10.Bölüm

25 18 6
                                    


(Yazarın ağzından)

Penelope,partiden beri hastaydı.Sürekli hapşırıyor ve ateşi vardı. Bayan Brönne ona tavuk çorbası yapmıştı ama Pene-

lope'nin hiç iştahı yoktu.Çorba kasesine bir süre baktı, sonra içmesi gerektiğini bildiği için yavaş yavaş içti. "Deffer Olayı" isimli bir kitaba başlamıştı,yatakta uzanırken onu okudu ve bitirdi.Sonra akşama kadar uyudu...

(Penelope'nin ağzından)

"Penelope!Albert geldi." Başımı kaldırdım.Şuan onun gelmesini istemiyordum aslında.Çünkü dağınık bir yatağın içinde,etrafında sümüklü mendiller olan iğrenç biri gibi görünüyordum.Albert odama geldi. "Merhaba Penelope!

Nasılsın?" diye sordu. "Sence?" diye cevap verdim. Çizgili pijamalarımın içinde,yüzüm buruş buruş ve burnum kıpkırmızı bir halde uzanıyordum. "Sana çiçek getirdim." Dedi ve elindeki çiçeği uzattı.Çiçeği aldım ve "Teşekkür ederim,ama kökleri olsaydı daha iyi olurdu." Dedim.Gülümsedi ve "Bunu düşünmen ilginç." Dedi. "Üstüne kustuğum için özür dilerim." Dedim.O da "Önemli değil,zar zor çıksa da temizlemeyi başardık." Dedi."Aklıma gelmişken...ÜNLÜ OLDUN!" diye bağırdı ve telefonunu çıkardı. "Herkes senin elbiseni ve dansını çok beğenmiş.Bazıları arkaya farklı müzikler koyup sosyal medya hesaplarından paylaşmış!" Telefonumu elime alıp Instagram'ı açtım.Karşıma ilk çıkan video benim dans videomdu.Arkaya havalı bir şarkı eklemişlerdi ve dansımı yavaşlatıp hızlandırmışlardı.Hoşuma gitti ve videoyu beğendim. "Ünlü olmamı nasıl fark ettin?" diye sordum.Sonuçta haftasonuydu. "Sabah ilk uyandığımda telefonuma bildirim geldi,ilk önce Siren videonu paylaşmıştı.Sonra diğer hesaplar da paylaşmaya başladı ve ülke çapında ünlü oldun."Tekrar Instagram 'ı açtım ve bildirimlere baktım.85 kişi takip isteği atmıştı. Birlikte hangi istekleri kabul edip hangilerini reddedecağimizi düşündük.Annem de bize katıldı.Yakşaık 20 isteği kabul ettik.

Biraz azdı ama diğer türlü tehlikeli şeyler olabilirdi."Merak ettim de,Bay Jaquen'den bir haber var mı?Okul yoktu ama..." diye sordum. Güldü ve "O da ünlü oldu,ama kötü bir şekilde..." dedi.Bunu duyunca aklıma giydiği gömlek geldi ve kahkaha atmaya başladım.Okuduğum kitabı fark etti ve "Deffet olayı...Konusu ne?" diye sordu."Cinayet."Dedim.Kitabı eline aldı ve "Götürebilir miyim?" diye sordu."Evet." Dedim. Kitabı çantasına koyup "Görüşürüz,yarın yine gelirim." Dedi ve gitti. O sırada annem ve babam yanıma geldi ve "Sana hediyeni vermek istedik,bir de kuzenin Jonas ile akrabaların gelecek.Aslında daha erken bir vakitte geleceklerdi ama işleri çıktığı için gelişlerini ertelemek zorunda kalmıştı." Dedi.Dün 24 Aralıktı...Annemle babam bana hediye almaz diye düşündüm ama yanılmış-tım.Hediye paketini açtım.İçinden yeni bir çanta çıktı.Siyahtı ve üstünde şehir isimleri yazan yamalar vardı.Postacı çantam ve eski sırt çantam bayağı eskimişti.(Postacı çantası aslında o kadar da eski değil ama yıpratmıştım:'))Çanta için teşekkür ettim ve çantamı kenara koydum.Ayrıca Jonas ve diğerlerinin de gelmesine bayağı sevinmiştim. Onların gelmesini iple çekiyorudum.

Ertesi gün...

