5

708 63 30
                                    

Bucky cevap vermeyince Steve içeriye geçmeleri gerektiğini söylemişti, yavaşça büyük binaya doğru ilerlediklerinde Bucky etrafına bakındı.

"O neden bizimle gelmiyor?"

Bucky konuşunca Natasha ona doğru döndü, Natasha konuşmadan önce asansöre bindiler.

"O gezmeyi seviyor, canı sıkılınca uğrar sonra geri gider."

Kızıl saçlı kız konuşunca Bucky kafasını salladı, asansörden indiler. Bucky etrafa bakınırken koltuklarda oturan grup ayağa kalkmıştı, Steve eliyle grubu gösterdi ve konuşmaya başladı.

"Bucky, bunlar benim takım arkadaşlarım."

Bucky hepsini tek tek inceledikten sonra Steve takım arkadaşlarını tanıtmaya başladı.

"Bu Sam Wilson, Peter Parker, Clint, Bruce, Pietro ve Tony."

İçeriye sinirle giren Tony'i göstermişti, Clint ona ne olduğunu sorduğunda özel uçağının ondan izinsiz kullanıldığını söylemişti. Bu işin içinde Steve olduğu için dudağını ısırdı ve konuşmaya başladı.

"Tony belkide sakin olmalısın."
"Sen karışma Cap, ona Moskova'dan buraya nasıl izinsiz gelinir göstereceğim! Üstelik yanıma uğrama zahmetinde bile bulunmuyor!"

Tony sinirle elindeki telefonla bir şeyler yaparken içeriye Crescent girdi.

"Tony abartılacak bir şey yok, altı üstü uçağını kullandı.
"Bana haber vermesi gerekiyordu Maria."

Bucky onların konuşmasından kızla kendisinden bahsettiğini anlamıştı ama bir şey dememişti. Yanlış bir şey söylerse Steve zor duruma girebilirdi.

"O uçak bu uçak benim, adamlardaki derde bak."

Clint söylenerek mutfağa ilerleyince Sam gülmüştü, Steve ona odasını göstereceğini söyleyince Sam onlara eşlik etmişti. Uzun koridordan geçip bir odanın önünde durdular.

"Yandaki oda benim odam, hemen karşısındaki oda Sam'in odası."

Odaya girdiklerinde Bucky hızla odayı inceledi, kısa bir göz attıktan sonra Steve'e döndü. Şu an bir şeyden zevk aldığı söylenemezdi, hydradan kurtulduktan sonra bir kaç günü güzel geçmişti. Günlerinin güzel geçmesi için tekrar ona ihtiyacı vardı.

"Cap, ona teknolojiyi öğretsek iyi olur."
"Ben yeteri kadar biliyorum."

Steve ona telefonu uzatınca telefonu aldı ve rehbere girdi. Dün ezberlediği numarayı kaydetti, bir şeye ihtiyacı olursa diye kız ona numaranı vermişti.

"En azından numara kaydetmeyi biliyor."

Sam konuşunca Steve güldü, Bucky bakışlarını ona çevirdi.

"Son günlerde yeni dünya ile ilgili öğrenmem gereken şeyleri öğrendim."
"Güzel, o zaman Steve'e sen öğretirsin."

Sam gülerek konuşunca Bucky gülmüştü.

"Zor olduğunu düşünmüyorum, değil mi?"
"Sen bunu birde Steve'e sor."

Sam konuşunca Steve'de gülmüştü.

"Burada tam olarak ne yapıyorsunuz?"
"Dünyayı kurtarıyoruz."

Steve onun sorusuna cevap verince Sam elini önemli bir şey yapmıyorlamış sallamıştı.

"Görev olduğu zaman dünyayı kurtarıyoruz, görev olmadığında birbirimizi yemekle meşgulüz."

Bucky onun dediği şeye güldü, kızda ona böyle anlatmıştı. Herkes sürekli kavga edermiş ama gün sonunda kahkahalarla bir arada olurlarmış.

"Bu kavgalara yakında dahil olursun."

Steve konulduktan sonra Bucky gülmüştü, bir süre kafasını dinlemek istemesinde bir sorun olmazdı değil mi?

"Aslında kavgadan önce bir görevimiz var."

Natasha'nın sesini duyduklarında üçlü kapıya doğru döndü, Bucky onlarla birlikte gitmeyeceğini düşündü.

"Ne görevi?"
"Beni takip edin."

Natasha konuşunca odadan çıkmışlardı, Bucky en arkada ilerlerken Sam onun hızına ulaşmak için yavaşlayıp yanında yürümeye başladı.

"Toplantı odasına gidiyoruz, orada plan yapacağız."

Bucky kafasını sallayınca toplantı odasına girdiler, Natasha büyük hologramın önünde dururken Clint'de odaya gelmişti, hepsi oturunca Natasha anlatmaya başladı.

"Hydra'nın budapeştede harekete geçtiğini öğrendik, oradaki üslerin haritasını çıkardık."

Hologramı masaya yönlendirince Steve masaya doğru eğildi ve haritayı incelemeye başladı.

"Doğruluğundan emin miyiz?"

Steve konuşunca Bucky haritayı inceledi, bu haritayı Moskova'daki evde görmüştü, kızın kullandığı odalardan birinde vardı.

"Doğru olduğuna eminim."

Bucky konuşunca bakışlar ona dönmüştü, Natasha gülümsedi ve kafasını salladı.

"Bilgiler Moskova'dan geldi."
"Bucky bize katılacak mı?"

Clint konuşunca Bucky bakışlarını ona çevirdi, eğer hydra işin içindeyse Bucky katılmak isterdi.

"Hayır."

Steve net bir şekilde konuşunca Sam ellerini masaya koydu.

"Elimizde bir Winter Soldier var ve onu hydrayla karşı karşıya getirmeyecek miyiz? Ben onun yerinde olsam hydrayı yok etmek için elimden geleni yapardım."
"Alexander Moskova'dan dönmedi, orası Bucky için tehlikeli."

Natasha konuşunca Bucky bu sefer ona baktı, demekki daha haberleri yoktu. Eğer onların haberi yoksa daha hydrada öğrenmemiştir demekti.

"Alexander Moskova'da değil."
"Bize oradan çıktığına dair bilgi gelmedi."

Steve konuşunca Bucky güldü, cansız bedeni Moskova'daydı.

"Ölü bedeni Moskova'da."

Bucky konuşunca Steve ayağa kalktı, eğer Alexander öldüyse hydranın düşmesi onlar için an meselesiydi.

"Kim öldürdü?"

Clint konuşunca Bucky alayla güldü.

"Ben öldürdüm."

Mistery WomanOù les histoires vivent. Découvrez maintenant