24

370 29 21
                                    

Daisy bakışlarını Bucky'nin gözlerinden çekmeden konuşmasına devam etti.

"Sana ne söylediler?"

Bucky bir anlık durdu, söyleyip söylememenin doğru olup olmayacağını düşündü ama kızın bir şekilde öğreneceğini biliyordu.

"Uzun zamandır seni takip ediyorlarmış."

Kızın kaşları anında çatılırken Bucky derin nefes alıp devam etti.

"Eğer onlarla gelirsem seni bıracaklarını söylediler, tüm ajanları seni takip etmeyi bıraktı."

Daisy bir an kendisinin kimi takip ettiğini düşündü. Sharon'u biliyordu ama başkalarını fark etmemişti.

"Kim?"
"Bilmiyorum, senden saklandıklarına göre oldukça iyi ajan olmalılar."

Daisy aklına gelen fikirle durdu, kafasını kaldırıp Buck'e baktı ve konuşmaya devam etti.

"Bir planım var."

Bucky kafasını sallayınca Daisy gülümsedi.

"Ama pek hoşuna gitmeyecek."

Tony stresle otururken Peter yavaşça onun yanına oturdu. Tony o kadar telaş içerisindeydi ki Peter'ın gelmesine karşı çıkmamıştı, Peter sessizce konuşmaya başladı.

"Halamın iyi olduğuna eminim."

Tony arkasına yaslanırken derin nefes aldı, konuşacağı sırada birinin telefonu çalmıştı. Hızla ayağa kalktıklarında herkes quinjettin ortasına gelmişti, Steve telefonunu çıkardı aramayı açtıktan sonra hoparlöre alıp masaya koydu.

"Steve..."

Bucky'nin sesini duyduklarında Tony ve Steve göz göze gelmişti.

"Daisy nerede?!"

Tony bağırınca Bucky'nin nefes alma sesleri geliyordu sadece,bir şey olduğu ortadaydı ama kimse ne olduğunu anlayamıyordu.

"O gitti."
"Kim gitti Bucky!"

Tony anlamak istemez bir şekilde bağırınca Bucky'den yine ses gelmemişti.

"Da..."

Arama kapanınca herkes sessizce durdu, Tony sinirle masaya tekme atıp jetin arkasına geçti. Onun peşinden Natasha ve Peter gitmişti, Steve konuşmaya başladı.

"Ne kadar yolumuz kaldı?"
"On dakika. "

Daisy gözünü açtığında ışığa alışmaya çalıştı, elini kaldırmaya çalıştığında kelepçeler izin vermemişti.

"Gerçekten mi?"

Kenarda bir şeylerle ilgilenen doktor omuz silkti.

"Yıllar sonra geri döndüm ve beni böyle karşılıyorsunuz? Hoş geldin partisi falan bekliyordum."

Doktor eldivenlerini takıp elindeki neşterle Daisy'e doğru döndüğünde kızın yataktan kalkmış gülerek onu izlediğini gördü. Doktor yandaki alarma basacakken kız ondan önce davranıp doktora yumruk atmıştı. Doktor yere yığılırken kız yavaşça ilerlemeye başladı. Koridorda karşılaştığı kişiyle durdu, kafasını hafifçe sağa doğru eğip gülümseyerek konuşmaya başladı.

"Yelena Belova, uzun zaman olmuştu."
"Beni özledin mi Stark?"

Daisy alayla güldü, aslında Yelena'yı burda görmeyi beklemiyordu. Onunda Natasha'yla birlikte kaçtığını sanıyordu, ilk defa yanılmasını aklının bir köşesine not aldı.

"Şanslısın Yelena, iyi günüme denk geldin."

Yelena güldükten sonra hızla kıza doğru hamle yaptı, Daisy seri bir hareketle eğildi ve onu duvara doğru itti. Kafasınıda duvara doğru vurup bayılmasını sağladı, Yelena'nın bu kadar çabuk yenilmesine şaşırsada çok fazla üstelemedi. İlerideki odaya girip üzerine kostümlerden beyaz olanı üzerine giydi. Hızla odadan çıktığında gördüğü grupla olduğu yerde kaldı, amacı sadece Dreykov ile konuşmakken onun haricinde tüm Widow'larla karşılaşmıştı, geriye doğru giderken küfür etti.

"Sikeyim."

Jet indiğinde en önden Tony indi, büyük binaya girdiklerinde etraf karanlıktı. Tony zırhından çıkan ışığın sayesinde etrafa bakınırken Steve'in sesi duyulmuştu.

"Çocuklar, burada biri var."

Tony bakışlarını Steve'in baktığı yöne çevirdiğinde zar zor yanan ampülü gördüler.

"Binada herhangi bir hareket yok."

Crescent konuşunca onun peşine alkış sesi duyulmuştu. Adım sesleri yaklaştı, yaklaştı ve karanlığın içinden birisi çıktı.

"Buraya gelmeniz çok kolay oldu, onları bulmanın bu kadar kolay olacağını düşünmediniz herhalde."
"Daisy nerede?"

Tony konuşunca adam ellerini cebine koyup duvara yaslandı.

"Ah... Onları ikna etmek çok kolaydı. Bir askeri sevdiği kadınla tehdit et, istediğin her şeyi yapsın."

Tony hamle yapacakken yanındaki Natasha onu tuttu, Tony derin nefesler alırken konuşmaya başladı.

"Kardeşim nerde?"
"Bilmiyorum. O da sevdiği adamı kurtarmak için anlaşma yaptı, şu an ikiside ortalıkta yok."
"Tony, burda vakit kaybediyoruz."

Sam konuşunca adam güldü ve işaret parmağını ona doğru uzattı.

"Onu dinlemelisiniz. Çünkü ne kadar vakit kaybederseniz, onları kaybetme riskiniz o kadar yüksek."
"O kardeşimin yerini biliyor."

Tony konuşunca Steve bakışlarını ona çevirdi.

"Tony, Sam haklı. Tamamen vakit kaybı. Gidelim."

Grup çıkışa doğru hamle yaparken adamın sesiyle durdular.

"Yerinizde olsam dikkatli olurdum, kız kardeşin babamı öldürmenin bedelini ödeyecekti. Şimdi olmasa sonra olacaktı."

Tony sakin kalmaya çalışırken Crescent konuşmaya dahil oldu.

"Onlar nerede?"
"Sadece size dikkatli olmanızı söyleyebilirim."

Gruptan ses çıkmazken adam geldiği yerden geri dönmeden önce son kez konuştu.

"Hafızası silinmiş Winter Soldier ve Black Widow tehlikeli olabilir."

Mistery WomanWhere stories live. Discover now