Mistery Woman

1

Bucky'i yine o koltuğa oturttular, doktorlardan biri ağzına takması için kalın dişliği ona uzattı, Bucky takmadan önce karşısında duran Alexander Pierce'e baktı, köprüde gördüğü adamı tanıyordu.

"Köprüde gördüğüm adam..."

Bucky sessizce konuşunca Alexander'ın bakışları ona dönmüştü, dikkatle dinlemeye başladı.

"Beni tanıyordu, bende onu tanıyorum."

Alexander ona doğru yaklaşınca Bucky kafasını kaldırıp adama baktı. Cihaza elini yasladı ve alayla konuşmaya başladı.

"Seni kimse hatırlamıyor, senin kimsen kalmadı. Sadece biz varız, sadece ben varım."

Bucky'nin yüzüne doğru eğildi ve bu sefer ciddiyetle konuşmaya devam etti.

"Sadece görevine odaklanacaksın Winter Soldier."

Alexander konuşunca Bucky mavi gözleriyle adamı takip etti.

"Onun ismi Steve'di, değil mi?"

Bucky konuşunca Alexander ona doğru döndü, hemen hafızasının silinmesi gerekiyordu.

"Gerekeni yapın."

Alexander bir kaç adamla odadan çıkınca doktorlar yavaşça Bucky'i arkasına yasladılar. Doktorlardan biri cihazı çalıştırmak için elini kontrol paneline yönlendirmesiyle avucunun içine saplanan bıçak bir olmuştu.

"Yerinde olsam bunu yapmazdım."

Bucky duyduğu sesle etrafa bakındı, bir kız rusça konuşup doktoru öldürmüştü. Alarma basacak olam doktoru ise boğazını keserek öldürmüştü. Odada kimse yoktu, görevli olarak o vardı ama doktorları öldürmüştü. Bucky ağızlığı çıkarıp sandalyeden kalktı, karşısındaki kız ona doğru yaklaştı, silahını kaldırdığında Bucky hamle yapacaktı ki kız ondan önce davranıp onun arkasındaki birini vurdu. Bucky arkasına dönüp baktığında kaçmaya çalışan bir doktoru vurduğunu gördü.

"Beni takip et."

Kız ağır rus aksanıyla konuşunca Bucky yerinden hareket etmedi ve sadece kıza baktı.

"Burada mı kalmak istiyorsun? İstersen hafızanı tekrar silsinler ve hatırladığın az şeyleride unut."

Bucky bir kaç saniye durdu, burada olmak istemiyordu, bir şey hatırlamasa bile zihnini siliyorlardı, kız kolundaki saatine baktı.

"İki dakikamız var, seni almaya askerler gelecek ve işimiz dahada zorlaşacak."

Kız hızla dolaplardan birine ilerledi, daha önceden koyduğu asker kıyafetini Bucky'e uzattı, aynısı kızın üzerindede vardı. Siyah ceketi üzerine giydi, eldivenleri taktıktan sonra ceketin kapşonunu kapatıp kar gözlüğünü taktı. Karşılarına zeki biri çıkana kadar kimse onları tanıyamazdı.

"Gidelim."

Kız kapıya ilerleyip yavaşça kapıyı açtı, dışarıda biri olmadığını görünce yavaşça dışarı çıkıp Bucky'e de gelmesini işaret etti. Normal ajanmış gibi koridorlarda ilerlemeye başladılar, kız nereye giderse Bucky onu takip ediyordu. Acil çıkış yazan kapının oraya geldiklerinde kız yavaşça kapıyı açtı, dışarı çıktıklarında kar fırtınası olduğunu gördüler. Alarmlar çalmaya başlayınca hızla kapının oradaki arabaya bindiler, kız arabayı çalıştırdı ve ilerlemeye başladılar.

"Şimdi buraya yat, üzerini örteceğim."

Yolcu koltuğunu biraz geriye yatırıp Bucky'nin üzerine örtü örttü, üzerine bir kaç kutu koyunca Bucky kıpırdandı.