Güven Bana

2.2K 245 97
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Tik tak, tik tak, tik tak, tik...tak...

Sessizlik.

Yoğun bir gerginlik ve sessizliğin ortasında kalmış iki beden. Abluka altındayız. Karanlığın soğuk ve pis kokusunu hissetmeye başladığım dakikaların başındayım. Susuyor ve susuyorum. Onun konuşmasını beklerken susması karanlıktan biri olduğu düşüncelerimi inanılmaz bir şekilde yüceltiyor.

Sessizlik.

Sarı bal köpüğü irisleri, Helios'un Güneş Tanrısı kadar aydınlığı karanlıkla işbirliği yapmayacağını gösteren en büyük kanıttı. En büyük ve tek gerçek kanıt...
Karanlıklar ancak bir güneşle aydınlığa kavuşurdu ve onun bana bakan bir çift güneşleri sıcaklık vaad ederken soğuğu asla içinde barındıramazdı.

Hâlâ süregelen ve bitmek bilmeyen, çıt dahi çıkmayan sessizliğin evinde duyulan tek şey belki de soluk alıp verişlerimizdi.Konuşması lazımdı. Yoksa kalbimdeki bahçenin kapılarına kilit vuracaktım.

Durduk sadece. Sahi bir kaç gündür yanında olduğum ve önceleri sadece bir telefon veya bilgisayar ekranı arkasında gördüğüm adamın neyi bana güven veriyordu?

Bir iç çektim gözlerinin güzelliğine. Korkularımdan beni koruyan o güzel irisleriydi bana güven veren. İnsanların konuştuklarından çok gözleriyle anlattıkları beni ilgilendirirdi. Gözleri en korunaklı yerdi ve beni kendisine çağırıyordu.

O bana sonsuz ve karşılıksız bir korunma hissine kapılmamı sağlayacak kadar güçlüydü gözümde.

Sarı harelerin bana olan bakışlarında karmaşa vardı. Bir festivalin kargaşası ve tatlı merakı... Peki neden o karmaşaya bir son vermiyordu?

Kuruyan küçük dudaklarımı ıslattım. Sanırım birinin bu sessizlik hükmüne son vermesi gerekiyordu.

Sessizce bir boğazımı temizledim. Sesimi aradım içimde. Tabii o karmaşada sesimi nasıl bulduğumu sormayın.

"Arkadaşlar birbirinin elini kırmazlar."

Sesimle sanki bir büyünün etkisinden çıkıvermişti. Yerinde doğruldu ve aralık dudaklarını kapatıp yutkundu. Ani konuşmamla daldığı dünyadan sıyrılmışa benziyordu. En azından dikkati dağılmıştı.

"Evet," dedi salonda dolanan gözleri beni bulurken. "Haklısın kırmazlar."

"Peki neden arkadaşın Handeye öyle bir şey dedin ki? Benimle tanışmak istememesinden daha doğal bir şey yok. Sonuçta onun kararı. Biriyle tanışması için kimseyi zorlayamazsın diye biliyorum."

Bir nefes verdi usulca ve saçlarını karıştırıp dirseklerini dizlerinin üzerine koyarak bana doğru eğildi.

"Bilmem belki de benim olanı herkesin tanımasını istiyorumdur. Ya isteye isteye ya da zorla."

YADE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin