16

463 42 25
                                    

Daisy konuşunca Bucky onun mavi gözlerinin içine baktı, Daisy derin nefes aldı ve onu orada bırakıp içeriye girdi, telefonunu ve anahtarını kenarda duran anahtarlığın içine fırlattı.

"Peter!"
"Efendim?"

Peter ona seslendikten sonra merdiven kenarından kayarak aşağıya inmişti.

"Aç mısın?"
"Tabii ki, okuldan geldim."

Mutfağa girdiklerinde Daisy dolabını açtı, bulduğu paketli sandviçleri kollarının arasına aldıktan sonra hızla masaya döndü ve sandviçleri masaya koydu.

"Al bunları ye."
"Çok kötü bir halasın."

Peter sandviçlerden birini açarken konuşunca Daisy onun kafasına vurdu ve tezgahın üzerindeki elmayı eline aldı, içeri giren Bucky'i görünce elmayı ona doğru fırlattı.

"Hızlı düşün Çavuş."

Bucky bu seferde demir eliyle tuttu elmayı, parçalamak yerine elmadan bir ısırık aldı. Daisy güldü ve sepetteki diğer elmayıda aldı ve yemeye başladı.

"İçecek var mı?"

Peter konuşunca Daisy dolabı açtı ve neler olduğuna baktı, alkolden başka bir şey olmadığını görünce dolabı kapattı ve Peter'a döndü.

"Yaşına göre içeceğimiz yok."

Peter göz devirdi ve sandviçinin son parçasını da ağzına attı, Daisy ellerini masaya koydu ve konuştu.

"Pete yukarı çık ve üzerini değiştir, çıkacağız birazdan."

Peter yapacakları şeyi anlayınca hızla masadan kalktı ve üst kata çıktı, Daisy bakışlarını Bucky'e çevirince kendisine baktığını gördü.

"Arkadaşlık aşama bir, benimle sahil yürüyüşüne çıkacaksın."
"Arkadaşlık mı?"

Bucky şaşkınlıkla konuşunca Daisy onun bu haline güldü.

"Evet, başka ne olabilirdi?"
"Hiçbir şey, başka bir şey olamazdı."

Bucky konuşunca Daisy kafasını salladı, Daisy bir süre başka bir şey olmasını istemiyordu. Bucky yavaşça Daisy'e doğru yaklaşınca kız bakışlarıyla onu takip etti, burun buruna geldiklerinde Bucky durdu ve kafasını biraz eğip konuşmaya başladı.

"Arkadaş olacaksak benimde kurallarım var. "

Daisy güldü ve dinlediğini belirtircesine kafasını salladı.

"Bana böyle bakmayı kes."

Daisy onun dediğine kahkaha attı, bu çok saçmaydı.

"Bu çok saçma, sana nasıl bakıyorum ki?"
"Şu an baktığın gibi bakamazsın."

Daisy güldü ve kaşlarını çatıp ona baktı.

"Bu nasıl?"
"İdare eder."

Bucky hafifçe kafasını sallayıp konuşunca Daisy tekrar güldü ve konuşmaya başladı.

"Sende kişisel sınırları ihlal etmeyeceksin."

Bir kaç adım geriye gidip Bucky'le arasına mesafe koymuştu, Bucky bir adım atıp ona yaklaşmak isteyince Daisy'de bir adım geriye gidip işaret parmağını havaya kaldırmıştı.

"Aa! Ben çapkın bir insanım, yakın arkadaşımın önceden yattığı ve şu an arkadaşım konumunda olan biriyle yatamam."

Daisy gülerek konuşunca Bucky durdu ve derin nefes aldı.

"Bunu sürekli söyleyecek misin?"

Daisy gözlerini kısıp alaylı bir şekilde güldü.

"Daha yeni başladım Çavuş."
"Ben hazırım."

Peter'ın sesini duyduklarında bakışlarını ona çevirdiler, Daisy zaferle gülümsedi ve konuşmaya başladı.

