23.bölüm

134 5 0
                                    

Cama vuran yağmur damlalarının sesi
müzik melodisi gibi çok hoş geliyordu.

Yağmurun normal havalar dışında daha bi rahatlatıcı etkisi vardı sanırım.

Yada ben seviyorum demeliyim. Çok fazla tatlı yemem zarardı ama ısrarım üzerine bana tolerans göstermek zorunda kalan tolgam bana browni almıştı.

Kaşığım ve tam 3 adet browni paketlerim gözlerimin önündeydi.

Bebeğim odasında yatıyordu. Tolgada şirkete gitmişti.

Ben bu durumda çok sıkılıyordum. biran önce çalışmak istiyordum ancak şu bakıcı işini hallettikten sonra rahatlayabilirdim.

Durumumdan memnundum ama sürekli her an evde olmuyordu. Otur kalk yemek yap başka bir eylem yoktu. Ama hergün çalışmak için dışarıya çıkmamıza neden olan düzenli bir işimizin olması başkaydı.

İnsanın kafası dağılıyordu en azından. bebeğin doğumuna kadar bi uğraşım olmalıydı.

Elimi yaslamis olduğum masanın üzerinde çalan telefonuma baktım.
Emir arıyordu.

Telefonu bekletmeden hemen açtım.
"Alo"

"Nasılsın "

"İyiyim sen" diyerek karşılıklı diyaloglara başladığımız esnada. Hızlıca konuyu sadede getiren emire şaşırmadım.

"Sana birşey söylemek istiyorum. "

"Tabi dinliyorum."

"Şey. Hani konuşmuştuk ya daha önce ben sevdiğim kızı seninle tanıştırmak istiyorum."

"Ciddimisin? Gerçekten çok mutlu olurum." Diye söyledim.

"İyiki varsın canım arkadaşım seni iyiki tanıdım bennur." Dediğinde dalıp gitmiştim.

Telefonda bana minnet konuşmalarını devam ettirirken bense onun sesiyle öylece bir boşluğa dalıp gitmiştim.

Normaldede düşünceli bir yapım vardı. Ama bu annelik rolü beni daha da etkilemişti. Herşeyi daha da ince ayrıntısına kadar düşünüyor takılıyordum.

Emire bir arkadaş, anne, dost gibi yanında fikir alabileceği fikrini danışabilecegi yada kendisini ifade edebileceği bir insan olarak durmak yardımcı olabilmek benim için çok önemli ve güzel bir duyguydu.

"Orada mısın?" Dediğini duyduğumda boşlukta gezinen bakışlarımı önümdeki çikolatalara çevirdim.

"Buradayım ve seni dinliyorum canım." Dedim.

"Peki o zaman şöyle yapalım senin kendini iyi hissettiğin ve müsait olduğun bir zamanda görüşelim olurmu."

"Olur olurda."

"Da'sı nedir bakalım."

"Emir ben tolgayla anlaşabilmenizi çok istiyorum. ancak tolga biraz dediğim dedik bir insandır."

"Bennur ben seni tanıyorum. Ve senin böyle bir durumda neler hissettiğini az çok tahmin edebiliyorum. Ve seni anlıyorum. Ama bu durumu en kısa zamanda birlikte çözücez tamammı. "

"Umarım. " Dediğimde

"Sıkma o tatlı canını benim şimdilik işim Çıktı. En kısa zamanda görüşürüz olurmu."

"Olur kendine iyi bak görüşürüz " diyerek telefonu kapattım

Mutfağa gelip dolaptan sütü çıkarttım canım süt çekmişti.

Cezveye birazını döküp ocağın altını verdim.

O sırada tolgayı aradım. Bekletmeden hemen açıvermişti.

"Hayatım müsaitmisin" dediğimde

"Söyle hayatım bende şimdi seni arıyıcaktım toplantıdan yeni çıktım."

"Bebeğim."  Tatlı gülmüştü. Anlamıştı birşeyler isteyecegimi 

"Sen böyle tatlı tatlı konuşuyorsun. Bak bütün işimi bırakıp eve gelirim."

