16.bölüm

245 13 0
                                    


Bugün kendimi biraz yorgun hissediyordum. Halim yok gibiydi.

Tolga'nın bugün işe gitmesi gerekiyordu.
Şirketi her zaman boş bırakamazdı.

Çıkan pürüzlere müdahale etmesi iyi olurdu.

Hem beni biraz özlemesinden zarar gelmezdi.

Dünkü konuşmamız iyi geçmişti en kısa sürede kayrada yanımızda olucaktı

Kayran'ın öğretmeni olduğunu öğrendiğimiz elif hanım bu durumun kayrayı biraz etkileyeceğini söylemişti.

Bi kaç gün zaman tanımamızı o süreçte kayranın yanında olup arkadaşlarına veda etmesini sağlayabilecegini söylemişti.

Bu durumu tolgayla anlayışla karşılamıştık.
Çalan telefonum dikkatimi çekti.
Emir arıyordu. Telefonu açtığımda neşeli sesiyle konuşan yaramaz emirden başkası değildi." Napıyorsun bakalım yaramaz genç" dediğimde kahkaha atmıştı.

"Sanırım yanlış kişiyi aradım. Ancak bana genç kelimesini kullanan kişinin elinin baston tutması gerek öyle değilmi?"

Bana kurduğu uzun ve komik cümlesiyle şimdi gülen taraf ben olmuştum.

"Doğru diyorsun."

"Ee senden ne var ne yok bi çıktın evden tarih oldun." Uzun zamandır oradaki evimede uğramıyordum.

"Öyle bişeyler oldu işte"

"Nasıl bişeyler bi görüşelim, konuşalım özledim seninle konuşmayı" Olabilirdi ancak tolgaya bu durumdan bahsetmem lazımdı aksi halde yanlış anlayabilirdi.

Şimdi arasam toplantıda olabilirdi. Onun haricinde bu durumdan hoslanacağını sanmıyordum. Şimdi işteyken kafasını karıştırmak istemiyordum.

O yüzden emirle buluşup akşam tolgaya anlatmam daha uygun bir zamanda olucaktı.

" hımm biraz ev işlerini halledeyim. 1 saat sonra bi cafede buluşuruz olurmu"

"Tamamdır bildiğim çok güzel bi Cafe var sana konumu atıyorum. Geldiğinde ararsın olurmu? "

"Tamam." Diyerek onayladım.

**

Yaklaşık yarım saat kadar işimden sonra dışarıda emirle buluşmak için yola koyuldum.

Attığı konumdaki cafeyi bulup cam kenarın da seçtiğim bir yere oturdum.

Öyle orta alanlarda oturmayı falan sevmezdim. Emire geldiğim diye kısa bir mesaj atmıştım anında görüldü atarak bende şimdi orda olurum diye yazmıştı.

Elimi çenemin altına doğru koyarak dışarıya daldım.

"Nasılsın güzellik " diyen sesi duymamla kafamı sesin sahibine doğru çıkarttım.

"İyiyim genç sen nasılsın "diye yanıtladım.

Bende ayağa kalkıp hoşgeldin sarılışı yapmıştım.

Sıcak dostlukla oda benim sarılışıma karşılık vermişti.

"Biliyor musun evden ayrıldığından beri en
çok seninle konuşmayı özledim."

"Gerçektenmi?" Diye söylediğimde

"Tabikide gerçek sen bana ailemden daha yakın bir dostsun sanki şu dünyada beni anlayan bir tek senmişsin gibi geliyor bana."

Söylediklerini dinlediğimde ona hak veriyordum. Genç yaşlarımda bende öyleydim. Konuşucak, dertleşicek insanlara ihtiyaç duyuyordum.

"Abim fransa'ya gitti" Söylediğiyle şaşırmıştım. Böyle birşeyi duymayı beklemiyordum.

Sen bana AitsinWhere stories live. Discover now