"O zaman gidelim."

Daisy konuştuktan sonra hep birlikte evden çıkmışlardı, Peter yavaşça Daisy ve Bucky'nin ortasında ilerlerken Daisy kolunu onun omzuna atmıştı.

"Bence bu yıl Thor ve Bruce olmalıyız."

Peter konuşunca Daisy bakışlarını ona çevirdi.

"Morgan ağzından kaçırmıştır ne yapacaklarını."

Daisy konuşunca Peter yavaşça kafasını salladı.

"Babam Steve olacakmış, Morgan'da Natasha."
"Neyden bahsediyorsunuz?"
"Önümüzdeki hafta hallowen var."

Daisy konuşunca Bucky bakışlarını ona çevirdi ama cevap vermedi, sahil kenarındaki kafelere geldiklerinde Daisy gördüğü kişiyle gülümsedi.

"Naber Jamie?"

Sarışın çocuk köpeğinin tasmasını çekti ve onlara doğru döndü, Daisy ve Peter'ı görünce gülümsedi.

"Erken gelmişsiniz."
"Bi uğrayalım dedik."

Daisy konuştuktan sonra sarıldılar, ayrıldıklarıda Jamie yanlarındaki Peter'ın saçlarını karıştırdı. Bir adım geride duran Bucky'i görünce bakışlarını Daisy'e çevirdi.

"Arkadaşın mı?"
"Evet, yakın arkadaşım."

Daisy, Bucky'nin gözlerinin içine bakarak konuştuktan sonra Jamie'ye dönmüştü.

"Biraz oturmaya ne dersiniz?"
"Olur."

Jamie konuştuktan sonra ilerlemeye başladıklarında Bucky derin nefes aldı ve Daisy'i durdurdu, Peter ve Jamie onlara dönüp baktığında Daisy onlara gitmelerini söylemişti.

"Ne oldu?"
"Bunu ne kadar devam ettireceksin?"
"Neyi?"

Daisy konuşunca Bucky derin nefes aldı, daraldığını hissediyordu.

"Sana söyledim Daisy, oldu ve bitti. Olmaması gerekiyordu ama oldu, benim için hiçbir şey ifade etmiyor."

Bucky konuşunca Daisy önüne düşen saçlarını geriye doğru attı.

"Senin için bir şey ifade etmiyor olabilir Bucky, farkında mısın bilmiyorum ama artık sende Natasha'yla takım arkadaşısın. Ve Natasha benim yakın arkadaşım."
"Daisy, yattığım kişilerin bir önemi yok. Hayatımın karanlık dönemlerindeydiler, şimdide o karanlık anlar gibi aklıma gelmiyorlar bile."

Daisy sinirle güldü, Bucky onun takıldığı noktayı anlamak istemiyordu.

"Kiminle yiyiştiğin ya da seviştiğin umurumda bile değil Bucky! Kimin senin hayatına girdiği umurumda değil. Bunları bende yaptım, bunu inkar etmiyorum. Sorun senin Natasha'yla yapmış olman!"

Bucky bir an cevap vermeyince Daisy gitmek için hamle yaptı ama Bucky onu tuttu ve kendine doğru çekip konuşmaya başladı.

"O anları ne ben ne de Natasha hatırlıyor Daisy."

Daisy kaşlarını çattı.

"Bizim hafızamızı sildiler Daisy, sadece aramızda bir şeyler olduğunu söylediler. İkimizde hatırlamıyoruz."

Bucky konuşunca Daisy ona bir şey söylemedi.

"Natasha'ya karşı bir şey hissetmiyorum Daisy, hissetmedim ve hissetmeyeceğim."

Daisy bunu duyunca yüz ifadesi düzelmişti, Bucky onun rahatladığını anlayınca sakince konuşmaya devam etti.

"Sadece seni istiyorum Daisy."

Mistery WomanOù les histoires vivent. Découvrez maintenant