Teşekkür Ederim

861 135 278
                                    


Baya uzun oldu bu bölüm. Ara vererek okumanızı tavsiye ederim.

*

***

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

***

İnsan yanındakilerin kıymetini bilmeli. Canı sıkıldığı için yanındakilerden uzaklaşıp tek başına vakit geçiren insanlar yanlarında olan herkesi kaybetmeye başladığı zaman anlıyor bazı şeyleri. Pişman olmak bu dünyada en berbat his olsa gerek.

Her gün gördüğün belki bazen sıkıldığın kişiyi kaybettiğinde değer kavramı orada devreye girer. Gözünde pek de bir değeri yokmuş gibi görünen o kişi öyle bir değere biner ki bu sefer de tekrar kazanmak için ciddi fedakarlıklar yapman gerekir.

"Bazen insanlar yanlış kişileri sevebilir ama bu sorun değil. Sevgi yanlışı sever ama ben...Ben bu yanlışı asla sevmeyeceğim."

Kızarık gözlerinde bin bir parçaya ayrılan umutları bana hiç de yabancı gelmedi. Aynaya baktığımda kendi gözlerimde de görebiliyordum kırık umutlarımın parçalarını.

Elindeki bardağı öylesine güçlü sıkıyordu ki bembeyaz ellerinin üzerindeki damarlar kabarmaya başladı. Biliyorum belki de canını yakıyorum ama ben de yandım. Biraz da sen yan.

"Oradan bakıldığında saf ve salak gibi görünüyorum biliyorum. Birçok kişinin gözünde öyle biriyim ama ne safım ne de salak. Sadece tek istediğim kimseyi incitmemek. Ne fark ettim biliyor musun?"

Sertçe yutkundu, sanki duymak istemiyordu söyleyeceklerimi ama sesimi özleyip de konuşmamı isteyen oydu. O yüzden kulaklarını dört açmış sesimi dinliyordu. Her ne kadar söylediklerim yaralasada.

"İnsanları incitmemeye çalıştıkça incindim, kırıldım ve çok üzüldüm. En önemlisi de ben bunların hiç birini hak etmedim."

Kollarımı bacaklarıma sarıp başımı bacaklarımın üzerine koydum. Parlaklığını yitirmeye başlayan kızarık gözler rahatsızca nefes alıp vermeme neden oldu. Ben senin de canın yansın isterken kendi canımı da yakıyorum Köse. Sana her ne kadar küs olsamda aramızda çoktan oluşmuş o güçlü bağ hissettiklerini hissetmeme neden oluyor. Şu an hissettiğim tek şey yoğun bir özlem ve yoğun bir hüsran. Duygularımız birbirine çok benziyor benim güneşim.

"Niye yaptın ki?" Yutkunmama engel olan koca bir yumru geldi çöktü boğazıma. Dudaklarımı birbirine bastırdım ve ardı ardına yutkundum.

Gözlerine bakınca anlatamadığın onca şeyi görmeyi çok isterdim. O güzel gözlerin karanlığıma güneş gibi doğmayı beceremedi bari gerçekleri yansıtan bir ayna olmayı becersin. Çünkü yalana artık tahammülüm yok benim.

"Eğlendin mi ya da? Belki de kendinle gurur bile duydun?"

Elindeki bardağı ince dudaklarıyla sardı ve içindeki sıvıdan kocaman bir yudum alıp bardağını hızla tekrar doldurdu. Sabahtan beri içmen yetmedi mi? Kaç şişe bitirdin farkında mısın? Neye içiyorsun sahi? Kaybettiklerine mi yoksa korkularına mı?

YADE Where stories live. Discover now