30.bölüm

121 5 0
                                    

Şirket baya yoğun geçmişti. Eski enerjime dönmüş toplantılara katılmıştım.

Kocamın sunum anlatışlarını dinlerken izlemeyi özlemiştim.

Ama bu zamanlar ne çabuk geçmişti.  Hayat gerçekten çok hızlıydı.

Geçen bir saniyenin bile önemi büyüktü.
İnsan zorluklu çabalar verdiğinde ardına baktığı zamanda aslında zamanın tam olarak o sancılı zamanlarda verdiği çabaların toplamı olduğunu görüyordu.

Telefonuma sinemden gelen mesaja takılmıştım. Müsait bir zamanında konuşabilir miyiz diye yazmıştı.

Kendisiyle arada kaçamaklar yapıp buluşuyorduk. Anlaşan ikili olmuştuk.
Benimle bir sıkıntısı olduğunda paylaşıp destek alabileceği bir arkadaşı olduğumu söylemiştim.

Belkide zorlandığı bir durum vardı. Yada aramızda yaş farkı vardı ilişkisi için benden destek isteyeceği bir durumda

Aslında düşündükçe olasılıklar çok birikiyordu.  En iyisi uygun bir zamanda bir araya gelmekti.

"Son sözüm budur arkadaşlar. Herkese iyi çalışmalar dilerim."

Toplantı salonunda herkes kendi  önlerinde duran sunum dosyalarını kapatarak ayaklanıp toplantı salonunu terk ettiler.

Bende sandalyemi yavaşça geriye çekerek kalktım.

Odaya gidip yeni proje için yazı hazırlamam gerekiyordu. Bu görev bana verilmişti.

"Bennur hanım siz durun." Gidecegim esnada kocamın o etkilendiğim sesiyle ismimle hitap etmesini duymam hoşuma gitmişti.

Bakışlarımı ağırlıkla kendisine doğru çıkarttım.

"Gel yanıma karımı özledim."

Hissettiğim ağrıları yüzüme vurup kendisine belli etmek istemiyordum.
Hareketli oğlum bazen tekmeleriyle beni ani refleksleriyle zorlayabiliyordu.

"Hayatım zaten her an beraberiz."

Birkaç adımda yanına vardım.
Arkadan saçlarımın bir tutamını minik tokamla tutturup önümde de birkaç tutamı kahkül gibi bırakmıştım.

Öndeki saçlarımı parmaklarına doladı.
"Bu aralar kendini işe fazla veriyorsun farkında mısın?"

"Farkındayım ve bunu ben istemiştim. İşi aşkla yapmayı seviyorum."

"Biliyorum ama kendini bu kadar yorma."

"Yorucam."

"Hanımefendi siz şuan patronunuza karşımı geliyorsunuz."

"Hayır efendim size öyle geliyor."

"Diyorsun."

"Dedim."

"Sen şöyle bana biraz yaklaş bakalım."

Elimdeki dosyayı alarak masaya bıraktı.

Vücudumu sarmalayarak bana sarıldı. Yüzümü takım kıyafetinin üzerine yasladım. Omzuna başımı koydum.

Normalde koklamaktan çok hoşlandığım kocamın kokusu burnuma öyle ağır gelmiştiki. Çok baskın bir şekilde parfüm kokuyormuş gibiydi.

Başım çok kötü olmuştu. Sanırım artık kokuya karşı hasaslaşmıştım.
Kusacağım hissettiğim için elimle ağzımı tuttum.

Tolga şuan benim kötü olduğumu farketmedigi için sarılmaya devam ediyordu. Kendimi geri çekmek için omuzlarına tutunup geriye çekilmeye çalıştım. Yüzlerimiz birbirine bakıyordu.

Sen bana AitsinWhere stories live. Discover now