Nikahımızın üzerinden bir hafta olmuştu.
Bugünde davetlilerin huzurunda kayranında yanımızda olduğu bir düğünümüz olucaktı
Balık desenli gelinliğimi giymiştim göğüs dekoltesi oldukça belirgindi.
Kendimi ve bedenimi hep sevmiştim.
Üzerimdeki gelinlik vücut hatlarımı belli ediyordu. Bana çok yakışmıştı.
Miniğimi de beyazlar içinde giydirmiştim.
Gün boyu yüzü hep gülüyordu. Tolgaya ve bana artık alışmıştı.
Onun için yeni oyuncaklar almıştık. Barbie bebekleri seviyordu oyuncaklara ilgisi çoktu.
Koleksiyon yapıcaktık. Onun için değerdi herşeye. ikimizde aynadan son hallerimize baktık. Çok şık iki tane prenses aynanın karşısındaydı.
Düğün konseptimiz kır dügünüydü.
Tolga şirkette çalışan herkesi düğüne davet etmişti. İş dışında öyle yakından arkadaşlarımız zaten yoktu.
Ancak Emiri unutmamalıydım. Onun yakınlıgı benim için ayrı bir yerdeydi. Çocuğu dügüne davet etmiştim. Ama tolgayı gelebilmesi için zar zor ikna etmiştim.
Yoksa gerçekten emire ayıp etmiş olurdum.
Ama tolga beyimizin inadı inattı. Abisinden nefret ediyordu. Kendince haklıydı ama zaten benimde abisiyle bi alakam yoktu. Yinede onun kardeşi olduğunu söyleyip çocuğu istemiyordu.
Hadi onu geçtim kardeşiyle yıldızları hiç uyuşmamıştı.
"Güzellerim hazır mı?" Eğlenceli ve neşe barındıran sesiyle yanımıza doğru gelen tolgaya döndüm.
"Bizim prensimiz hazır mı?"
"Her zaman"
Yanıma çabucak vardı beni belimden kavrayarak etrafımda bir tur döndürdü.
"Kuycak"
"Gel sende bakalım" diyerek kayrayı kucakladı. Kayrada tolganın bu sevecen ilgisine alıştığı için hoşuna gidiyordu. Benim gibi bazen oynamıyorda değildi.
Şımarıyorduk ilgiden. Yanaklarını halihazırda tolgaya doğru çevirerek öpmesini bekledi. Ancak bu tavırları tombul etli olduğundan onu daha çok şirin tatlı gösteriyordu.
Tolga öpmek yerine ısırıyordu.
"Gidelim." Dediğinde aynanın karşısında son halime baktım. Gayet iyiydi resim çekene kadar saçım bozulmazdı diye umuyordum.
Masada duran saç sipreyini alarak son kez uzak mesafeden saçlarımın üzerine hafifçe sıktım.
Spreyi masaya geri bıraktıktan sonra
"Gidebiliriz" Dedim kayra tolganın kollarındayken bende tolganın elini tutmuştum.
Arabada kayrayı arkaya koyup emniyet kemerini taktık. Bende ön koltuğa geçtim.
Davetliler yavaştan dolardı diye umuyordum. Normalde umursamazdım ama heyecanlanıyordum. Acaba az insan mı yoksa çok insanmı var diye düşünüyordum.
Arbada bugün sonuna kadar eğlenceli şeyler dinlemek istiyordum bugün çok mutluydum
Radyoyu karıştırırken Mustafa ceceli söyle
Canım şarkısı çıkınca durdum.
Bu güzeldi. Kendi tarafımdaki camı hafif araladım hava çok güzeldi bugün. Şarkının ritmine baya ayak uydurmuştuk.
Tolga Sol elimi ellerinin arasına alıp dudaklarına çekip nazikçe öptü. Kayraysa şarkıyı söylemeye çalışıyordu.
"Söyle canimm. " kayranın şu diliyle harfleri yanlış söylemesi kulağa çok hoş geliyordu.
Tolgayla bu haline dayanamayıp gülmüştük.
Hepimiz şimdiden kopmuştuk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen bana Aitsin
Romance"Teşekkür ederim" dememle tek kaşı havada neden dercesine bakiş attı Bir adım daha atarak dip dibe gelmemizi sağladım ellerimi her iki yanından boynuna çıkarıp sıkıca sarıldım. "İyiki seni tanıdım. Bana tüm bu güzel duyguları yaştan ilk ve tek sevd...
