı.

"Birşeye canın mı sıkkın senin bakalım." Diyerek konuştu.

"Bilmiyorum kocacım sadece canım sıkkın nedenini bende bilmiyorum."

"Senin kocacığım diyen dilini yerim."

Gülümseyerek başımı boynuna gömdüm.

"Hem bebek gibi hissediyorum hemde utanıyorum. Bunu nasıl beceriyorsun."

Dudaklarım tenine temas etmiş bir şekilde konuştuğum için sesim boğuk çıkmıştı.

Yerimde huysuzca kıpırdadım. Tolga ellerini bacaklarıma değdirerek boynumu öpmeye başladı.

Bu tahrik olmaktan çok gıdıklanmama  neden olmuştu. İsmini söyledim.

Gıdıklandığım için ismini gülerek söylemiştim.

"Bana kocacım de ve biradaha gül lütfen
Hatta sayısızkere gül."

"Sen yeterki iste kocacığım. "

"Sen daha bi cilveli oldun sankim "

Parmaklarımı yüzüne getirip çıkmış sakallarında gezindim parmaklarımla hafifçe dokundum masaj yaparcasına.

Yüzüne doğru eğilip yanağını öptüm
Etkilendiği için gözlerini yumup geri açtı.
Beni birazdaha kendine doğru çekti.

"Cilvemi kocama yapıyorum hoşuna gitmiyor mu?"

"Gidiyor sana kurban olurum." Diyerek yüzümü ellerinin arasına doğru alarak dudaklarıma yapıştı.

Nefes almak için kendimi geri çekmiştim.
"Nefes aldıysan bal dudaklarını geri ver."

Bu söylediğiyle gülmüştüm.
"Tolga." Diyerek ismini söyledim.

"Seninle konuşmak istediğim bir konu var."
"Söylede artık rahatla bakalım."

Elimi yüzüne çıkartıp sağ yanağını okşadım.
"Tolga sence biz kayraya yeteri kadar ilgi gösteremiyoruz yada yetersiz mi geliyoruz sence."

Söylediklerim istemsizce suratımın asılmasına neden olmuştu bile.

Söylediklerimi gözlerini benden bir saniye bile ayırmadan pür dikkat dinliyordu.
Gözlerindeki bakış benim konuştuğum şeylerin aksine aşk barındırıyordu.

Parlayan gözleriyle bakmaya devam ettikçe hiçbir konu kalmıyordu herşeyi unutuveriyordum şuan sadece gözlerine odaklanmak istiyordum. Söyliyiceklerimi içimde tuttuğum sıkıntıyı dudaklarımdan dökmüştüm bile.

Gerisi bakışlarında kalmıştı.

Dakikalardır bakışlarında tutuklu kalmıştım yutkunmuştum bakışları saniyelik boynuma oradanda dudaklarıma çıkmıştı

"Beni gözlerinle yedin. Peki söylediklerim için ne düşünüyorsun. "

Çapkınca sırıtmasını yaparak beni kendisine doğru çekti vücudumuz birbirine temas haline geçmişti.

"Böyle birşeyide neden düşündün. Ben ona gayet iyi baktığımızı düşünüyorum. Ayrıca sen annelikte sevgide, bir insana sahip çıkışta çok iyi bir insansın böyle birşey sana düşündürten ne "

Boynuna sarıldım. Böyle güzel konuştukça  duygusallasıyordum omzuma dudaklarını bastırdı. Boynundaki ellerimi saçlarına doğru çıkartarak parmaklarımın arasına karışan saçlarını okşadım.

"Geçen gün."  Ben konuşmaya başlamışken oda saçlarıma şefkatlice dokunmaya başladı.

"Ne oldu geçen."

"Kayra uykusunda kabus görüyordu. Ve beni bırakmayın diye bağırarak uyandı."

"Ne zaman oldu bu benim yeni haberim oluyor."

"Sen işteyken seninle telefonda konuştuğumuz gün vardı ya süt içiyordum o gün."

Çıplak tenimde parmaklarıyla gezinip keşfine devam ediyordu.

"Öyle işte." Diyerek nefes alıp verdim.

"Bak bana " dediğinde bedeninden biraz uzaklaşıp yüzüne döndüm. Az önceki halimiz daha iyiydi. Tenim ürperdi bian.

"Üşüdünmü " Hayır anlamında kafamı çevirerek cevapladım.

Beni bir bebek misali kucağına yerleştirerek yorganı üzerimize doğru çekti.  Tenine temas eden tenimi hissettiğimde aslında üşüdüğümü bu sıcaklıkta farketmiştim.

Yerime güzelce yerleştikten sonra gözlerimizin bakışlarında kaybolduk.

"Güzelim." Diyerek söze girdi.

" Böyle konularda yalnız olmadığını bilmen gerekiyor. Biz beraber herşeyin üstesinden geliriz tamammı? Kayrada gerçek bebegimizde bizim çocuklarımız kayra içinse diyorumki bunu uygun zamanda beraber karşımıza alıp güzelce konuşuruz."

Saçlarımı okşarken bu sözleri söyledi. Gözlerimdeki yaşları durduramıyordum.

"Şş ağlama sevgilim ben sen ağla diyemi bunca sözleri sarf ediyorum. Yanında olduğumu bilmeni istediğim için anlatıyorum. Akıtma o güzel gözlerini."

"Tolga" ismini söylediğimden sonra parmaklarını dudaklarımın çizgisinde gezdirdi.

"Söyle bitanem."

"İyiki benim kocamsın. Sen sadece benim kocamsın ."

"Yok yok artık eminim bu hormonlar seni iyice bozdu."

"Ancak ben senin kocandan daha fazlasıyım sevgilin, arkadaşın,dostun,kocan ben senin herşeyinim sende benim herşeyimsin bebeğim."

"Hıhım."

Diyerek mırıldandım.

"Şuan o kadar tatlı duruyorsun ki kendimi daha fazla tutabilecegimi sanmıyorum."

Dudaklarıma eğileceği sırada parmak ucumu dudaklarında  tutup durdurdum.

Ellerimi çıplak gögüsüne ulaştı. Kalbinin hizasında ellerimle kalp şeklinde çizgiler yapıp öptüm.

Nasıl diye baktığımda ise gözlerini kapatmıştı. Üzerinde doğrulup kapalı göz kapaklarına öpücük bıraktım.

Aniden belimi kavrayarak üstüne tekrardan oturttu. Ancak bu hareketi nazikçe yapmıştı.

Elleri sırtımdaydı parmaklarıyla sakin sakin omuzlarıma kadar tırmandı. Vücudumda gezinen parmakları rahatlatıcı bir etki yaratıyordu bana

Beni yavaşça üzerine doğru doğrultup dudaklarımı esir aldı.

Ellerimi an'ın etkisiyle boynuna sardım. Kendisine daha çok sarıldım.

Uzun bir öpüşmeden sonra uykum gelmişti.
Tüylerini sürten kediler gibi tolganın vücuduna yüzümü değdirip koynuna yerleşmiştim.

"Benim uykum geldi uyuyalım." Dediğimde.

"Uyuyalım benim tatlı belam." Diyerek saçlarımı öptü.

Huzuru hissetmek huzurdu. Gülümseyerek gözlerimi kapattım.

Sen bana AitsinWhere stories live. Discover now