Şimdide kıkırdayan taraf ben olmuştum.

"Hayır hayır buna gerek yok."

"Bitanem sadece ben seninle birsey konuşmak istiyordum."

"Dinliyorum."

Aynı zamanda ocagın altını kapattım. Ilık olması yeterliydi birde sütün soğumasını bekleyemezdim. 

"Emiri bize davet etmek istiyorum ne dersin."

"Sebep"

"Sebebi konuşmamız için hemen sinirleniyorsun ortak noktayı bulmamız gerekiyor biliyorsun o benim arkadaşım"

"O herifi gözüm tutmuyor ama madem istiyorsun ben eve geldikten sonra çağıralım. Benden önce gelmiyor ve sakın buluşmuyorsunuz tamammı."

"Tamam."

"Seni özledim."

"Bende"

"Bende ne?"

"Tolgaa." Diyerek sütümü yudumladım

"Sen birşeymi yiyorsun bakalım."

"Süt içiyordum."

"Kocana neden resim atmıyorsun bakalım"

"Demek kocam resim mi istiyormuş."

"Evet"

O sırada kayranın ağlama seslerini duyumsadım.

"Hayatım sanırım kayra uyandı. Benim kapatmam gerek."

"Benim yerime öp seviyorum sizi."

"Bizde seni "

Diyerek telefonu kapattım.

Süt bardağını masanın üzerinde bırakıp kayranın yanına geldim.

Gözleri kapalı bir şekilde "gitmeyin" diye sayıklıyordu. Kabus görüyordu

Şş diyerek saçlarını okşayarak kayra bebeğim burdayım diye seslenerek uyandırmaya çalıştım.

Bikaç saniye sonra sıkıca yummuş gözlerini açtı. Karşısında beni görür görmez ağlamaya başladı.

Ağlarken yattığı yerden doğrularak boynuma doğru atıldı.

"Bıyakıp gittiniz beni."

"Şş hayır hayır öyle birşey yok canımın içi bak ben burdayım seni bıraktığımız falan yok arkadaşında işte tamammı güzelim."

Arkadaş dediğimizde korkmuyordu.
Bu durumu onu rahatlatıyordu. Çünki gerçek anne babası yoktu. Hayattalarmıydı
Onu bile bilmiyorduk.

Ama kendisi yokluklarını biliyordu. Ancak okul arkadaşları hep yanında oldukları için arkadaşların bırakmayacağını düşünüyordu.

Bizde bu yüzden arkadaş gibi konuşuyorduk. İlerki zamanlarda alışırmıydı. Yada bize anne baba demeyi kabul edermiydi bilemiyordum Ama şuanda nasıl rahatsa öyle davranmalıydık.

Uykuda açılan saçlarını yandaki masanın üzerinde duran bağlama tokasını alarak bağladım.

Muhtemel gördügü kötü rüyanın korkusundan terlemişti yüzünü peçeteyle kuruladım.

Biraz daha kendine gelmişti. "Daha iyimisin bakalım minik." Dediğimde hazır cevaplar yerine kafasını sallamakla yetindi.

Bir süre rüyanın etkisinden kaldığı ortadaydı. Zaman tanımalıydım fazla zorlamamak adına banyoya görürüp elini yüzünü yıkaması için yardım ettim.

Biraz daha iyi görünmeye başlamıştı.
Yanaklarını öpüp kendisini koltuğa bıraktım.

Dolapta yarım kalan sütü çıkarıp Biraz onada ısıtmak adına cezveye döktüm.

İçerisine kakao karıştırdım. Sade sütü pek fazla sevmiyordu.

Ilık ısıtıp bebeğimin sütünü hazırlayınca yanına vardım. Gelene kadar açtığım çizgi film kanalında kalarak eski haline gelmişti bile.

Biraz olsun içim rahatlamıştı.
Yanında oturup ona eşlik ederek hem çizgi film izledim hemde sütünü içirdim.

Sen bana AitsinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin