9

603 53 26
                                    

"Yavaş ol Daisy."

Tony konuştuğu gibi Daisy'i belinden tutup havaya kaldırıp yönünü çevirmişti. Tony onu havada tutmaya devam edip Crescent'in yanına oturttu. Daisy onun bacağına vurduktan sonra koltuğa oturup kollarını göğsünün altında bağlamıştı.

"Şimdide küçük bir çocuk gibi küstün mü?"
"Canın cehenneme Tony."
"Aaa, abiyle öyle konuşulmaz."

Tony alayla konuşunca Daisy göz devirdi, Crescent eliyle Tony'i kovduktan sonra Daisy'e döndü.

"Hepsi ölmüş müydü?"

Crescent konuşunca Daisy yavaşça kafasını salladı, Zemo olmasaydı işleri daha kolay olabilirdi.

"O olmasaydı işimiz daha kolay olurdu."
"Widow'ların hepsi kaçmıştı, kim bilir nerededirler?"

Crescent konuşunca Daisy ona cevap vermeyip önüne bakmaya devam etti.

"Gel yaranı saralım."

Natasha'nın sesini duyunca ayağa kalktı ve kenara doğru ilerlediler. Natasha yardım çantasından gerekli şeyleri alınca Daisy kıyafetinin fermuarını beline kadar indirdi, yavaşça kıyafetinide beline kadar indirdi ve masanın üzerine oturdu. Natasha önce yarayı temizledikten sonra sargı beziyle yarayı sıkıca sardı. Daisy yavaşça kıyafetini üzerine giydi, masadan atlayınca Natasha ona göz devirdi.

"Dikkat et dahada kanamasın yaran."
"Tamam anne."

Daisy bıkkınlıkla konuşunca Natasha güldü. Daisy gülerek kendini Tony'nin yanına atıp onun yanına oturdu. Ellerini karnının üzerinde birleştirip ayaklarını uzattı, arkasınada yaslandı ve Tony'e bakarak konuştu.

"Kuşların dediğine göre bugün içmeye gidiyormuşuz."

Daisy bakışlarını quinjetin tavanına çevirince Tony ona dönmüştü, Daisy hala ona bakmazken Tony güldü.

"Hangi kuş dedi bilmiyorum ama yanlış duymuşsun. "

Daisy göz devirdikten sonra etrafa bakınmaya devam etti.

"Yaralıyım, istediğimi yapmak zorundasın."

Daisy hala Tony'e bakmazken Tony güldü.

"Öyle bir şey olduğunu bilmiyordum."
"Artık öğrendin."

Daisy bakışlarını tavandan çekip Bucky'e çevirince onları izlediğini gördü, Daisy bakışlarını Tony'e çevirdi.

"İstersen açıp gösterebilirim."

Daisy konuştuktan sonra fermuarını indirecekken Tony onun ellerini tuttu.

"Saçmalama."

Tony konuşunca Daisy güldü.

"Biz bizeyiz Tony."

Daisy alayla konuşunca Tony onun karnına vurdu, Daisy acıyla yarasını tutunca Tony göz devirdi, numara yaptığını anlaması için çok dikkatli bakmasına gerek yoktu. Daisy sinirle dirseğiyle Tony'e vurdu.

"Aptal! Yarama geldi."
"Ah yoksa kan kaynından ölecek misin?"

Tony üzülüyormuş gibi yapınca Daisy ellerini karnının üzerinde birleştirip uzattığı ayaklarını sallamaya başladı.

"Tony, girdiğin koordinatlara geldik."

Clint'in sesini duyduklarında Tony gülümsedi, quinjetin kapıları açıldığıda bir avmnin çatısında olduğunu gördüler.

"Neden buraya geldik?"
"Tutsağımızı buradaki ajanlara teslim edeceğiz, sonrasında biraz dinleneyeceğiz."

Daisy kenarda duran Tony'nin deri ceketini aldı ve kolunun altına aldı, quinjetten indiklerinde Tony'i takip ettiler, binaya girmeden orada olan ajanlara Zemo'yu teslim ettiler, sonra büyük kapıyı açıp binaya girdiler. Mağazaların olduğu kata geldiklerinde Daisy hızla Natasha ve Crescent'i tutup önüne çıkan ilk mağazaya sokmuştu. Hızla kendilerine elbise bakmaya başladılar.

"Tony böyle centilmenlik pek yapmaz, alabildiğiniz her şeyi alın."

