14

456 42 20
                                    

Bucky şaşkınlıkla karşısındaki kıza bakarken Daisy onun şaşkınlığından yararlanıp elindeki zımbayı alıp arkasını döndü ve yarasını zımbalayıp kanlı zımbayı masaya koyup Bucky'e döndü.

"Ah, ben bile bu kadar üzülmedim Bucky. Ailemi sen öldürmedin, yanındaki arkadaşın öldürdü."
"Ama seni oraya ben götürdüm."
"Yani? Bundan rahatsız olsaydım şu an karşımda duruyor olmazdın."

Bucky bakışlarını başka tarafa çevirince Daisy derin nefes alıp ona doğru yaklaştı ve elini yanağına koyup kendisine bakmasını sağladı.

"Kendini suçlayamazsın, az öncede söylediğim gibi eğer bu durumdan rahatsız olsaydım şu an karşımda duruyor olmazdın, hala moskovada olurdun."

Konuştuktan sonra yavaşça Bucky'nin yanağına vurup güldü.

"Babamı sevmezdim zaten."

Bucky onun dediğine güldü, yavaşça masaya yaslanıp etrafa bakındı.

"Burayı sevdin mi?"
"Biraz."

Bucky konuştuktan sonra Daisy'e döndü, kız zaten kendisine bakıyordu. Daisy derin nefes aldı ve uzun zamandır aklını kurcalayan soruyu sorma kararı aldı.

"Dışarı çıkmaya ne dersin?"

Bucky konuşunca Daisy gülümsedi ve üzerine tişörtünü giydi, aklındaki soruyu sonraya bırakma kararı aldı.

"Olur."

Asansöre ilerlediler ve aşağıya indiler, garaja girdiklerinde Jarvis'in sesini duydular.

"Mss. Stark, Ms. Stark nereye gittiğinizi soruyor."

Bucky duyduğu sesle kafasını yukarı kaldırırken Daisy göz devirdi.

"Ona söyle her şeyi merak etmesin."

İlerlemeye başladıklarında tekrar yapay zekanın sesini duydular.

"Gittiğiniz yerin bombalanmasını istemiyorsanız söylemenizi istiyor efendim."

Daisy kafasını geriye atıp ofladığında Bucky onun bu haline güldü.

"Bilmiyorum, dolaşacağız biraz!"

Daisy bağırınca sesi garajda yankı yapmıştı.

"Ms. Stark iyi eğlenceler diyor efendim."
"Siktirsin gitsin!"

Daisy bağırdıktan sonra önünde durduğu arabaya bindi, Bucky'de onu takip edip binince arabayı çalıştırdı ve garajdan çıktılar. Caddede boş buldukları yere arabayı park ettikten sonra sokakta yürümeye başladılar, Daisy yavaşça Bucky'nin koluna girdi ve konuşmaya başladı.

"En son seninle dışarıya çıktığımda beni öldürmeye çalışmıştın."

Daisy gülerek konuşunca Bucky'de güldü.

"Sana güvenmiyordum."
"Seni oradan kurtarmıştım, nasıl güvenmezsin ki?"
"Sen her gördüğün kişiye güveniyor musun?"

Daisy bir anlık ona baktı sonra önüne dönüp konuşmaya başladı.

"Eğer biri beni kurtarıyorsa ve yakın arkadaşımla görüştürüyorsa evet, ona güvenirim."
"Ama ben Steve'i de net hatırlamıyordum."

Bucky itiraz edince Daisy güldü, onun üzerine doğru yüklenince bir kaç adım yana kaymışlardı.

"Çamura yatma Çavuş."

Daisy konuşunca Bucky kahkaha attı,yolda yürümeye devam ederlerken Bucky konuşmaya başladı.

"Öyle mi oldu şimdi?"
"Her zaman öyleydi."

Daisy gülerek konuşunca Bucky elini çekti ve onun beline attı, Daisy sağ elini kendi cebine atarken diğer elini de Bucky'nin hırkasının cebine koymuştu.

"Bu sıcakta hırkayla bunalmıyor musun?"
"İnsanların demir koluma attığı tuhaf
bakışlara katlanmaktansa bu sıcakta hırka giymeyi tercih ederim."

Daisy kafasını sallayınca yürümeye devam ettiler. Daisy biraz ilerideki kafeyi gösterdi ve konuşmaya başladı.

"Buradaki en güzel çizburgeri yapan yer olabilir."
"Gidelim mi?"

Bucky konuşunca Daisy kafasını kaldırdı ve dişlerini göstererek gülümsedi.

"Buna hayır diyemeyeceğimi anlamış olmalısın."

Bucky onun bu haline güldükten sonra karşıdan karşıya geçip kafeye girdiler. Kasaya geçtiler ve üç tane burger sipariş verdiler, boş gördükleri masaya otururken Daisy cebinden çıkardığı sigara paketini masaya koydu ve çakmağı masaya koydu. Paketin içinden bir tane sigara çıkardı ve dudaklarının arasına yerleştirdi, çakmağı yaktıktan sonra sigarasınıda yaktı ve dumanını içine çekti. Dumanı dışarıya verirken bakışlarını Bucky'e çevirdi, aklına takılan soruyu bu sefer sorma kararı almıştı.

"Sana bir şey soracağım."

Çalışanlardan biri burgerleri masaya koyunca Daisy patatesten ağzına bir tane atmıştı, Bucky içeceğinden yudum aldı ve konuşmaya başladı.

"Dinliyorum."

Daisy patatesini yuttuktan sonra kollarını masaya koydu ve ciddiyetle sorusunu sordu.

"Natasha'yla, hydradayken aranızda ne oldu?"

Mistery WomanOù les histoires vivent. Découvrez maintenant