Düne göre daha iyi olsam da hala kendimi yeterince iyileşmiş hissetmiyordum.Okuldan geri kalmayı da hiç istemiyordum ama sağlığım daha önemliydi.Okula gitmek yerine battaniye-mi üstüme çekip uyudum.Uyandığımda akşam olmuştu ve başımda Albert duruyordu. "Merhaba Albert..." dedim. "Merhaba Penelope,aslında geleli 15 dakika olmuştu.15 dakikadır uyanmanı bekliyordm." Dedi.15 DAKİKA MI?! "Kusura bakma,fena halde uykuya dalmıştım." Dedi. "sorun değil." Dedi. "Hiçbir şey senin için problem değil." Dedim ve güldüm.Albert da "Evet...Yani..." dedi ve güldü.Bana defterlerini verdi ve "Bugün bunları yazdık." Dedi.Defterim yanımda değildi ama bunları bir kağıda yazıp sonra kağıdı defterime yapıştırabilirdim. "Herkes geçmiş olsun diledi.En yakın zamanda okula dönmeni istiyorlar." Dedi. "Aynen, kesin istiyorlardır (!)." dedim ve "Melinda'ya ne oldu? Diye sordum. "Bayağı rezil oldu.Kimsenin yüzüne bakamıyor.Hatta okulun sitesinde de haberi yapıldı." Dedi.Bunu olacağını tahmin etmiştim,böyle bir olayı anında haber yaparlardı."Bu arada...Annem ve babam bana bunu aldı..." diyerek yeni çantamı gösterdim.Çantamı inceledi ve "Vay canına,çok güzel.Dur,bu çantayı süsleyeceğim." Dedi ve cebinden bir anahtarlık çıkarıp çantama takltı.Anahtarlık turuncuydu ve küçük bir Chucky maketi vardı.Ama öyle birine göre fazlasıyla sevimliydi. "Teşekkür ederim." Dedim ve ona sarıldım.Ben de ona bir hediye almalıydım...

(Albert'ın ağzından)

Hediyeyi alırken...

Annem alışveriş merkezine gitmeme izin vermişti.Penelope'ye bir hediye almayı düşünüyordum.Ama ona ne alacağımı da bilmiyordum.Her mağazaya teker teker baktım.Ona çok büyük ve pahalı bir hediye almak istemiyordum.Ucuz ama güzel ve değerli bir hediye almak istiyordum.O sırada annemin Penelope'yi Chucky 'ye benzetmesi aklıma geldi.Aksesuar satan bir mağazaya girdim ve biraz bakındım.Anahtarlıkların olduğu yerde üstünde Chucky olan bir anahtarlık gördüm.Anahtarlığı aldım ve kasaya gittim.Ödemesini yapıp eve döndüm.Anahtarlığa bir süre baktım,gerçekten de Penelope'ye benziyordu.Anneme de gösterdim ve güldü.Bir an Penelope'yi böyle birine benzettiğim için üzülüp üzülmeyeceğini düşündüm ama üzülmeyeceğine karar verdim ve yarın vermek üzere kenara koydum.

Şimdiki zaman...

(Penelope'nin ağzından)

Albert ile biraz sohbet ettikten sonra artık geç olunca Albert gitti.Aldığı hediyeyi gerçekten beğenmiştim,çantama da çok yakışmıştı.Ona ne hediye alsam diye düşündüm.İnternetten de bir şeylere baktım sonra ona alacağım hediyeye karar verdim.Annem bana ona hediye almam için kartını verdi ve hediyemi aldım.Ona havalı bir gözlük kabı (Bir gözlük kabı ne kadar havalıysa?) ve üstünde Harry Potter olan bir anahtarlık aldım.Ona iki hediye aldım çünkü bana geçenlerde patates kızartması ısmarlamıştı.Hoşuna gideceğini umarak ödemeyi tamamladım.Bilgisayarımı kenara koyup Albert'ın defterini elime aldım ve bir kağıda yazdıklarını geçirdim.4 Kağıt almıştı,

özellikle fen bilimlerinde çok yazı yazmışlardı.Yılbaşından sonra Albert'ın dediğine göre fen bilimlerinden belirli konular hakkında projeler verilecekmiş.Bu herhangi bir fen bilimleri konusu olabilirdi.Umarıum bana insan vücudu çıkar.(En iyi bildiğim konu o çünkü )

Bu projelere ne olacağını bilmiyordum.Ama ne olur ne olmaz emek harcayarak ve özenli yapmalıydım.

Ertesi gün...

Yeterince iyileştiğimi düşündüğüm için okula gittim.Okulda herkes bana bakıyordu,bazıları bana sarılmıştı ve "Okulun en popüler kızısın artık!" diye bağırmıştı.Herkes giydiğim elbiseye ve ettiğim dansa bayılmıştı.Sınıftaki çocuklardan bazıları Maniac şarkısını söyleyip dans ediyordu.Melinda'yı da gördüm,her zamanki gibi güzeldi ama bazı kızlar onunla dalga geçiyordu.Bu kızlar arasında Charissa da vardı.Sonra aklıma bir cinayet planı geldi:

Hazır ortalık bu kadar karışmışken Charissa'yı öldürecektim ve suçluyu da Melinda gibi gösterecektin.Ama bu cinayeti hemen yapmalıydım,yoksa Charissa'nın Melinda'ya yaptığı zorbalıklar unutulur ve benim Charissa'ya olan nefretim hatırlanır.

(Albert'ın ağzından)

Penelope yine birilerini buldu ve yine çabucak öldürmeyi düşünüyor.Penelope'nin nasıl böyle bir konuda bu kadar rahat olabildiğini hiç anlayamayacağım,ama bu sefer yanında olacağım.Çünkü bu sefer içimden bir ses farklı şeyler olacağını söylüyor.Göreceğiz.

Kafamın İçindeki Ölüm MeleğiWhere stories live. Discover now