Daisy konuştuktan sonra beğendiği siyah elbiseyide yanında duran kadının kollarına atmıştı.

"Siyahları deneyeceğim, diğerlerini paketleyin."

Kadın kafasını sallayıp uzaklaşınca Daisy yavaşça Natasha'ya doğru ilerledi.

"Bu kırmızı kesinlikle senin için yapılmış."

Reyondan aldığı uzun kırmızı elbiseyi Natasha'ya doğru çevirmişti.

"Güzelmiş."

Natasha konuştuktan sonra elbiseyi ondan almıştı, kabine ilerlediğinde Crescent'in açık mavi elbise giydiğini gördü, elini ona doğru uzatınca Crescent' yavaşça onun elini tuttu. Daisy onu etrafında döndürünce Crescent güldü.

"Steve'in gözlerinin rengine çok benziyor."

Daisy konuştuktan sonra düşündü, Crescent'in bilerek aldığını görünce elini kalbine koydu.

"Beni aldatıyor musun Maria?"
"Zamanı gelmişti Daisy."

Crescent konuşunca Daisy kafasını eğdi ve gözyaşlarını siliyormuş gibi yaptıktan sonra kafasını kaldırıp burnunu çekiyormuş gibi yaptı.

"Ben aldatılacak bir insan değildim."

Konuştuktan sonra gülüştüler, Natasha'da yanlarına gelince Crescent'e ıslık çalmıştı.

"Yaşlılar önünü göremez Cres."

Natasha konuşunca Daisy kahkaha atmıştı, Crescent sinirle ona vurunca Daisy gülmeye devam ederek kıyafetlerinin bırakıldığı kabine doğru ilerledi. Kapıyı kapattığında asılı olan elbiselere göz gezdirdi, mini olanı aldıktan sonra kostümünün fermuarını indirdi ve üzerinden çıkardı. Elbisenin sırt ve boyun ipini bağladıktan sonra aynada kendine bakmaya başladı, göğsünü kaplayan kumaşı tutan ipler sağ göğsünden başlayıp sol göğsüne kadar gidiyordu, tüm sırtını kaplayan ipler hoşuna gitmişti. Kenarda duran topuklu ayakkabılarıda aldı ve giydi, iplerini bileğine doladıktan sonra Tony'nin ceketine sıkıştırdığı telefonunu ve kartlığını alıp omuz çantasına koydu. Ceketide üzerine giydikten sonra kabinden çıktı, onu bekleyen Natasha ve Crescent onu inceledi. Daisy'de hızla Natasha'yı inceledi, ona söylediği kırmızı uzun derin yırtmaçlı, göğüs ve sırt dekolteli elbiseyi giymişti.

"Hazırsan gidelim mi?"
"Yandaki MAC'e girelim. Makyajsız olmaz."

Daisy konuşunca Crescent ve Natasha birbirlerine bakmışlardı. Daisy elleriyle saçını dağıttıktan sonra saçını yaptırmasına gerek olmadığını düşünmüştü. Erkeklere görünmeden hızla yan mağazadaki MAC'e girdiler. Herkes istediği makyajı anlatırken makyajları yapılmaya başlanmıştı bile. Yaklaşık on beş dakika sonra Crescent ve Natasha'nın makyajı bitmiş sabırla Daisy'i bekliyorlardı.

"Siz gidin ben gelirim."

Daisy konuştuktan sonra Crescent ve Natasha söylenerek mağazadan çıkıp avmnin oturaklarında oturmuş sabırla onları bekleyen erkeklerin yanına ilerlediler. Erkeklerin bakışları onlara dönerken Clint ayağa kalkıp Natasha'ya elini uzatmıştı, Natasha onun elini tutunca Clint elinin üzerine öpücük kondurmuştu.

"Çok güzel olmuşsun Romanoff."
"Sende çok yakışıklı olmuşsun Barton."

Natasha konuşunca Tony ofladı.

"Benim süslü kardeşim nerede?"
"Birazdan gelir."

Crescent hızla Clint'in kalktığı yere otururken konuşmuştu. O sırada Daisy kollarına taktığı MAC poşetleriyle mağazadan çıkmış onlara doğru ilerliyordu, glossunuda sürmeyi ihmal etmemişti. Yanlarına geldiğinde Tony ayağa kalkıp kardeşini süzdü, kollarını bağladıktan sonra kaşlarını çatıp konuşmaya başladı.

"O benim ceketim mi?"

Mistery WomanWhere stories live. Discover now