13

496 46 29
                                    

Binadan çıktıklarında Tony elini kardeşinin beline attı, avengerlar onları merdivenlerin sonunda bekliyorlardı. Peter'ın elini tutan Morgan kafasını kaldırınca babasını ve halasını gördü, Peter'ın elini bıraktı ve hızla merdivenlerden çıkmaya başladı.

"Daisy!"

Morgan heyecanla bağırınca Daisy'de bir kaç basamak inip aralarındaki mesafeyi kapattı, hızla onu kucağına alıp yanağına büyük bir öpücük kondurdu, Morgan kollarını ona sararken yavaşça takım arkadaşlarına doğru ilerlediler. Morgan kendini Tony'e doğru itince Daisy onu babasına teslim etti, herkesten önce Peter hızla Daisy'e hamle yaptı ve sarıldı. Daisy'de tek kolunu ona atıp saçlarına küçük bir öpücük kondurduktan sonra saçlarını karıştırdı.

"Birazda biz sarılalım Pete."

Crescent konuşunca Peter gülümsedi ve Daisy'i bıraktı, Crescent hızla en yakın arkadaşına sıkıca sarıldı.

"Seni özledim."
"Herkes beni özler."

Daisy konuşunca Crescent güldü ve ondan ayrıldı, Steve'le göz göze geldiklerinde Daisy güldü.

"Sen sarılma, ahlaksız şeyler bunlar."

Daisy konuşunca Steve güldü, Wanda'yla da sarıldıktan sonra Steve'in arkasındaki Bucky'i görmüştü, Bucky önce Tony'e baktı sonrada Daisy'e doğru yaklaştı. Yavaşça birbirlerine sarıldıklarında Bucky ellerini kızın beline yerleştirip yüzünüde omzuna koydu, kokusunu içine çekerken Daisy parmak ucuna çıkmıştı, kollarını Bucky'nın boynuna dolamıştı.

"İyi olmana sevindim."

Bucky sessizce konuşunca Daisy gülümsedi, yavaşça birbirlerinden ayrıldı ve Daisy alayla konuşmaya başladı.

"Tabii ki iyi olacağım."

Bucky onun dediğine güldü, Tony aralarına girdi ve elini Daisy'nin beline atıp konuşmaya başladı.

"Araba geldi."

Hep birlikte arabaya ilerlediler, Daisy yavaşça Morgan'ı kucağına aldı ve onunla oynamaya başladı. Kısa sürede kuleye geldiklerinde onları Pepper karşılamıştı, Daisy kucağındaki Morgan'ı ona verdikten sonra yanındaki Peter'ı kolunun altına aldı.

"Okulda bazı şeyler duyuyorum Pete."
"Nasıl şeyler?"

Peter konuşunca Daisy güldü.

"Artık uslu bir çocuk değilmişsin."

Peter göz devirip derin nefes aldı.

"Okuldakiler problemliyse ben ne yapabilirim?"

Daisy ona güldü ve içeriye girdiler, üst kata çıktıklarında her zaman olduğu gibi herkes farklı yerlere dağılmıştı. Daisy önce odasına geçip dolabını açtı, şort ve siyah tişört aldıktan sonra üzerindeki elbisesini çıkardı, şortu ve tişörtünü giydikten sonra odadan çıktı. Asansöre binip labına çıktı.

Bucky sıkıldığını hissedince yataktan kalktı ve odasının terasına çıktı, yükseklikten başının döndüğünü hissedince içeriye girdi. Daisy'nin nerede olduğunu hissedince kafasını kaldırıp konuşmaya başladı.

"Yukarıdaki ses?"
"Efendim Ms. Barnes?"
"Daisy'nin nerede olduğunu bulabilir misin?"

Bucky yukarıya doğru konuşunca kendini deli zannetti, bu şey... Çok saçmaydı!

"Laboratuvarında Ms. Barnes."
"Laboratuvarı nerede?"
"Asansöre binin, ben sizi yönlendireceğim."

Bucky kafasını salladı ve odasından çıkıp asansöre doğru ilerledi, tuşa bastıktan sonra kapıları açıldı ve içeriye girdi. Etrafına bakınırken asansör aniden kendi kendine hareket etmeye başlayınca hızla elini duvara koyup etrafa bakındı, bu konuşan şey onu artık korkutmaya başlamıştı.

Daisy tişörtünü çıkarttı ve kenara koydu, masada duran zımbayı aldıktan sonra diğer eliylede yarasının etrafındaki kanları sildi. Kanlı peçeteyi masaya attıktan sonra zımbayı yarasına yerleştirip bir kısmını zımbaladı.

"Yeni teknolojide ondan daha iyi yöntemler vardır."

Bucky'nin sesini duyunca arkasına döndü ve ona baktı.

"En sağlamı bu ama."

Konuştuktan sonra arkasını döndü ve tekrar zımbaladı, Bucky ona doğru yaklaştı ve elindeki zımbayı aldı.

"O fazla acıtır."
"Tecrübelisin galiba."

Daisy alayla konuşunca Bucky kafasını biraz eğdi ve güldü.

"Evet, fazlasıyla."

Bu sefer gülen taraf Daisy olmuştu, trawmalarını bu kadar basit anlatması hoşuna gitmişti.

"Tony'nin kardeşi olduğuna bir türlü inanamıyorum."

Bucky konuşunca Daisy kollarını göğsünün altında birleştirdi ve yüzüne alaylı bir ifade yerleştirdi.

"Ben bir Stark olarak mükemmelim, Tony o kadar değil. Eminim ondandır."

Daisy konuşunca Bucky güldü.

"Hayır, huylarınız aynı Daisy. Sadece dış görünüş olarak benzemiyorsunuz."

Daisy yavaşça masaya yaslanırken Bucky bakışlarıyla onu takip etti.

"Aynı baba, farklı anne."
"Stark'ın eşine sadık olduğunu sanıyordum."

Bucky konuşunca Daisy kollarını göğsünün altında birleştirdi ve derin nefes aldı.

"Tony'nin annesinin öldüğünü sanıyor ama onu kaçırmışlar, sonra annemle tanışıyor. Sürpriz ben oluyorum, sonra benim annem gerçekten ölüyor Tony'nin annesi ortaya çıkıyor falan filan."

Daisy son cümleyi elini havada sallarken söylemişti.

"Nasıl Black Widow oldun?"

Daisy güldü ve masadan ayrılıp Bucky'e doğru yaklaştı, burun buruna geldiklerinde Daisy onun gözlerinin içine bakarak konuşmaya başladı.

"Babamla Maria'nın kazasında arabadaydım."

Bucky şaşkınlıkla ona baktı.

"İmkanı yok, arabada sadece Maria ve Howard vardı."
"Sana anlatılan bu."

Daisy karşısındaki Bucky'nin şaşkınlığına gülerken konuşmaya devam etti.

"Arkadaşın babamı ve Maria'yı öldürürken sen beni almıştın."

Kulağına yaklaşabilmek için parmak ucuna doğru çıktı ve sessizce konuştu.

"Senin yüzünden Black Widow oldum."

Mistery WomanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin